, hem ezberlemeleri hem de namazda okumaları kolay olması bakımından önemlidir. Bu sureler, kısa olmalarına rağmen namazın temel unsurlarını içerir ve Allah'a (c.c.) şükür ve dua etmeyi mümkün kılar. Namaz, Müslümanların Allah'a (c.c.) karşı kulluk borcu olan ve her Müslümanın farz olduğu bir ibadettir. Kur'an'da namazın önemi birçok ayette vurgulanmıştır. Namaz kılmak, Müslümanları günahlardan arındırarak Allah'a (c.c.) yaklaştıran bir ibadettir.
Namazda okunan kısa sureler
ile birlikte diğer sureleri ve surelerin sesli okunuşlarını öğrenebilir ve ezberleyebilirsiniz. İşte
okunuşları ve anlamları ile ilgili haberin tüm detayları.
Kısa namaza sureleri Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, anlamı
Namaz, İslam'ın en önemli ibadettir. Namaz, kişinin Allah'a yakınlaşmasını, günahlarından arınma ve ahlakını geliştirmesini sağlar. Namaz, kişinin Allah'a teslimiyetini ve bağlılığını ifade eder. Kısa
ile Müslümanlar beş vakit namazlarını eda etmeyi daha çok tercih eder. Çünkü
hem okunması hem de ezberlemesi oldukça kolay kısa surelerdir. Haberimizin detaylarında
ni tek tek açıklayıp,
kısa namaza sureleri Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, anlamı
ile kısa namaz surelerinin açıklamasını vermiş olacağız. Peki namaz nedir, namaz nasıl kılınır? Haberimiz ilk önce bu soruların cevabı ile başlayalım.
Namaz, belirli hareket ve sözlerden oluşan bir ibadettir. Namaz kılınırken, kişi abdest alır, kıbleye döner ve namaz ayetleri okur. Namaz, kişinin Allah'a teslimiyetini ve bağlılığını ifade eder.
Abdest almak: Namaz kılmak için abdest almak gerekir. Abdest, kişinin vücudunu temizlemesi ve Allah'ın huzuruna temiz bir şekilde çıkmasıdır.
Kıbleye dönmek: Namaz kılarken, kişi kıbleye dönmelidir. Kıble, Mekke şehridir.
Niyet etmek: Namaz kılmaya niyet etmek gerekir. Niyet, kişinin kalbiyle Allah'a ibadet etme isteğini ifade eder.
Tekbir almak: Tekbir, "Allahu Ekber" demektir. Namaz kılmak için tekbir almak gerekir.
Rekatlara başlamak: Namaz, rekatlara ayrılmıştır. Her rekatta belirli hareket ve sözler vardır.
Selam vermek: Namaz bittikten sonra selam vermek gerekir. Selam, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" demektir. Namazın kılınışını haberimizin alt kısmındaki linkte daha geniş bir şekilde açıkladık.
Namaz sureleri hangileri?
Namaz sureleri olarak halk arasında bilinen Namazda Okunan Kısa Sureler sırasıyla şunlardır:
Namazda Okunan Kısa Sureler Arapça, Türkçe okunuşu ile anlamlarını tek tek inceleyelim.
١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ﴿٧
Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn.
İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în.
İhdine’s-sırâta’l-mustakîm.
Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.”
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Hamd; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.
(O Allah) Rahmân ve Rahîm’dir.
Din (ödül ve ceza) gününün sahibidir.
Ey Allah’ım) Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz.
Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.”
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْف۪يلِۜ ﴿١﴾ اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ ف۪ي تَضْل۪يلٍۙ ﴿٢﴾ وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْراً اَبَاب۪يلَۙ ﴿٣﴾ تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّ۪يلٍۖۙ ﴿٤﴾ فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ ﴿٥
- Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl
- Elem yec'al keydehüm fî tadlîl
- Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl
- Termîhim bihicâratin min siccîl
- Fece'alehüm ke'asfin me'kûl
- Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
- Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
- Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
- Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı.
- Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.
لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ ﴿١﴾ ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ ﴿٢﴾ فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ ﴿٣﴾ اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ ﴿٤
- Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf
- Felya'büdû rabbe hâzelbeyt
- Ellezî et'amehüm min cû'in ve âmenehüm min havf
- Kureyş'e imkan sağlandığı için,
- Kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
- Hiç olmazsa onun için bu Beyt'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler!
- Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ ﴿١﴾ فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ ﴿٢﴾ وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ ﴿٣﴾ فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ ﴿٥﴾ اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ ﴿٦﴾ وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ ﴿٧
Era'eytellezî yükezzibü biddîn
Fezâlikellezî, yedu'ulyetîm
Velâ yehüddü alâ ta'âmilmiskîn
Ellezîne hüman salâtihim sâhûn
Gördün mü o dine yalan diyeni?
İşte yetimi itip kakan odur!
Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
Fakat veyl o namaz kılanlara ki,
Namazlarında yanılmaktadırlar.
Onlar ki, gösteriş yaparlar.
Ve yardımlığı sakınır (zekatı vermezler).
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ ﴿١﴾ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ ﴿٢﴾ اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ ﴿٣
- Fesalli lirabbike venhar
- İnne şânieke hüvel'ebter
- Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.
- Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
- Doğrusu sana kin besleyendir soyu kesik olan!
قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ ﴿١﴾ لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ ﴿٢﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ ﴿٣﴾ وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ ﴿٤﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ ﴿٥﴾ لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ ﴿٦
- Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd
- Ve lâ ene âbidün mâ abedtüm
- Ve lâ entüm âbidûne mâ a'büd
- Leküm dînüküm veliye dîn
Kafirun Suresinin Anlamı:
- Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem.
- Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.
- Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim.
- Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.
- Sizin dininiz size, benim dinim de banadır."
اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ ﴿١﴾ وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاًۙ ﴿٢﴾ فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّاباً ﴿٣
- İzâ câe nasrullahi velfeth
- Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ
- Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh, İnnehû kâne tevvâbâ
- Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,
- insanları bölük, bölük Allah'ın dinine girerlerken gördüğünde.
- Artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlamasını dile! Muhakkak ki, O, çok bağışlayandır!
تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ ﴿١﴾ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ ﴿٢﴾ سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ ﴿٣﴾ وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ ﴿٤﴾ ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ ﴿٥
- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
- Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb
- Seyeslâ nâren zâte leheb
- Vemraetühû hammâletelhatab
- Fî cî dihâ hablün min mesed
- Ebu Leheb'in iki eline yuh oldu, kendine de yuh
- Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
- O, bir alevli ateşe yaslanacak.
- Karısı da odun hamalı olacak!
- Gerdanında fitillisinden bir ip olduğu halde.
قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴿١﴾ اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ ﴿٢﴾ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ ﴿٣﴾ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ ﴿٤
- Ve lem yekün lehû küfüven ehad
- De ki; O Allah bir tektir.
- Allah eksiksiz, sameddir
- Doğurmadı ve doğurulmadı
- O 'na bir denk de olmadı.
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿١﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿٥
- Kul e'ûzü birabbil felak
- Ve min şerri ğasikın izâ vekab
- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad
- Ve min şerri hâsidin izâ hased
- De ki: "Sığınırım o sabahın Rabbine,
- Yarattığı şeylerin şerrinden,
- Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,
- o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden
- ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!"
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ﴿١﴾ مَلِكِ النَّاسِۙ ﴿٢﴾ اِلٰهِ النَّاسِۙ ﴿٣﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ ﴿٥﴾ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿٦
- Min şerrilvesvâsilhannâs
- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
- İnsanların hükümdârına,
- O sinsi vesvesecinin şerrinden.
- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.
- Gerek cinlerden, gerek insanlardan.
Namazda okunan sureler nasıl okunur?
Namaz kılarken namaz surelerini, Kur'an-ı Kerim'deki sıralandığı gibi okumak uygundur. Sure atlamadan sırasıyla okumak gerekir. Eğer atlanacak ise en az iki sure atlamak gerekmektedir. İkinci okunan sure, birinci okunan sureden, ayet sayısı olarak daha kısa olmalıdır.
Her rekatta aynı zammı sure okunur mu?
Bir namazın her rekâtında aynı zamm-ı sûreyi okumak mekruh olur.