Tehditleriyle milletimizi ve bizi sindirebileceklerini zannettiler. FETÖ, yurt dışındaki militanları vasıtasıyla tüm imkanlarını bu yolda seferber etti. Taşeronları sonuç alamayınca bu kez doğrudan kendileri devreye girdi. Vatandaşlarımızla buluşmak için Avrupa ülkelerine giden bakanlarımıza ve milletvekillerimize olmadık terbiyesizlikler yaptılar. Avrupa öyle bir hale geldi ki bitti, tükendi. Ama bedelini çok ağır ödeyecekler. Avrupa, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin değil baskının, şiddetin, Nazizm’in merkezidir. Avrupa'nın artık ne dünyaya ne de bize söyleyecek sözü kalmıştır. Karşımızda her bakımdan çürüyen bir kıta var.
Sandıktan çok güçlü bir “evet” çıkacağı netleştikçe anamuhalefet partisi de muvazeneyi yitirdi. Artık ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. İçlerinde yıllardır biriktirdikleri ne kadar kin, nefret varsa hepsini birden ortaya koyuyorlar. Millete karşı bilinç altında besledikleri bütün hınç ve kibri ifşa ediyorlar. Bir tane kendini bilmez çıkmış ‘evet diyenleri İzmir’de denize dökmekten.’ bahsediyor.
Diğeri hem de CHP’nin eski genel başkanı, ‘Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz.’ diyor. Anamuhalefetin başındaki zat ise FETÖ’ye diyet borcunu, koltuk borcunu ödemenin derdinde. Pensilvanya’dan kulağına fısıldanan safsataları, iddia diye ortaya atıyor. İnsanda biraz vicdan, ahlak, akıl, izan olur.
Dün akşam bir televizyon kanalında utanmadan, sıkılmadan ‘Cumhurbaşkanı da Başbakan da 15 Temmuz olayını örtmek istiyorlar, darbe girişimini örtmek istiyorlar.’ diyor. Şu anda cezaevlerinde, bu kadar darbeyle ilgili kişi var. Bunları gözaltına aldık, tutukladık. Binlerce kişi var. Bunları sen mi aldın içeri yoksa biz mi aldık? Niye aldık? Yargılanacaklar ve yargı bunların hakkında karar olarak ne verecekse onun bedelini de orada ödeyecekler. İnsan utanır, sıkılır. Biz bu yolda kararlıyız ey Kılıçdaroğlu.
Ağızlarını her açtıklarında ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz.’ derler. Şu anda sağ olsa gidecek yer ararsınız çünkü layık değilsiniz. ‘Halkçıyız’ diyorlar, milleti sürekli aşağılıyorlar. ‘Cumhuriyetle yaşıtız’ diyorlar ama cumhurun kanına giren, 249 insanımızı şehit eden FETÖ’cü hainlerin gönüllü avukatlığını yapıyorlar. ‘Devletçiyiz’ diyorlar, ülkede ne kadar devlet, millet düşmanı varsa hepsini de bağırlarına basıyorlar.
Erdoğan, “16 Nisan yaklaşıyor, 10 günümüz kaldı, 10 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? 16 Nisan tarihi yaklaştıkça hem Avrupa’nın hem terör örgütlerinin hem de Türkiye düşmanı çevrelerin elleri ayaklarına dolaşıyor. Tüm gayretlerine rağmen tarihimizin en büyük yönetim reformunu engelleyemediklerini gördükçe ne yapacaklarını şaşırdılar. Milletimizin basireti sayesinde kurdukları tuzaklar şimdiden ellerinde patladı. Önce maşalarını üzerimize saldılar. Halk oylamasının kesinleştiği günden beri Kandil’deki terör ağaları açıklama üstüne açıklama yapıyor” dedi.