T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 26 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
İsrail'in Lübnan saldırısını, ABD ve İsrail üst yönetimi birlikte planladı. 17-18 Haziran tarihlerinde ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, İsrail eski Başbakanı Benjamin Netanyahu, Bush'un akıl hocası Natan Şaransky arasında Colarado'da yapılan toplantıda bütün ayrıntılar netleştirildi: İsrail Gazze ve Lübnan'ı işgal edecek. Netanyahu, İsrail'e dönünce "eski başbakanlar" toplantısı yapıldı. Netanyahu, Ehud Olmert, Ehud Barak ve Şimon Peres gibi liderlerin katıldığı toplantıya bir Ariel Şaron katılamadı. Yapılan hazırlık, Filistin ve Lübnan'daki direncin kırılması, sadece Hamas ve Hizbullah değil, İsrail otoritesine karşı direnecek hiçbir gücün bırakılmaması, ABD askerlerinin Lübnan işgaline iştirak etmesi ve Lübnan'a yerleşmesi, böylece Suriye yolunun açılmasıydı. Bahaneleri İsrail üretti. Hiç yoktan sivilleri öldürmeye başladı ve süreç başlatıldı. Amerikan güçleri Lübnan'a yöneldi. Çok yakında Suriye cephesi açılacak. Suriye ya çok kanlı bir cephe olacak ya da Büyük Ortadoğu Savaşı'nın ana merkezi. S. Arabistan'ın, Mısır'ın, Ürdün'ün, Türkiye'nin Lübnan'a NATO gücüne onay vermeleri bu ülkelerin tuzağa düştüklerinin ya da ABD-İsrail planlarına iştirak ettiklerinin göstergesi. Afganistan ve Irak işgalinden sonra Lübnan'ın işgali de bölge ülkelerinin desteğiyle gerçekleşiyor. Lübnan'a gelecek NATO gücü, ateşkesi hedeflemeyecek. İsrail ve ABD için savaşacak. Kendilerine yönelecek direnişi kırma görevi üslenecek. Bu NATO gücü değil, Amerikan gücü olacak. Plana destek veren ülkelere şunu soralım: Tamam; NATO gücü gelsin ama içlerinde ABD askeri olmasın! ABD ve İngiltere bakalım bu planı kabul edecek mi? Bölge ülkeleri kabul edecek mi? Etmeyecekler! Çünkü amaç saldırıların durdurulması değil. Amaç, ABD-İngiliz emperyal gücünün Lübnan'a yerleşmesi. Bu yeni bir işgal. Bir ülkenin daha ABD-İngiliz-İsrail cephesine kurban edilmesi.. Uzun bir savaş olacak. ABD ön hazırlık olarak bir yandan İsrail'in ateş gücünü kullanırken diğer yandan Arap ülkelerini hizaya sokuyor, büyük istila harekatı için onlara talimatlar yağdırıyor. Hem İsrail saldırganlığına karşı seslerini kesmelerini istiyor hem de ABD ve İsrail'e yönelen kitlesel öfkeyi bastırmalarını. Bunun için en iyi çözümü buldular. Şii-Sünni ayırımı. Başarıyla uyguluyorlar. ABD ve İsrail bölgesel müttefikleriyle birlikte kitleleri büyük bir tuzağa sürüklüyor. Onlarca yıl sürecek bir hesaplaşmaya. Din adına, mehzep adına ABD/İngiliz çıkarları için on binlerce insanın hayatını söndürmeye... Irak işgalinden bu yana, İsrail'i hazırlıyorlardı. Bölgenin en büyük ateş gücüne sahip ülkesine Suriye ve İran'a saldırı hazırlıkları kapsamında yığınak yapıyorlardı. ABD yapımı yüzlerce GBU-28 bunker buster bombaları, Hizbullah menzillerini vurmak için değil, doğrudan Suriye ve İran hedeflerini vurmak için verildi. Lübnan bombardımanı başladıktan sonra askeri mühimmat nakliyatı hızlandı. Şu anki silah yığınağı Lübnan için değil, Lübnan sınırlarının ötesine yapılacak saldırılar için. ABD Dışişleri Bakanı'na göre, Lübnan'a "uluslararası" Amerikan gücü yerleştirme planı 60 ile 90 gün içinde gerçekleştirilecek. Bu gücün amacı ateşkesi sağlamak olmayacakmış, Hizbullah'ı silahsızlandıracakmış! Lübnan işgalinin ilk aşaması bu. Neden bunu yapıyorlar? İsrail'e "dur" deseler duracak. Neden demiyorlar da böyle bir güç yerleştiriyorlar? Çünkü savaşı yaymak! Not edin: Bir süre sonra Suriye için de "uluslararası güç" isteyecekler. Suriye topraklarını parçalara ayırmak için önce krizler çıkartacaklar, bazı yerlerini bombalayacaklar. Ardından çatışmaların önüne geçmek için ABD askeri ya da ABD kontrolündeki birlikleri yerleştirecekler. Şunu da not edin: Çok geçmeyecek, Türkiye'nin Güneydoğusu için de benzer senaryolar yüksek sesle dile getirilmeye başlanacak. Türkiye-Suriye sınırı boyunca ve İskenderun Körfezi'ne "çokuluslu güç" adı altında Amerikan askeri yerleştirmek isteyecekler. Ahmet Şah Mesud suikastini kimse sorgulamadı. İki gün sonra 11 Eylül oldu ve Afganistan işgal edildi. Irak işgali öncesi İngiliz silah denetcisi David Kelly, öldürüldü, intihar dendi ve düzmece bir soruşturmayla dosya kapatıldı. Gerçekler gizlendi. Refik Hariri suikastine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Onun imar ettiği Beyrut'u şimdi yıkıyorlar. Sonuçlarını nasıl devşiriyorlar, görüyor musunuz? Kendi dostlarını, müttefiklerini kurban ederek hedeflerine ulaşıyorlar. Her şey apaçık ortada. Bu, Lübnan'ın, Hizbullah'ın, Irak'ın ya da İran'ın meselesi değil. Bu Şii-Sünni savaşı değil. Bu; Irak'ın veya Lübnan'ın savaşı da değil. Öyle düşünmemizi istiyorlar. Bu; ABD Dışişleri Bakanı'nın söylediği gibi, "Yeni Ortadoğu" savaşı. Daha doğrusu Büyük Ortadoğu Savaşı.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |