Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'nün yargı ayağına ilişkin yürüttüğü soruşturmada gizli tanık olan bir hakimin itirafları, kumpas davalarını bir kez daha deşifre etti. “Adem" kod adlı gizli tanık ifadesinde, FETÖ'nün firari savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen arasında konuşmayı anlattı.
Gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık tutuklanmadan ve Oda TV soruşturması başlatılmadan önce Zekeriya Öz'ün bir telefon görüşmesi yaptığını aktaran Adem, şunları söyledi: “Bu konuşmayı duymadım. Daha sonra benim yakınımda bulunan Fikret Seçen'e (firari savcı) kısık sesle 'Arkadaş bu çok önemli ısrar ediyorlar' dedi. Bunun üzerine Fikret Seçen de kısık sesle Zekeriya Öz'e, 'Ya arkadaş basılmamış kitapla ilgili ne işlem yapacağız, bunlar ne yapıyor' şeklinde tepki gösterdi.
O dönem Ergenekon süreci öyle bir hal almıştı ki, Zekeriya Öz'ün herhangi bir şahıs ile ilgili kendisine iletilen eleştirilerden dolayı 'Ne kızıyorsunuz, isimsiz dilekçe yollayın, bunu da Ergenekon soruşturmasına dahil ederiz. Kafanıza takmanıza, kızmanıza değmez' şeklinde Beşiktaş Adliyesi'nde bulunan arkadaşlara şaka yaptığını duyuyordum."
“Daha önce hiç tanımadığım Erdal isimli şahıs, hakim Sedat Sami Haşiloğlu'ndan (Ergenekon davasının hakimlerinden) bahsederek, 'Bu kişi saygıdeğer büyüğümüzün akrabasıdır. Büyüğümüz Ergenekon Davası'na ne kadar önem verdiği göstermek için bizzat bu şahsın davada görevlendirilmesini istemişti' dedi. Sonrasında aynı ortamda bulunan Habip Atasoy'a küçük bir kağıt parçası vererek, 'abi bu asker abilerimizden geldi. Bunun iddianamesi senin mahkemene gelmiş. İddianame kabul süreci hızlandırılırsa bunlar terfi edemiyormuş' dedi."
"Atasoy hiçbir şey söylemeden not kağıdını cebine koydu. Ben bu diyaloglardan çok rahatsız olduğum için kalkmak istedim. Ben evden çıkmak üzereyken Erdal isimli bu şahıs bana, 'Erzurum'da arkadaşlarımıza hakaret eden Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun dosyasına siz mi baktınız?' diye sordu. Ben de kendisine, 'Bende bir sürü dosya var, bir hakime böyle soru sorulmaz' diye tepki gösterdim ve evden ayrıldım. Yalnız ben bu şahsın çantasını açtığında Gülen'in kitaplarını da çıkartarak sehpaya koymuştu."
Gizli tanık Adem, FETÖ'nün YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun dosyası ile de ilgilendiğini anlattı. Adem şunları kaydetti: Eminağaoğlu'nun 'hakim ve savcılara hakaret'ten yargılandığı davada iddia makamı iki kez mahkumiyet mütalaası verdi. Son celseden önce duruşma savcısı Murat Demir ziyaretime geldi. Karara çıkıp çıkmayacağımı sordu. Ben de duruşmaya geçici heyetle çıkacağımı ve değerlendireceğimi söyledim. Demir telefonla birisiyle görüşerek 'heyet geçici, karar çıkmaz' dedi. Kimle konuştuğunu sorduğumda, 'bir savcı arkadaşla' dedi. 'Dosya ile ilgili telefonda konuşman doğru mu?' diye sordum. 'Telefon güvenli, dinlenmez' yanıtını verdi."
- Kurtoğlu'na kumpas talimatı Gülen'den
- Gizli tanık Adem, İstanbul İl Jandarma Komutanı Hüseyin Kurtoğlu'na kurulan kumpası şöyle anlattı: “17-25 Aralık olarak bilinen hükümete yönelik operasyon sürecinden önceki bir tarihte Habip Atasoy isimli hakim beni arayarak, 'Hanım ve çocuklar yok. Dursun Aygör ve Özden Doğan'ı çağıracağım, buyur gel' diyerek davette bulundu. Evine gittiğimde bir müddet sonra elinde bilgisayar çantası olan ve daha önce hiç tanımadığım Erdal isimli şahıs geldi. Bana mesleğimle ilgili beni tanımaya yönelik sorular sordu ve ilgi gösterdi. Sonra bu şahıs çantasından bilgisayar ve evraklar çıkardı. Bilgisayarına baktı ve konuşma sırasında 'İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı hakkında hocamızın talimatıyla dava açılmıştı' diye bilgi verdi." Albay Hüseyin Kurtoğlu, cenaze için cezaevinden izinli çıkan bir tutuklunun evinde kalmasına izin vermemesi nedeniyle yargılanmıştı. FETÖ kumpasıyla bu şekilde terfi alması engellenen Kurtoğlu'nun yerine Adana'daki MİT TIR'ları operasyonunda adı geçen FETÖ'cü Hamza Celepoğlu tuğgeneralliğe yükseltilmişti.
