|

Barış Harekatı huzur getirdi

50. yıl dönümü kutlanan Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan gaziler, o günleri gururla yad ediyor. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mücahitlerinden Yılmaz Bora, harekatın Kıbrıs’ın tümüne barış ve huzur getirdiğini ifade etti. TMT mücahidi Celal Bayar, Türk paraşütçülerini gördüklerinde yaşadıkları sevincin tarif edilemez olduğunu kaydetti. Çankırılı Gazi Mehmet Erdoğmuş da dizindeki şarapnel parçalarını bir nişan olarak taşıdığını belirtti.

Saliha Engin
04:00 - 20/07/2024 Cumartesi
Güncelleme: 08:47 - 20/07/2024 Cumartesi
Yeni Şafak
Yılmaz Bora
Yılmaz Bora

Harekata katılan Kıbrıs Barış Harekatı gazileri o günleri Yeni Şafak’a anlattı.

20 Temmuz’un kurtuluş ve zafer güneşinin doğduğu gün olduğunu söyleyen
Yılmaz Bora
, “Türkiye’nin 20 Temmuz 1974 müdahalesi Kıbrıs’ın tümüne barış ve huzur getirdi, 20 Temmuz 1974'te Barış Harekatı ile bu işin Rumları da huzura kavuştu. Rumları da bir iç kavgadan kurtardı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adaya gelmesiyle Yalnız bize değil, Rumlara da barışı getirdi. 52 yıldır aranan ve bulunamayan Kıbrıs’ın gerçekleriyle bağdaşan çözümü de getirdi ve iki ayrı devletin oluşmasına zemin hazırladı” dedi.

Koalisyon olmasaydı harekat olmazdı

Kıbrıs'a harekat kararını alan 37. Hükümet'te Milli Selamet Partisi’nden Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapan 97 yaşındaki Abdülkerim Doğru, harekata giden tarihi süreci anlattı. Rumların, Türkiye'deki koalisyon hükümetini kendilerince fırsat görüp 1974 Kıbrıs Darbesi'ni yaptığını ifade eden Doğru, buna karşın 37. Hükümet'in Kıbrıs'a harekat kararını oy birliğiyle aldığına dikkati çekti. Doğru, "Koalisyon hükümeti olmasaydı çıkarma yapılamazdı. MSP de tek başına iktidarda olsaydı yapamayacakmış, CHP de tek başına iktidarda olsa yapamayacakmış" değerlendirmesinde bulundu.


O gün güneş kuzeyden doğdu

Kıbrıs Barış Harekatı'na bizzat katılarak Mehmetçik'e destek olan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mücahitlerinden Celal Bayar, 1963'ten 1974'e kadar yaşadıkları zorluklara rağmen Türk askerinin adaya geleceğine dair inançlarının tam olduğunu söyledi. Kıbrıs Barış Harekatı'nın geç kalması halinde Kıbrıs Türklerinin Girit Adası'nın kaderini yaşamalarının kaçınılmaz olduğunu savunan Bayar, 20 Temmuz'da Kıbrıs'a inen Türk paraşütçülerini gördüklerinde yaşadıkları sevincin tarif edilemez olduğunu vurguladı. Bayar, "20 Temmuz'da bizim için güneş kuzeyden doğdu. Yıllarca çektiğimiz eziyet ve cefalar bir anda unutuldu ve kendimizi en mutlu insan olarak hissettik" dedi.


Şarapnel parçaları hâlâ dizinde

Çankırı'da yaşayan 70 yaşındaki Kıbrıs gazisi Mehmet Erdoğmuş hayatını, Kıbrıs Barış Harekatı'nda diz kapağına saplanan şarapnel parçalarıyla sürdürüyor. Barış Harekatı'nın 12. günü Beşparmak Dağları'nda dizinden ve göğsünden yaralandığını belirten Erdoğmuş, şöyle devam etti: "Yaralandıktan sonra çürüğe, malule ayıralım dediler, ben kabul etmedim. Şikayetçi değilim dedim ve tekrar Kıbrıs'a gittim, askerliğimi tamamladım. O parçaları da bir nişan olarak gururla taşıyorum hala bacağımda. İyi ki gitmişim, iyi ki yaralanmışım, vatan için canım feda."


Son kurşuna kadar mücadele ettik

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Beşparmak Dağları'nda 1024 metre yükseklikte dik ve sarp kayaların üzerinden ilerleyerek düşman tahkimatını püskürten ve bu yönüyle "efsaneleşen" tankın şoförü Vanlı Abdulkadir Kurt, yaşadıklarıyla gurur duyuyor. O günleri asla unutmadığını anlatan Kurt, şöyle devam etti: "Çok şükür, orada bir ülke kazandık. Millet, vatan, bayrak ve Kıbrıs halkı için o mücadeleyi yaptık. Düşmana fırsat vermedik. Asla teslim olmayı düşünmedik. Son kurşuna kadar mücadele ettik. Allah ülkemize zeval vermesin. Bu, bizim için büyük bir şeref."




#Kıbrıs
#barış
#Rum
2 ay önce