'Uludağ tesisleri gecekondu gibi'

İha
00:0020/01/2008, Pazar
G: 20/01/2008, Pazar
Yeni Şafak
'Uludağ tesisleri gecekondu gibi'
'Uludağ tesisleri gecekondu gibi'

Türkiye Otelciler Federasyonu'nun (TÜROFED) Genel Kurul toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, "Kim kalkıp Uludağ kayak merkeziyle övünebilir. Gecekondu gibi yapılanmış bir merkez. Uludağ'ı yeniden kazanmamız lazım" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, turizm konusunda en kritik görevin otel sahibi ve işletmecilere düştüğünü belirterek, otellerin sektörün taşıyıcısı durumunda olduğunu söyledi.

Antalya'da Türkiye Otelciler Federasyonu'nun (TÜROFED) Genel Kurul toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin turizmde yeni açılımlara ihtiyacı olduğunu söyledi.

Lara Barut Otel'de düzenlenen toplantıda turizm sektörünün temsilcilerine hitap eden Başbakan Erdoğan, turizm konusunda en kritik görevin otel sahibi ve işletmecilere düştüğünü belirterek, otellerin sektörün taşıyıcısı durumunda olduğunu anlattı.

Türkiye'nin 2007 yılı itibariyle 23 milyon 340 bin turisti ağırladığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu tablo büyük bir başarıya işaret ediyor. Turizm sektöründe en fazla ziyaret edilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. Bu bizim rehavete girmemize sebep olmayacak. Turizmcilerimizi bu başarılarından dolayı kutluyorum. Sadece teşekkür etmekle yetinmiyor, verdiğimiz sözleri unutmuyoruz. Uzun süredir konuşulan KDV oranının indirilmesi sorununu çözdüğümüz için biz de bu söze yerine getirmenin memnuniyetini mutluluğunu yaşıyoruz. Turizm işletmelerinde alt yapı hizmetleriyle de sektöre katkı sağlamaya devam ediyoruz. Siz ürettikçe bizlerde var gücümüzle size destek olmaya devam edeceğiz."

Turizm sektörü temsilcilerinin neden Kars'a gitmediğini düşündüğünü belirten Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünyanın en güzel karına sahip olan Sarıkamış'ta neden turizm olmaz. Orada iki otelcik var. Ulaşım anlamında hiçbir problem yok. Kültür turizmi anlamında ciddi zenginliklere sahip bir ilimiz. Bu bölgelerde turizmin gelişebilmesi için biz gerekli alt yapıyı yapmaya hazırız. Ayrıca, Sarıkamış, Palandöken bizim için çok önemli. Üniversite olimpiyatları Erzurum'da yapılacak. Bu bölgeye yapılacak yatırımlar bölgenin gelişimine ciddi katkı sağlayacaktır."

Halkın devam et dediği sürece devam edeceklerini anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama sizler hep burada olacaksınız. Yol kapatan bir yönetim olmak istemiyoruz. Zulmeden bir devlet değil, adil bir devlet anlayışıyla hareket ediyoruz. Geleceği şimdiden görüp buna göre gerekli programları geliştirmek ve uygulamak çok önemli. Turizm sektöründe de bu son yıllarda başarıyla uygulanmış. Türk turizminin yeni açılıma ihtiyacı var. Sektöre yeni bir ivme kazandırmak gerekir. Kıyı bölgelerinde yoğunlaşan yatırımların daha rantabl kullanılması gerekir. Bu tesislerin büyük bir bölümü kışın atıl kalıyor. Kongre turizmi, spor, kültür, sağlık, termal turizmine yönelmeliyiz. Sürdürülebilir ilkesi turizm sektörü içinde çok önemlidir. Çevreye saygıyı, doğaya saygılı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Turizmde bundan sonra atılacak adımlarda bu ilkeye dikkat edilecektir. Deniz, kum ve güneş turizmi dünyada ucuzlayan bir konuma gelmiştir. Bu çerçevede devletin yapması gerekenler elbette var. En büyük görev sektörde bulunan temsilcilere düşmektedir."

Türkiye'nin Antalya gibi turizmde marka olacağı birçok değeri olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Anadolumuzun, Güneydoğu Anadolu'nun, Karadeniz bölgesinin önemli potansiyelleri var. Dağ turizminde, yayla turizminde hala bir yere oturamadık. Planlama diye bir şey yok. Yılların bedelini ödüyoruz. Engeller çıkıyor anlamak mümkün değil. Tarihler öncesinde yapılmış yasalar var. Kim kalkıp Uludağ kayak merkeziyle övünebilir. Gecekondu gibi yapılanmış bir merkez. Uludağ'ı yeniden kazanmamız lazım. Oteller seferberlik ilan etmeli. Antalya İstanbul gibi kongre merkezi olmalıdır."

Toplantının açılış bölümünde konuşan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut da, turizm sektörü açısından vergisel anlamda en radikal ve pozitif yaklaşımı olan KDV indiriminin kendilerine bu konuda rakipleriyle rekabet etme şansı verdiğini belirterek, yıllardır sıkıntısını yaşadıkları KDV derdinden kurtuldukları için Başbakan Erdoğan'a teşekkür etti.

Sektörün içinde bulunduğu sıkıntıları anlatan Barut, "Dünyada olduğu gibi turizm Türkiye'de de artık endüstri olarak algılanmalı ve yönetilmelidir. Hedeflerimize ulaşmamız için bir vizyon değişikliğine ihtiyaç var" dedi.

TURİZM SEKTÖRÜ ÖNEMLİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, turizm sektöründe 2007 yılını iyi sonuçlarla kapattıklarını belirterek "İstikrar turizm sektöründe çok önemlidir. Ülkemizde istikrar ve güvenin sağlanması konusunda hükümetimizin başarılı çalışmaları var. Bu istikrar ortamının sürüp gitmesini arzu ediyoruz" dedi.

Turizm sektörünün ekonomik yapıyla birlikte sosyal yapıya da katkı sağladığına dikkat çeken Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Geliştirici ve değiştirici etkileri olan bir sektör. Bu kaynaşma bir anlamda dünya barışına da katkı sağlıyor. Türkiye turizm sektöründe ilk on ülke arasında. Hedefimiz ilk 5 ülke arasına girmek. Bunun için bakanlık olarak var gücümüzle çaba gösteriyoruz. Kısıtlı imkanlarımıza rağmen Ocak 2008 yılı itibariyle 83 ülkede turizm tanıtım çalışmasına başladık. Türkiye'yi dünyaya tanıtmaya anlatmaya çalışıyoruz. Deniz, kum güneşin dışında kültürel değerlerimizi, kış sporları merkezlerimizi, inanç turizmi, kongre turizmi, doğa turizmi konusundaki kaynaklarımızı anlatıyoruz. Mersin'i Antalya, İzmir'i İstanbul yapmaya çalışacağız. Kış turizmi konusunda Palandöken'i, Sarıkamış'ı, Erciyes'i dünyaya anlatmaya çalışıyoruz."

Konuşmaların ardından Ahmet Barut, Başbakan Erdoğan ve Ertuğrul Günay'a temsili oda kartı verdi.