AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
-Bugün Mali İşler Başkanı'mız sunum yaptı. Bu faaliyetlerimizin bütçesinin nasıl ele alınacağı bakımından sunumu dinledik.
Kardeşlik içinde güzel devir teslim oluyor. İlçe kongrelerimizin dinamizminden, göreve gelen ve devreden arkadaşlarımızın bunun bir bayrak yarışı olduğunu vurgulamalarından memnuniyet duyuyoruz. Teşkilatlarımız bizim göz bebeğimiz.
-Kongrelerimizi demokrasi şöleni içinde gerçekleştiriyoruz. İlçelerde kongreler tamamlandı. Erdoğan il kongrelerine katılabilir. Amacımız iç cepheyi güçlendirmek. Kongrelerde ana temamız Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu çağrısı olacak.
-Muhalefet tarafından yoğun şekilde Cumhur ittifakı içinde çatlak üzerine açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların bizim gündemimizde yeri yok. Muhalefet içindeki grupların çatışmalarını yoğun biçimde görüyor ve takip ediyoruz. Cumhur ittifakını oluşturan ilkeler ile kararlı şekilde yürüyerek Türkiye Yüzyılı çalışmalarını yürütüyoruz. Cumhur İttifakı genel düzeyde yürüyen ittifak değil ilçelerde beldelerde köylerde vatandaşta buluşturan bir ittifakız.
-KKTC'nin kuruluşunun 41. yılı. 41 kere maşallah diyelim. Bu mücadeleler içinde KKTC egemen bir devlet olarak, milletimizin göz bebeği. Bir sürü badireler atlatarak yoluna devam ediyor. Tüm bu tuzaklara rağmen KKTC, bölgede var oluşunu sürdürüyor. Her zaman yanında olduk ve bundan sonra da olacağız.
-Bütün toplantılarımızda ilk gündemimiz Gazze'dir. Batı Şeria'daki hassasiyetimiz yüksektir. İlhaktan bahsetmeleri daha büyük soykırımlara imza atmak istediklerinin beyanıdır. Lübnan'a dönük saldırılar devam ediyor. Suriye ve İran'a tehdit devam ediyor. Uluslararası hukukun tamamına saldıran bir şebeke ile karşı karşıya olduğumuz, çılgın gözü dönmüş bir katliam şebekesi ile karşı karşıyayız. Bütün dinleri bütün insanları tehdit eden şebeke ile karşı karşıyayız. Gazze tüm insanlığın tamamıdır. Gazze savunmadan tüm bunları savunmak söz konusu olamaz. Somut adımlar atılması gerekir. Silah verilmemesi gerekir çağrımızın yerine getirilmesi bu katliamları engelleyecek.
-BRICS toplantısı sonrası muhalefetin spekülasyonları oldu. Muhalefetin Türkiye yön değiştiriyor yaklaşımı var. Kes kopyala yöntemi ile davranıyorlar. Türkiye eksen kayması yaşıyor demişlerdi. Etrafımızda bulunan ülkelere yönelik politikalara uymadığınızda, hemen Türkiye'nin ekseni kayıyor diye dış odaklı kampanya olmuştu.
-Son yıllarda iklim konusu büyük bir gündem teşkil ediyor. Asıl tedbiri alması gerekenler onlarken fakir ülkeleri tedbir almaya sokma yaklaşımı sergiliyor. Bugün iklim konusunda herkesin sorumluluğu vardır ama dünyayı asıl kirleten gelişmekte olan ülkelerin politikalarıdır. Onların bütçe ve sorumluluk açısından öncü olmaları gerek. Sayın Emine Erdoğan'ın öncülük ettiği sıfır atık hareketi bir BM mekanizması haline gelmiştir.
-CHP Genel Başkanı Sayın Özel yerel seçimlerden sonra yaptığı hatayı ısrarla sürdürüyor. Merkezi iktidar yerel iktidar diyerek Türkiye'de çift iktidar var kamu düzeni paralel birtakım oluşumlarla yönetiliyor diye bir yaklaşımları var. Hepimizin sicil amiri vatandaşımızdır. Türkiye'de yasaya tabi olmayan herhangi bir mekanizma düşünülemez. Bu denetimler konusunda 'Namussuzca bir siyasi talimat' diyor Özel. Önceki genel başkanları da bu deyimi çok kullanırdı. Bu kelimeler kıymetli ve önemli kelimelerdir. Bir siyasi alfabe yetersizliği ile alelade bir şekilde kullanmamak lazım. Siyasi namus kavramı yüksek nitelikli kavramlardır. Denetleme mekanizmaları çalıştırılınca niye çalıştırıldı deniliyor. Bu, ana muhalefetin genel başkanına yakışmayan bir dildir.
Şu an 3-4 parça halinde CHP yönetiliyor. CHP görüşünü anlamak için minimum 4 yere bakmanız gerekiyor. Maalesef CHP kendi partilerini yönetme konusundaki zaafı kapatmak için AK Parti'ye karşı hakaret ediyor. Hakimleri savcıları müfettişleri tehdit ediyorlar. Bunun kendilerine de faydası yok. Kamu düzeni parçası olan herkes Anayasa'nın verdiği yetki ile yapıyor bunu. Siyaset üretimindeki cari açık siyasi üslupsuzlukla kapatılamaz.
Biz bu hakaretler cevap verebilecek kabiliyete de sahibiz. Vatandaşımız için her türlü mücadeleye gireriz. Siyasette bir sürü imkan vardır. Genel yerel iktidarı şeklinde iki iktidar yok. Türkiye'de bir tane iktidar var bir tane anayasal düzen var. Bir savrulma içine giriyorlar. Denetim herkes için geçerlidir. Bu siyasi tartışmayı yapacaksak temiz bir dille yaparız.
Denetleme yapılsın ve vatandaşın önüne konulsun. İsraf ve yolsuzluk söz konusu ise bunları tartışalım. SGK borçları katlanarak artıyor. Bunun ödememek gibi durum siyaset değil. Bunun ödenmemesi de SGK'dan faydalanan vatandaşların hakkı. Bu vatandaşa karşı bir cürüm. Bunlar son derece basit temel ilkeler. Siyasi mücadeleyi yaparız ama böyle bilinç problemi olan çirkin dil olursa bu kavgalara girmesini çok iyi bilen siyasi kadroyuz. Hepsi vatandaşın hakkıdır.
-ABD seçimlerinde net bir tablo ortaya çıktı. Trump'ın zaferi söz konusu oldu. Seçimden önce yapılan tahminler boşa çıktı. Sayın cumhurbaşkanımızın talimatı var; kabine üyelerimiz Trump yönetiminin iş başı yapması ile bir yol haritası çıkaracaklar. Bu yol haritası talimatı ile güvenlikten dış ticarete, askeri konulara kadar ilgili bakanlıklar kendi yol haritaların hazırlıyor. Atamaları da izliyoruz. Söz konusu olan bazı şahısların sayın cumhurbaşkanımız ile ilgili bir takım olumsuz beyanları olduğunu da biliyoruz. Bir takım analizler yapıyorlar. Olumsuz tutum izleyebilecekleri beyan ediliyor. Bu biyografi haberlerini de yakından takip ediyoruz. Çok uzun zamandır iktidarız. Seçim sonrası ortaya çıkan kabineleri biyografiler üzerinden değerlendirmek doğru olmayabiliyor. Ülke kabinesi de belli politika ile çalışıyor. Olumlu sözler söyleyip olumsuz politikalar izleyenler de oldu. Türkiye ile ilgili atacakları adımları görmemiz lazım. Savaşlar uzamasın diyorlardı. Umarız hakkaniyetli şekilde adım atılır. Trump tanımadığımız biri değil. Cumhurbaşkanımız ile pek çok kez hukuku oldu. Eylem planlarımız hazır. Umarız diyaloğa dayalı netice olsun.
-Katar Devleti'nin Hamas'ın siyasi Bürosu ile ilgili alacağı kararı değerlendirmemiz doğru olmaz. Bununla ilgili durumu biz de takip ediyoruz. Netanyahu ile arabuluculuk kavramı yan yana gelmiyor. Arabulucular devreye girince ağır saldırılar ile barış masasını ortadan kaldıracak adımlar attılar. 7 Ekim'in üzerinden 1 yıl geçti ama her türlü arabuluculuk girişimini katliama zaman kazandırmak için kullanıyor. Hamas barışa hazırız derken Netanyahu hükümeti ertesi gün saldırı geçekleştiriyor. İsrail'in yapacağı ilk iş bir ateşkes ilan etmek.
-Bölgedeki hareketliliği takip ediyoruz. Yıllar evvel kara harekatına karar verilip bundan 1 ay 2 ay sonra harekete geçiliyordu. Şimdi bu durumda değiliz. Talimat verildiği anda harekete geçecek şekilde tetiktedir askeri güçlerimiz. Talimat verildiği anda TSK bu harekata başlayacak konumdadır. En önemli hassasiyetimiz sınırlarımızdan 30 km derinliğin korunmasıdır. Bu derinlikte bir terör faaliyeti görürsek bunu tehdit sayarız ve harekat gerçekleşir. Terör devletçikleri kurulmaya çalışılıyordu. CHP adına konuşanlar mavi vatanı eleştirirken kara harekatlarını da eleştiriyorlardı. Bu harekatlar olmasa terör devletçileri olacaktı. Silahlı kuvvetlerimiz bu yapılanmaları darmadağın etti.