Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi için Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de dünya liderleriyle bir araya geldi. Macaristan'da gündeme dair açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecine ilişkin, "Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır. Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu'nda hitap etti.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askeri tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
"Gazze'de bir yıldır süren soykırım insanlığın ortak utancıdır"
Gecen hafta Kazan'da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha'yı Ankara'da kabul ettiğini hatırlattı.
Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna'daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu'da yaşandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler'de girişim başlattık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler'de bir girişim başlattıklarını, 50'yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri'ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık'a ve BM Genel Kurul Başkanı'na ilettiklerini belirtti.
PKK ile mücadelede somut iş birliği çağrısı
Terörizme karşı işbirliği ve dayanışma halinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ortaklarımızla istişareleri ve işbirliğimizi sürdürüyoruz"
Erdoğan, Türkiye'nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, "NATO'nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik'ten Kuzey Afrika'ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve işbirliğimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.
"AB'nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye'nin tam olarak dahil edilmesi Avrupa'nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa'yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye'nin desteği şarttır. Avrupa'da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor. Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin işbirliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır."