Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret için bulunduğu Katar'ın Başkenti Doha'da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'İn iade süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.
FETÖ'nün iade süreci için ABD'ye çok güçlü bir dosya verdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, ABD'nin tutumunu eleştirdi. Star gazetesinde yer alan habere göre, iade süreci için konuşan Çavuşoğlu, "ABD'liler 'sizinle işbirliği yapıyoruz, yargı karar verecek' diyorlar. Tamam mahkeme karar verecek ama çok güçlü dosya var, o yüzden tutuklama gerçekleşmesi lazım. Bir başsavcının şüphesi üzerine, Zarrab'ı tutukluyorsun. Orada da ayrı bir muamma var. Şimdi bir devlet sana en güçlü delilleri veriyor, sen adamı tutuklamıyorsun. Oradaki savcının şüphesi, bu en güçlü dosya, delil... Ama ABD'liler de bir şeyi biliyor; O kişiyi bize vermediği sürece ilişkilerimiz etkilenecek, etkilendi zaten. Ve halkın ABD'ye bakışı da hiçbir zaman değişmeyecek. Türkiye ile ilişkileri kaybetmeye değecek bir kişi mi?" dedi.
ABD sistem olarak FETÖ'yü tercih ediyorsa kimin geldiği önemli değil, bizi tercih ediyorsa kimin geldiği önemli değil. Kampanyasında o yardım etmiş bu yardım etmiş ilişkileri bunlar belirlemez. Sorumluluk sahibi olduğun zaman devlet yönetiyorsun. Taç giyen baş uslanır. Hangi yönetim gelirse gelsin, Beyaz Saray ve Pentagon arasındaki uyum çok önemli.
Gine Dışişleri Bakanı beni aradı, biz bu okulları size vermek istiyoruz gelin dedi. Somali aradı, Maarif Vakfı'na haber verdik, gitti 5 okulu devrettiler. Gine'deki okulun ikisine Şehit Astsubay Halisdemir'in adını verdik. Bazı ülkeler kendisi devralıp bizden maddi yardım istiyor. Tacikistan tüm okulları kapattı. Kalan tek kurumu Dışişleri Bakanlığı devraldı. Arnavutluk bunların merkezi gibi, Kosova'da, Makedonya'da, Bosna'da var. Çok iyi sonuçlar alıyoruz.
- Türkiye Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, vakıf; yurt dışında insanlığın ortak birikim ve değerlerini esas alarak, örgün, yaygın eğitim hizmetleri vermek ve geliştirmek amacıyla okul öncesi eğitimden, üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burs verecek, okul, eğitim kurumu ve yurt gibi tesisler açacak.
Tutuklanan büyükelçiler özellikle görevleri döneminde bakanlığa FETÖ'çülerin girmesini sağlamışlar, sınav sistemini değiştirmişler, sorular verilmiş vesaire. Bugüne kadar görevine son verilen meslek memuru sayısı personelin yüzde 21'i. Yine kariyer memuru olarak da 5 kişiden biri. Ki bize sonradan sızmaya başladılar.
PKK orayı (Sincar) ikinci Kandil yapmak istiyor. Bazı tedbirler alıyoruz, gerekirse müdahale de edeceğiz. Hele Telafer'e yürürlerse kesinlikle müsaade etmeyiz. Haşdi Şabi de Telafer'den uzak. Onlar bilerek bir şeyler yapıyorlar, doğru değil. Bu konudaki hassasiyetimizi ABD'lilere, Irak yönetimine, Kürt bölgesel yönetimine ilettik. Bizim hassasiyetimize dikkat edeceklerini, zaten bildiklerini söylediler. Çünkü Telafer'e girerlerse kaos olur. Musul'a girerlerse bu sefer Peşmerge de girer. Musul'un içine Irak ordusu ve yerel güçlerle girilecek. Haşdi Şabi de şu anda söylendiği gibi çok yakın değil Telafer'e, ama temkinli olmakta fayda var.
Batılılar içişlerine karışma noktasında çifte standart içinde. Avrupalılar 'ben seninle ilgili her şeye karışırım. Sen bana karışma' diyor. Sen nereden buldun bu hakkı. Sen üstün bir ırk mısın, üstün bir devlet misin? Sende ırkçılık var, İslamofobi var, Göçmen düşmanlığı var. Hepsi insanlık suçu. Nerede hukukun üstünlüğü? Ben soydaşlarımın hakkını sorunca 'içişlerime karışma' oluyor. Sendeki olunca iç mesele oluyor.
Suriye'de Fırat Kalkanı birilerinin istememesine rağmen ilerliyor. YPG, araya girmek istiyor. Öyle görünüyor ki rejim de Özgür Suriye Ordusu ile kuzeyden karşı karşıya gelmek istemiyor. Onlar da araya YPG'nin girmesini tercih ediyor gibi bir tablo var. Bizim hedefimiz El Bab, orada durunca bu sefer temas olmaz zaten. Münbiç'ten YPG'nin çıkmasını istiyoruz, çıkmazsa müdahale ederiz. Bizzat Obama ve Kerry'nin sözü vardı, “operasyon biter bitmez acilen Fırat'ın doğusuna geri göndereceğiz" diye. Şimdi hadi sözünüzü tutun.
