MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li bir siyasetçi ile görüştüğü iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Ülke gündeminin maksatlı ve mahsurlu tartışmalarla meşgul edildiğini belirten Bahçeli, siyasi sürecin tehlikeli kaymalar yaşadığını, dikkatle analiz edilmesi gereken kutuplaşmalara çekildiğini vurguladı. Bahçeli, "Görüşümüz nettir. Milletvekili Genel Seçimleri zamanında, yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Görüşümüz nettir. Milletvekili genel seçimleri, zamanında yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir" dedi.
Türkiye'nin 9 Temmuz 2018 itibarıyla yeni hükümet sistemine resmen geçtiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
'KILIÇDAROĞLU, MİLLİ GÜVENLİĞE TEHDİT DURUMA GELMİŞTİR'
MHP lideri Bahçeli, CHP, HDP, İYİ Parti ile SP'nin Türkiye'yi risk ve belirsizliğe çekmek için el ovuşturduğunu, bu partilerin seçim havası oluşturmaya çalıştığını belirtti. Bahçeli, "Bu yanlıştır, mahsurludur, sakat bir tavırdır. Dibi görünmeyen kuyulardan su içmemiz mümkün değildir. CHP Genel Başkanı uzun zamandır zıvanadan çıkmış, zırvada rekorlar kırmıştır. Kontrolü hepten kaybetmiştir. Normal zamanında yapılacak genel seçimleri öne çekmek amacıyla muhtelif ülkelerdeki muhalefet yöntemlerini sert ve hakaretamiz bir üslupla Türkiye'ye taşımıştır. Bütün ikazlara rağmen üslup ve dilini düzeltme gereği duymamıştır. CHP Genel Başkanı resmen savrulmakta, karanlıkta sürüklenmektedir. Bu nedenle kriz çıkarma, toplumsal kargaşa ve çatışma yaşayan ülkelerin buhranlarını Türkiye'ye yansıtma hususunda özel ve kahredici bir mücadelenin içindedir. CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir. Türkiye'de can ve mal güvenliği olmadığını hezeyanla ifade ederek nasıl bir çukurun içine düştüğünü ispatlamıştır. Kılıçdaroğlu yoldan çıkmış, Türkiye'yi uçuruma itmek için pusuya yatmıştır" dedi.
MHP lideri Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sözcü Gazetesi'nin bilinen, tanınan, artık tükenmişliği aşikar olan yazarı Rahmi Turan ile İP'li Lütfü Türkkan planlı bir projenin ara elamanlarıdır. CHP'ye yönelik kendi iç bünyesinden tetiklenen ve dış destekle tırmandırılan bir operasyon anlaşılan devreye alınmıştır. Neden Rahmi Turan'ın, neden Lütfü Türkkan'ın bu kadar gündeme geldiği sorgulanmalıdır. Cumhurbaşkanı üzerinden alevlendirilmek istenen tartışmalar CHP'deki hesaplaşmanın, Kılıçdaroğlu'na alternatif oluşturma çabasının deşifre ve delaletidir. Ayrıca yeni parti arayışlarından da beslenmektedir. Karşımızdaki siyasi tablo Kılıçdaroğlu'nun hüsran ve hezimet siyasetine itiraz eden bir dip dalgayla büyüyeceği kanaati ben de oldukça fazladır. CHP'de sular durulmaz, nitekim Kılıçdaroğlu da bu türbülanstan kolay kolay çıkamaz."