
Miraç gecesinde oruç tutmanın şüphesiz diğer ibadetler gibi birçok sevabı bulunmaktadır. Miraç gecesine 1 gün kala günün bereketinden yararlanmak isteyen müslümanlar Miraç gecesinde oruç tutmanın faziletlerini araştırıyor. 2022 Miraç gecesi öncesi miraç gecesi orucunun sevapları, faizletleri hakkında ayrıntılar haberimizde...
Miraç Gecesi’nde oruç tutulur mu? Miraç Gecesi’nde oruç tutmanın sevabı ve fazileti nedir? soruları yoğun olarak aratılıyor. Miraç gecesi gecesi oruç için niyetlenen kişiler faziletlerini de bilmek için araştırıyorlar.
MİRAÇ GECESİNDE ORUÇ TUTMANIN SEVABI NEDİR?
Peygamber Efendimiz “Bir kimse Recep ayında oruç tutsa, Allah Teâlâ tarafından üç türlü lütûf ve inâyete mazhâr olur. Bunlardan biri, Allah Teâlâ onun geçmiş günahlarının tümünü mağfiret eder. İkincisi, ondan sonraki hayatında da onu korur. Üçüncüsü, mahşer yerinde, susuzluktan emîn olur.” buyurdu. (Gunye 1/181-182)
Miraç Gecesi Recep ayının 27. gecesidir. Bir hadis-i şerif meali:
(Recebin 27. günü oruç tutana, 60 yıllık oruç sevabı verilir.) [İ. Gazali, Ebu Musa el Medeni]
Eğer bugün, Cuma veya Cumartesi gününe gelirse, bir gün öncesi veya bir gün sonrasıyla tutulmalıdır.
MİRAÇ GECESİ ORUCUNA NASIL NİYET EDİLİR?
Nafile orucu olarak tutulan Miraç Gecesi orucuna niyet etmek isteyen Müslümanlar "Niyet ettim rıza-i şerifin için yarın kandil orucu tutmaya" veya "niyet ettim nafile oruç tutmaya" diyerek niyet edilebilir.
MİRAÇ GECESİNİN ÖNEMİ NEDİR?
Hadis kaynakları ile siyer ve delâil kitaplarında isrâ ve mi‘racla ilgili birçok rivayet mevcuttur. Buhârî ve Müslim’de yer alan rivayetlerin ortak noktalarına göre olay şu şekilde cereyan etmiştir: Bir gece Resûlullah, Kâbe’de Hicr veya Hatîm denilen yerde iken -bazı rivayetlerde uykuda bulunduğu sırada veya uyku ile uyanıklık arası bir halde- Cebrâil geldi; göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı. Burak adlı bineğe bindirip Beytülmakdis’e götürdü. Resûl-i Ekrem Mescid-i Aksâ’da iki rek‘at namaz kılıp dışarı çıktığında Cebrâil biri süt, diğeri şarap dolu iki kap getirdi. Resûlullah süt dolu kabı seçince Cebrâil kendisine “fıtratı seçtin” dedi, ardından onu alıp dünya semasına yükseltti. Semaların her birinde sırasıyla Âdem, Îsâ, Yûsuf, İdrîs, Hârûn ve Mûsâ peygamberlerle görüştü; nihayet Beytülma‘mûr’un bulunduğu yedinci semada Hz. İbrâhim’le buluştu. Sidretü’l-müntehâ denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Allah’ın huzuruna çıktı. Burada Cenâb-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Mûsâ, elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah’tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber’in huzûr-i ilâhîye müracaatı ve Mûsâ ile diyalogu devam etti (Buhârî, “Ṣalât”, 1, “Tevḥîd”, 37, “Enbiyâʾ”, 5, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 7, “Menâḳıb”, 24, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 42; Müslim, “Îmân”, 259, 262-263, “Feżâʾil”, 164; değerlendirme için aş.bk.). Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem’e mi‘racda Bakara sûresinin son âyetleri indirilmiş ve Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verilmiştir (Müsned, I, 422; Müslim, “Îmân”, 279). Ancak bazı âyetlerin ayrı olarak nâzil olmasının Kur’an’ın Cebrâil tarafından indirilmesi gerçeğine aykırı düşeceği ve bu tür rivayetlerin âyetlerin faziletine hamledilmesi gerektiği belirtilmiştir (Akpınar, sy. 1 [1996], s. 95-101).
Mi‘racla ilgili rivayetlerde bazı farklılıklar mevcuttur. Meselâ sahih rivayetlerin bir kısmında doğrudan Mescid-i Harâm’dan semaya yükseliş anlatılır (Buhârî, “Ṣalât”, 1; “Tevḥîd”, 37; “Enbiyâʾ”, 5; “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 7). Ancak isrâ ve mi‘racın aynı gecede gerçekleştiği kabul edilip rivayetlerin bütünü göz önüne alındığında Resûl-i Ekrem’in Mescid-i Aksâ’ya uğradığı ve burada içlerinde İbrâhim, Mûsâ ve Îsâ’nın da bulunduğu peygamberler topluluğuna namaz kıldırdığı anlaşılmaktadır (Müslim, “Îmân”, 259; İbn Hişâm, II, 37-38). Diğer bazı haberlere göre de Resûlullah olayı Mekke’de haber verdiği zaman Kureyş kabilesi kendisini yalanlayıp Mescid-i Aksâ hakkında sorular sorunca Allah ona mescidi göstermiş ve böylece sorulara cevap vermiştir (Müsned, I, 309; Buhârî, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 41). Mi‘racla ilgili haberlerde mevcut ayrıntılı tasvirler arasında (meselâ bk. Beyhakī, II, 362, 398) zayıf rivayetlerin bulunduğu bildirilmektedir (İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ḳurʾân, III, 22).
Kaynaklarda mi‘racın vukuu hakkında bazı tarihler verilmekle beraber (Nüveyrî, XVII, 283-284; Kastallânî, VI, 3-4) en sahih kabul edilen rivayet bunun müslümanların Birinci ve İkinci Habeşistan hicretlerinden sonra, Hz. Hatice ve Ebû Tâlib’in vefatlarını takip eden dönemde hicretten bir yıl önce meydana geldiği şeklindeki nakildir (İbn Kesîr, es-Sîre, II, 93, 107). Rebîülevvel veya ramazan ayından bahseden rivayetler varsa da müslümanların çoğunluğu mi‘racı Receb ayının 27. gecesinde kutlamaktadır.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.