Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasının dördüncü yıl dönümünde, Azerbaycan-Ermenistan arasında devam eden barış görüşmeleri ve normalleşme sürecinin birkaç boyutu bulunmaktadır. Birincisi, iki ülke arasında barış ve diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin anlaşma metni üzerinde devam eden barış görüşmeleri. İkincisi, bölgesel ulaşım ve iletişim hatlarının açılmasına ilişkin müzakereler. Üçüncüsü ise, iki ülke arasında sınır hatlarının netleşmesi. Barış ve diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin görüşmelerini iki ülkenin dışişleri bakanları yürütürken, diger iki konuyu başbakan yardımcıları görüşmektedir.
ON ALTI MADDENİN ON ÜÇÜNDE ANLAŞMAYA VARILDI
Azerbaycan 2022'nin Şubat ayında Ermenistan'la barış anlaşmasının imzalanması için beş maddelik bir teklifte bulunmuştu. Son olarak Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bunlardan üçü üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. Bunlar, birbirlerinin toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınması ve toprak iddialarının bulunmaması ile gelecekte de bu tür iddialarda bulunulmaması; kuvvet kullanmama ve kuvvet kullanma tehdidinde bulunmama, birbirilerinin iç işlerine müdahale etmeme ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesidir. Resmi açıklamalara göre, barış ve diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin 16 maddelik anlaşma metninin 13’ü üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Bu, metin üzerinde yüzde 80 anlaşılması manasına gelmektedir. Ermenistan tarafı anlaşılan maddeler üzerinden barış anlaşmasının imzalanmasını isterken, Azerbaycan tarafı 16 maddenin hepsinde anlaşma sağlanması taraftarıdır.
Azerbaycan tarafı özellikle Ermenistan anayasasındaki “Azerbaycan'a karşı toprak iddiası”nı barış anlaşması metninin imzalanması önünde en büyük engel olarak görmektedir. Azerbaycan'ın bütün maddelerde anlaşma sağlandıktan sonra barış metninin imzalanmasında ısrar etmesinin nedeni, Ermenistan yönetiminin birbirinden farklı açıklamaları ve geçmişten gelen güvensizlikten kaynaklanmaktadır.
ZENGEZUR KABUL EDİLMEDEN SINIR AÇILAMAZ
Bölgesel ulaşım ve iletişim hatları konusunda tarafların farklı tutumları olsa da, ortak noktada buluşma arayışı sürmektedir. Öncelikle Azerbaycan, Zengezur koridorunu barış anlaşması metninden çıkarırken, Ermenistan tarafı Nahçıvan ile ulaşım sağlamak için basitleştirilmiş gümrük geçiş hattını önermektedir. Fakat bu teklif Azerbaycan tarafından hala kabul görmüyor ve Azerbaycan 10 Kasım 2020'de imzalanan üçlü anlaşmada olduğu gibi engelsiz geçişi istemektedir.
Bu konuda Azerbaycan'ın elinin kuvvetli olduğu düşünülmektedir.
Nahçıvan Özerk Bölgesi ve Türkiye ile ulaşım açısından Azerbaycan için alternatifler bulunmaktadır. Özellikle Bakü-Tilfis-Kars demiryolunun kapasitesinin artırılmasının ve Kars-Nahçıvan demiryolu yapımı için anlaşma imzalanması bu açıdan Azerbaycan'ın elinin kuvvetli olduğunu göstermektedir. O nedenle, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Zengezur koridoru konusunda bizim şartlarımız kabul görmeden Ermenistan'la sınırlar açılmayacaktır” açıklamasını yaptı. Bölgesel izolasyondan kurtulmak için Ermenistan yönetimi Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek durumundadır.
BRICS ZİRVESİ BULUŞTURDU
İki ülke arasındaki en önemli gelişmelerden biri iki ülke liderinin Kazan'da yapılan BRICS toplantısında bir araya gelmesi oldu. Bu görüşme kritik bir dönemde yaşandı. Çünkü liderler en son 2024'ün Şubat ayında Almanya'da bir araya gelmiş, daha sonra İngiltere ve Rusya'da ikili görüşme teklifi Ermenistan tarafından kabul edilmemişti. Bunun ardından Azerbaycan Milli Meclis Başkanı, Ermenistan Parlamentosu Başkanı ile de görüşmemişti. Fakat Kazan’daki görüşme iki ülke arasında devam eden barış süreci açısından olumlu değerlendirilmektedir.
Sınır hatlarının netleşmesi konusunda iki ülke arasında son günlerde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. 25 Ekim’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaghn Khachaturyan, 30 Ağustos 2024 tarihinde imzalanan ve 26 Eylül tarihinde Ermenistan anayasa mahkemesi tarafından onaylanan “Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasındaki Devlet Sınırının Belirlenmesi ve Sınırlandırılmasına İlişkin Devlet Komisyonu”nun yönetmeliğini onayladılar. Bu onaylama 25 Ekim'de BRICS'te Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında yapılan olumlu görüşmeden sonra yapıldı. Bu yönetmelik iki ülke sınırlarının 1991 Alma-Ata Deklarasyonuna uygun bir şekilde belirlenmesini öngörmektedir. Komisyon yönetmeliğinin hazırlanmasına ilişkin ilk anlaşma 19 Nisan 2024'te sağlandı ve bu karardan sonra Ermenistan, Azerbaycan'ın kuzey-batısındakı Kazak ilindeki dört köyden geri çekildi.
Barış görüşmelerindeki diğer konularda olduğu gibi bu konuda da süreç Ermenistan'da muhalefetinin sert itirazı ile karşılandı. Bu süreci Nikol Paşinyan'a karşı iç politik malzeme olarak kullanan Ermenistan muhalefeti “Onurum Var” ve “Hayastan” (Ermenistan) tartışmaya veya oylamaya katılmadı. Ancak iktidar, yönetmenliğin onaylanması için yeterli oy çokluğuna sahip olduğu için onaylandı.
YENİ UMUTLAR
İki ülkenin sınırlarının belirlenmesinde hangi yıl haritalarının temel alınacağı gelecek müzakere konuları arasında yer alacaktır. 13 kilometrelik sınır belirleme 1975 Sovyet Birliği Genel Kurmay haritalarına göre yapılmıştı. Ermenistan tarafı geri kalan 1000 kilometrelik sınırın belirlenmesinin 1974-1978 yılları arasında Sovyetler Birliği Genelkurmay başkanlığı haritalarına göre yapılabileceğini iddia etmektedir. Fakat Azerbaycan'da bu konuda farklı bir bakış açısı hakimdir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev sınır hatlarının belirlenmesinde 1918-1991 yılları arasındaki haritaların temel alınacağını belirtmiştir. Gelecekte bu alanda sorun yaratabilecek anklav köyler vardır ki, şu anda hala dört Azerbaycan köyü Ermenistan kontrolü altındadır.
Sonuçta iki ülke arasında uzun zamandır ateşkes ihlalinin yapılmaması hususunda ve diğer fikir ayrılığı olan konularda müzakere süreci devam etmektedir. Ermenistan tarafı bölgesel barış ve izolasyondan kurtulmanın yolunun Azerbaycan ile anlaşmaktan geçtiğinin farkındadır. Ermenistan muhalefetinin sürece etkisinin azalması, Paşinyan yönetiminin sonuncu görüşme taleplerine olumlu cevap vermesi barış anlaşmasının geleceği açısından umutlar yaratmaktadır. Diğer taraftan, hala Ermenistan'ın anayasasında Azerbaycan'a karşı toprak iddialarının varlığı, Ermenistan'ın silahlanması/silahlandırılması sürecini olumsuz etkilemektedir.