Ankara-Bolu sınırında meydana gelen orman yangınıyla ilgili 1 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dün Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde otluk alanda başlayan ve Bolu'nun Gerede ilçesinde ormanlık alana sıçrayan yangın sabah saatlerinde kontrol altına alındı.
Orman yangını, öğle saatlerinde yeniden alevlendi. Olay yerine hızlı bir şekilde ulaşan itfaiye ekipleri, yangına havadan ve karadan müdahale etti.
Alevler, ekiplerin etkin müdahalesiyle kısa sürede kontrol altına alındı.
Bölgede soğutma çalışmaları devam ediyor.
Gözaltına alınan şüpheli tutuklandı
Kızılcahamam ilçesinde otluk alanda başlayan ve Bolu'nun Gerede ilçesinde ormanlık alana sıçrayan yangınla ilgili soruşturmada, 1 şüpheli Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla gözaltına alındı.
Adliyeye getirilen şüphelinin, soruşturma savcısına ifade vermesinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edileceği belirtildi.
Gözaltına alınan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bolu'nun Gerede ilçesindeki Demirler köyünde yaşayan ve orman yangını nedeniyle evlerinden tahliye edilen vatandaşlar, yangın anında yaşadıklarını anlattı.
MORALİMİZ VE PSİKOLOJİMİZ ÇOK BOZUK'
Köylülerden Hamit Bulut (68), yangının öğle saatlerinde köye ulaştığını ve itfaiyenin müdahalesi ile alevlerden kıl payı kurtulduklarını belirterek, "Üzüntümüz çok büyük. Evlerimizde otururken arka taraftan çok şiddetli bir şekilde yangın geldi. Orman İşletme Müdürlüğü'nden yetkililer geldiler, sonra kepçe ve dozerler geldi. Sonra iş büyüdü, yangın olduğu gibi yayıldı. Bu civarlarda en değerli, en kıymetli köylerden biriydi. O yaylalardaki 300-500 yıllık emeğimiz boşa gitti. Yaylalarımız, Türkiye'de yeşil alan olarak 2'nci sırada geliyordu. Şu an yeşil diye bir şey kalmadı. Köy olarak moralimiz ve psikolojimiz çok bozuk" dedi.
'BİR ORMAN, BİR AĞAÇ KOLAY YETİŞMİYOR'
Tahliye sırasında yanlarında değerli eşyalar ve küçük bir el çantası dışında hiçbir şey alamadıklarını ifade eden Bulut, "Jandarma ekipleri geldi, evlerden çıkmamızı söylediler. Buradan uzaklaşarak köyün dışına çıktık. Sağ olsunlar bize bir de yemek verdiler. Bir süre orada, köyün dışında arabalarımızda kaldık. Köyün bir kısmı geri döndü. Benim ailemde de kalp hastası var, ilaç kullanması gerekiyor. Sabaha karşı köye tekrar geldik. Şu an için köyümüzdeyiz. Allah'a şükürler olsun ki evlerimizde herhangi bir zayiat yok. Köydeki evlerde hiçbir sorun yok. Eğer itfaiye 5-10 dakika daha geç gelseydi, büyük bir yangın tehlikemiz olacaktı. Kıl payı kurtardık. Vatanımıza ve milletimize geçmiş olsun, devletimizden Allah razı olsun" diye konuştu.
Köylülerden Fikri Akkaş (61) ise "Bir orman, bir ağaç kolay yetişmiyor. Ormanlarda yaşayan hayvanlar da telef oldu. Komşularımızın da yayladaki evleri yandı. Onlar da şu an da mağdur durumdalar. Köyümüzü tedbir amaçlı boşalttık. Yangının son durumu neticeye bağlandığında köyümüze döneceğiz" dedi.