İslam dünyasında futbola para var sinemaya yok

Filistin, Lübnan, Suriye, Yemen, Libya gibi Arap ülkelerinin tamamında ölüm bir gerçek. Yaşanan kayıplar ve çeşitli sıkıntılar var. Arap ülkelerinin karşı karşıya kaldığı bu durumları perdeye taşıdım. Filmde ortaya koymaya çalıştığım gerçekleri ifade etmem zor. Kalbimizdeki ölüm duygusunun tarifle değil hislerle ortaya çıkması için uğraşıyorum. Öldürülen ya da ölen bir şahsın ölüm görüntülerini ekrana taşımak değil amacım. İslam ümmetinde kaybolan ölüm hissini, hissettirmek bunu izleyiciye sunmak istedim.

Kainatın somutlaştırılmış parçasıdır çöl. Size bütün alemi hissettirir o yüzden çölü seçiyorum. Arapça’nın kaynağı, çöldür. Mesela akıl kelimesi, devenin kaçmaması ve hareket etmemesi için sıkı sıkı bağlanması anlamına gelir. Arapçada pek çok kavramın böyle bir kökü vardır ve bu köklerden de günümüzdeki anlamlara ulaşılır. Arapçada çölün bütün alanlarla ilgisi vardır. Tüm alanların içindedir çöl. Sufizm ise İslam dünyasında güzelliğin ve güzel olanın eğitimidir. Güzel olanı sunmaya çalışıyor, o nedenle de filmlerimde Sufizm temasını işliyorum.

PARA BAŞKA YERLERE HARCANIYOR

İslami sinema 2017’den bu yana gelişmedi ki mukayese yapabilelim. Kore sineması buna para ayırdı, ürün ortaya koydu ve dünyayı kuşattı. İslam sineması böyle değil. Bizim ne bir kaynağımız ne bir sponsorumuz var. Aslında bu siyasi bakış açısı ve desteğin eksikliği. Para var ama başka yerlere harcanıyor.

ABD ve diğer batı ülkelerinde bu hususta gelişmiş ve oturmuş bir sektör var. Bu sektör, görüntü üzerinden çocuklar ve gençleri şekillendiriyor. Bunlar siyasi destek de buluyor. Gelecek neslin düşünce dünyasının inşa edilmesinde sinema ne kadar önemli olsa da Arap ve İslam coğrafyasında futbol ve benzeri unsurlar, sinemada ürün ortaya koymaktan çok daha öncelikli.

HİKÂYELER GENÇLERİ MAZİYE BAĞLIYOR

Bir senaryoyu 10 kere değiştirdiğim oluyor. Çünkü filmin içine taşıyacağım hikâyeleri bir eğitim malzemesi olarak değerlendirip bu görüntülerle okullarda çocuklara eğitim bile verilebileceğini düşünüyorum. Yeni nesillerin hafızasında geçmişe dair bir şey kalmayacak diye endişe duydum. Buradan hareketle filmlerimde Arap dünyasının hafızasını kurmaya çalışıyorum. Çünkü milli kimliğin oluşmasında hikâyeler çok önemli. Okuduğum ve duyduğum şeylerden ürettiğim hikâyeleri anlatmamın amacı şu; dede öldüğü zaman genç nezdinde hikâye de hayat da bitiyor. Filmlerimde hikâyeler yoluyla genci mazisine bağlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.