New York'ta saatler 16.00'yı gösterirken, Türkiye'de askerin sokağa indiği, yolların, köprülerin kapatıldığı haberi düşüyor sosyal medyaya ve whatsapp gruplarına. Darbe ihtimali dillendiriliyor ama kimse inanmak istemiyor. Derken Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları ile tablo netleşiyor. Ve Türkiye'de milyonlarca insan FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için sokaklara dökülüyor…
Türkiye'de yaşananlar, ABD'de yaşayan Türklerin büyük kısmı tarafından da endişeyle takip ediliyor. Ailen, akrabaların, arkadaşların kendini tankların önüne atarken çaresizce seyretmek mi, yoksa harekete geçmek mi? New York'ta yaşayan Türkler arasında bir telefon trafiği başlıyor ve ikincisinde karar kılınıyor. Times Meydanı'nda toplanmak üzere sözleşiliyor.
Times Meydanı, New York'un kalbi olarak tasvir edilen, her gün neredeyse her milletten insanı ağırlayan, dünyanın en işlek meydanlarından biri. Meydanın en kalabalık olduğu Cuma akşamı, saatler 21.00'i gösterdiğinde, eline Türk bayrağı ve darbe karşıtı pankartını alan yüzlerce insan meydanda toplanıyor.
Eylem de, meydanın kendisi gibi renkli. Sadece Türkler değil, Amerikalı Müslüman toplumundan da destek var. “Türkiye”, “Demokrasi” ve “Darbeye Hayır!” sloganlarına, “Özgür Filistin”, “Özgür Suriye” sloganları eklenirken, Mısırlılar “Rabia” işaretleri ve bayraklarıyla eyleme destek veriyor.
New York'ta yaşayan, çalışmaya ya da okumaya giden çok sayıda Türk de orada. Tanıdık bir yüz ararken, Habertürk TV sunucusu Cansu Canan Özgen ile karşılaşıyorum. Eğitim için New York'ta bulunan Özgen, “Gurbette vatandan kötü haber almak çok zor” diyor ve şöyle devam ediyor: “Sarsıldık. Sanki vatanımız düşman saldırısına uğradı. Arkadaşlarım, yakınlarım hep meydanlarda. Burada toplanıldığını duyunca koşarak geldim. Bayrağımızı meydanda görmek, Türklerle kucaklaşmak gözlerimi yaşarttı, acımı hafifletti.”
Eyleme katılanlardan biri de, Amerika'da doğup büyüyen Aldijana Pelikovic. 25 yaşındaki Pelikovic'in Türkiye ile tek bağı, Amerika'da tanıştığı Türk arkadaşları. 3 yıl önce turist olarak gittiği İstanbul'a ne kadar hayran olduğunu anlatıyor. “Neden bu eylemdesin?” diye sorduğumda ise şöyle yanıt veriyor; “Türkiye'de olanlarla ilgili farkındalığımı artırmak için buraya geldim. Bu meselenin derinden etkilediği insanlarla tanışmak, Türkiye halkıyla empati yapmama imkan sağladı. Bir darbe girişiminin etkilerini ve Türkiye'nin buna nasıl direndiğini gördüm. Türkiye halkından umutluyum, onlar çok güçlü!”
O sırada, birinin bağırdığını duyuyorum. Kafamı çevirdiğimde, beyaz bir Amerikalı'nın, darbe karşıtı pankartlardan birini alıp dolaştığını görüyorum. İlk etapta bize tepki gösterdiğini düşünsem de çok geçmeden aslında destek verdiğini anlıyorum. “Haydi Beyazlar uyanın! Bir şeyler yapın! İnsanlar ölüyor!” diye bağırarak bütün meydanı dolaşıyor. Tanışmak için yanına gidiyorum. İsmi David'miş.. Desteği için teşekkür edince,“Ben teşekkür ederim bunu başlattığınız için” diye cevap veriyor.
Gece geç saatlere kadar süren Times meydanındaki eylemin ardından ertesi günün hazırlığı başlıyor. Bu sefer istikametimz darbe girişiminin mimarı, FETÖ örgütünün lideri Fethullah Gülen'in yaşadığı Pensilvanya…
New York'tan arabalarıyla yola çıkan çok sayıda insan, belli bir noktada buluşup konvoy oluşturuyor. Türk bayraklı arabalarda, FETÖ Liderine yönelik pankartlar da var: “Beceremediniz Artık Bırakın”, “Korkma Adil Yargılanacaksın”...
Yaklaşık iki saat süren yolculuğun ardından Pensilvanya'nın Saylorsburg kasabasına varıyoruz. Gülen'in malikanesinin önüne yaklaştığımızda, büyük bir kalabalıkla karşılaşıyoruz. Zira sadece New York'tan değil, başkent Washington DC ve çevre eyaletlerden de gelenler var…
Dikkatlerimiz ilk olarak Gülen'in malikanesine çevriliyor. Pocono Dağları üzerinde çok geniş bir alanda bulunan evin konumu dışarıdan görüntülenmeye imkan vermiyor ancak daha önce havadan çekilen fotoğraflara bakılarak yerleşkenin yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alana yayıldığını öğreniyoruz. Çevrede üst düzey güvenlik önlemi dikkat çekiyor. Amerikan Polisi, eve kimseyi yaklaştırmıyor. Kale gibi korunan yerleşkenin giriş kapısında özel güvenlik için bir kulübe de bulunuyor.
Darbe girişimini protesto için gelen onlarca insan işte bu giriş kapısının önünde toplanıyor. Türk bayraklarının yanı sıra, İngilizce “Erdoğan'ı Seviyoruz” pankartı taşıyan grup, hep bir ağızdan darbe girişimini lanetliyor. Sloganlarda Erdoğan ve demokrasi vurgusu yer alırken, hedefte Fethullah Gülen var. İstiklal Marşı okunuyor, Dombra çalınıyor, FETÖ Liderine, “Millete yaptığın ihanet yeter. Kanlı ellerini ulusumuzdan çek” sözleriyle tepki gösteriliyor.
Saatler ilerledikçe, malikaneden yapılan provokasyon girişimi ile öfke daha da artıyor. Elinde bir video kamera ile malikaneden çıkan genç, eylemcilerin karşısına geçip görüntü almaya başlayınca büyük bir tepki ile karşılaşıyor. Tepkiler iyice artınca kameralı genç “Katil FETÖ” sloganları eşliğinde malikaneye geri dönüyor. Bu kez video çekmeye içeride devam ediyor. Bu davranışa kimse bir anlam veremiyor.
Hava kararmak üzereyken, eyleme katılanlar dönüş yoluna geçiyoruz. Biz dönüş yolundayken FETÖ lideri Gülen aynı saatlerde Türk basınını almadığı, sadece yabancı basın kuruluşlarını davet ettiği basın toplantısına başlıyor.