Bursa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren tekstil atölyesinde, Türkiye'deki tüm infaz ve koruma memurlarının üniforma üretimi yapılıyor. 200 hükümlü ve tutuklunun çalıştığı atölyede, son 1 yılda yapılan üretimler karşılığında 11 milyon 400 bin lira kazanç elde edildi. Atölyede sigortalı çalışan hükümlüler, aldıkları eğitim sayesinde kendilerini hem topluma hazırlıyor hem meslek ediniyor hem de ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.
Hem metrekare olarak hem de istihdam edilen hükümlü ve tutuklu sayısı olarak Türkiye’deki en büyük konfeksiyon atölyelerinden biri olduklarını vurgulayan Tekstil Mühendisi Ökkeş Bilge Alıcı, “İşyurtları Kurumu misyon olarak, hükümlü ve tutuklular açısından önemli bir kurum. Hükümlü ve tutuklularımızın tahliye olduktan sonra, hayata yeniden tutunabilmeleri adına, önemli bir nokta burası...
12 yıl önce kurulan atölyede Türkiye’deki tüm cezaevlerinde görev yapan infaz koruma memurlarının üniformalarının dikildiğini söyleyen ve kendisi de eski bir infaz koruma memuru olan Ökkeş Bilge Alıcı, şöyle devam etti:
"Tekstil atölyemizin ilk kuruluşu 12 yılı buluyor. 12 yıldır üretime devam etmekteyiz. Bizim çalışanlarımızın belli bir oranda, yasal bir çerçevede ücretlendirmesi var. Aynı zamanda sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Hükümlü ve tutuklular buradan gelecek ücretten ziyade meslek edinmek gözüyle yaklaşıyorlar...
31 bin 883 infaz koruma memurunun yazlık tişörtleri, montları ve yağmurluklarının üretildiği atölyede, 1 Ocak-31 Aralık 2021 tarihleri arasında 11 milyon 400 bin lira kazanç elde edilirken, hükümlü ve tutuklular çalışmaları karşılığında aylık 720 TL maaş ve yıllık kar payı olarak 2 bin 800 TL’ye varan kar payı alıyor.
Tekstil atölyesinde çalışan ve bu işi cezaevinde öğrenen hükümlülerden biri olan Y.K. (35), “12 yıl önce Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na geldim. Cezam burada infaz edilmektedir. Son 10 yıldır İşyurdu Müdürlüğü Konfeksiyon Atölyesinde çalışmaktayım. Buraya geldiğimde stajyer olarak işe başladım. Burada dikim makineleri üstüne eğitim aldım...
İlkokul mezunu olarak girdiği cezaevinde ortaokul ve liseyi bitiren, şu anda da yükseköğrenimine devam eden Y.K., cezaevinde geçen bir gününü ise şu sözlerle anlattı:
“Sabah kalkıyoruz saat 08.10’da atölyeye geliyoruz. Günlük yapacak olduğumuz iş için makinelerimizin başına geçiyoruz. Günlük belirlenmiş işimizi yapıyoruz. Öğle arası yemek molası veriyoruz. 1 saat yemek molamız var. Yemek molasından sonra tekrar geliyoruz. İşimize devam edip akşam saat 16.30’da koğuşlarımıza geri dönüyoruz...
Hükümlü E.B. de (28) tekstil işini cezaevinde öğrenip, ustabaşı olarak çalışmaya devam edenlerden biri. 3,5 yıldır cezaevinde olduğunu söyleyen E.B., “Hiçbir işim, hiçbir mesleğim yoktu. Burada meslek sahibi oldum. Dışarıda çalışmıyordum. Arkadaş çevremden dolayı, kötü işler yaparak cezaevine düştüm. Meslek sahibi olduğum için, dışarı çıktığımda da bu mesleğimi yapmak istiyorum. 10 senenin üstünde cezam var daha. Buradaki çoğu arkadaşımız, şu an dışarı çıksa iş imkanı bulabilirler. Ben nasıl yaptıysam, inanıyorum ki onlar da bu işi yapabilirler. Burası velinimet. Cezaevine giren insan burada çok güzel kendini geliştirebilir. Öğrenme fırsatı var” dedi.
Cezasının bitmesine 25 sene olan hükümlü D.B. (42) ise kendi mesleğini cezaevinde de devam ettirdiğini söyleyerek, “Yaklaşık 3 senedir cezaevindeyim. Çocukluğumdan beri benim mesleğim bu. Çocukluktan başladım, sonra vergi mükellefi oldum. Yurt dışına ihracat yaptım. Hala devam ediyor. Yaklaşık 20 senedir bu işin içindeyim. Burada da devam ediyorum. Dışarıda mesleği olmayanlara meslek öğretiyoruz. Bu açıdan da kendimle gurur duyuyorum. Devletimiz bizlere bu imkanı verdiği için minnettarız. Burası cezaevi değil yani. Kendimizi dışarıda çalışıyor olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tekstilin yanı sıra ekmek ve kuru pasta üretimi de yapılıyor. Bursa’daki tüm cezaevleri ile İl Jandarma Komutanlığı’nın ekmek ihtiyacının karşılandığını söyleyen Fırın Atölyesi sorumlusu infaz koruma memuru Muhammed Aksu, “30 hükümlü çalışıyor. Günlük 4 bin 300 adet ekmek üretiyoruz. 1500’e yakın simit, poğaça, açma üretimimiz var. 400 gramlık da kurabiye üretimimiz oluyor. Bunların hepsini hükümlü ve tutukluların ihtiyaçları için üretip kantinlere veriyoruz. Gemlik Cezaevine, H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ve İl Jandarma Komutanlığımıza da biz buradan ekmek üretip veriyoruz. Personelimiz de faydalanıyor. Hem hükümlü ve tutuklular iş öğreniyorlar hem de ücret karşılığı ihtiyaçlarını karşılıyorlar” dedi.
Bursa E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlüler ise cezaevi bahçesinde 18 dönüm üzerine kurulu alanın 13,5 dönümünde tarım yapıyor. 1 dönümü kapalı sera olan tarım alanında salatalık, domates, bamya, yeşil fasulye, patlıcan, biber, kabak ve çilek üretiliyor. 6 hükümlünün istihdam edildiğini söyleyen infaz koruma memuru Emin Topçu, “6 hükümlümüz çalışıyor ama işin yoğunluğuna göre 10-15 kişiye çıkabiliyor. Kışın daha az ürün olduğu için daha az sayıda mahkumla çalışıyoruz. Ama ortalama 10 mahkumla burada çalışmalarımız devam ediyor. Üretilen ürünleri personel olarak alıyoruz. Daha sonra içeride genel bütçeye verip, yemek olarak değerlendiriliyor” dedi.