Danıştay saldırılarında adı gündemden düşmeyen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, o dönem yaşadıklarıyla ilgili olarak, "Net ve kesin söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin medya destekli en büyük siyasi komplosuydu" dedi.
Adının böyle bir olayda geçmesinin kendisine çok acı verdiğini söyleyen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, şahsına yapılan komplonun nihai hedefinin TSK ve ulus devlete sahip çıkan kitleler olduğunu söyledi. Tekin, mücadelesinin hukuki alanda devam ettiğini belirterek, "Net ve kesin söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti'nin medya destekli en büyük siyasi komplosuydu. Nihai hedefi TSK ve bunun yanında ulus devlete sahip çıkan kitlelerdir. Bu kadar büyük bir operasyondan sonra benim rahat olmam mümkün değil. Gerek köşe yazarları o furyanın içinde beni tanımadan kişiliğim hakkında yaza yazanlarla ilgili hukuki mücadelem devam ediyor. İlk günden çete başı ele başı denildi, burası bir hukuk devleti ben başından beri buna güvendim, zaten hukuk işlevini yapmasaydı benim böyle büyük bir operasyondan sonra burada olmam mümkün değildi. Cumhuriyet tarihinde medya destekli yapılan en büyük operasyondur" dedi.
Kendisinin hedef alınmasıyla ilgili olarak ise Tekin, "Ben ilke olarak laik demokratik sosyal hukuk devletine, Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık birisiyim. Benim milliyetçiliğim Atatürk milliyetciliğidir, ne ırkçı ne kafatasçı değil. AB diyor ki AB ye girmek için köhneleşmiş Kemalizmden vazgeçin, Türkiyedeki ulusalcı kuruluşları tasfiye edin. Ben hiçbir sivil topluma ve siyasi partiye üye olmadım, her mütevazi ülkesini seven bir vatandaş gibi yaşıyorum" diye konuştu.
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, insanlar arasında etnik ayrım yapmadıklarını anlatmak için askerlik dönemlerinde bir Ermeni'yle başından geçen olayı anlattı. Tekin, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine de çok üzüldüğünü belirterek, "Bir Ermeni vatandaşımız öldürüldü, çok üzüldüm. Ülkenin böyle şeyleri kaldırmaya tahammülü yok" şeklinde konuştu.
Tekin, "Toplumda herkese aynı mesafedeyiz. Ne Kürt'le ne Türk'le ne Laz'la ne Çerkez'le sorunumuz var. Bizim sorunumuz ülkeyi bölenlerle" dedi.
Muzaffer Tekin her zaman ülkesini sevdiğini belirterek, "Bu devlet beni en büyük şerefle onurlandırdı. Ben hiçbir yerde kahramanım demiyorum. Şerefsiz hayat için önemli değil önce şeref sonra hayat. İnsanlar ölene kadar şerefli ve kahraman yaşamalıdır" şeklinde konuştu.
Tekin, Danıştay saldırısından sonra kendisinin "Çakal Carlos" gibi görüldüğünü, eşiyle birlikte bundan çok rahatsız olduğunu belirterek, "Bunlar unutulmaz. Böyle talihsiz bir olayın içinde Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in adının anılması kadar büyük bir ceza, büyük bir yara olamaz" dedi.