T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 26 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Şirin hesaplar açılınca karapara tertemiz oluyor

MASAK, karaparanın en çok 11 yöntemle aklandığını açıkladı. Çok sayıda kişi adına açılmış hesaplarla yapılan 'şirinler' yöntemi yanında, vergi cennetleri, parçalama, tabela şirketleri, havale yoluyla da karapara aklanıyor

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), sık başvurulan karapara aklama yöntemlerini 11 başlıkta topladı ve bankalar, sigorta şirketleri, kargo şirketleri gibi yükümlü grupları dikkat etmeleri gereken "göstergeler" konusunda uyardı. MASAK'ın, AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde İtalya Ekonomi ve Maliye Bakanlığı ile yürüttüğü Karapara Aklanması ile Mücadele Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi çerçevesinde, "Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi" hazırlandı. Rehberde yer alan "Karapara Aklama Yöntemlerine" ilişkin bölümde, "sınırsız sayıda" aklama yöntemi bulunduğu ifade edilirken, bunun ülkeden ülkeye ve finansal sistemlerde kullanılan araç çeşitliliğine göre farklıklık gösterdiği kaydedildi. "Hemen her aklama yönteminde suç gelirinin, belirli benzer aşamalardan geçirilerek ekonomiye aklanmış olarak sokulduğu" belirtilen rehberde, en çok kullanılan aklama yöntemleri şöyle sıralandı:

KARAPARA HANGİ YÖNTEMLERLE AKLANIYOR?

Şirinler (Smurfing) yöntemi: Büyük tutarlı yasadışı fonlar, dikkat çekmemek ve resmi raporlama eşiklerinden kaçınmak için çok sayıda kişi (şirin) adına açılmış hesaplara bölünerek yatırılıyor. Çünkü bazı ülkelerde belirli tutarın üstündeki nakit işlemlerin bildirilmesi zorunluluğu bulunuyor. Örneğin bu limit ABD için 10 bin dolar. Türkiye'de bankalar, 50 bin dolar ve üzerindeki transferlere ilişkin bilgileri Merkez Bankası'na bildiriyor.

Parçalama (Structuring) yöntemi: Eldeki fonu küçük miktarlara bölüp bankaya yatıracak kadar çok sayıda kişiyi (şirinleri) bulmak mümkün olmayınca, işlem sayısını artırarak bildirimden kaçılıyor.

Vergi Cennetleri (Off-Shore Merkezler): Kıyı bankaları (off-shore) sağladığı gizlilik, politik istikrar, sıfır ya da sıfıra yakın vergilendirme, gibi avantajlara sahip. Aklayıcılar, avantajları denetim dışı kalmak amacıyla kullanıyor.

Tabela Bankaları (Shell Banks):

Herhangi bir ülkede fiziki bir hizmet ofisi olmayıp, web adreslerinden ibaret olan, resmi bir otoritenin denetimine ve iznine tabi bulunmayan bankalar. Buradaki işlemler, iz sürmeyi zorlaştırıyor.

Tabela Şirketleri (Paravan Şirketler):

Herhangi bir ticaret veya imalat faaliyeti olmayan, genellikle sınır-ötesinde ve sadece kağıt üzerindeki paravan şirket çok karlı bir işletme gibi gösterilebiliyor. Kağıt üstündeki karın yerine suçtan elde edilen gelir konuyor. Bu paranın vergisi ödeniyor ve yasallaştırılmış oluyor.

Göstermelik Şirketler (Nakit Para Kullanılan İşyerleri)

Bu yöntemde fast food, benzin istasyonu gibi nakit para akışının yoğun olduğu işyerleri kuruluyor. Muhasebe denetimleri zor olduğu için tercih ediliyor. Yasa dışı kaynaklardan gelen fonlar, bu işyerlerinden elde edilen gelirlere karıştırılabiliyor.

Oto Finans Borç Yöntemi (Loan-Back):

Bu yöntemde bir finansal kuruluşa yatırılan suç geliri, sahibine kredi olarak geri dönüyor. Para aklayacak kişi, off-shore merkezde faaliyet gösteren A bankasına parayı yatırıyor. Kendi ülkesindeki C bankasından, A'daki hesabını teminat göstererek kredi alıyor. Krediyi geri ödemeyince banka teminat gösterdiği A bankasındaki parasını haciz ediyor. Böylece karapara yatırım şeklinde aklanıyor.

Döviz Büroları: Nakit ağırlıklı çalışan bu kurumların suiistimale açık yönleri bulunuyor. Küçük banknotlar büyüklere veya eldeki para birimleri diğer para birimlerine çevrilebiliyor. Böylece finansal sisteme entegre edilmesi kolaylaşabiliyor.

Resmi Olmayan Havale Sistemleri: Bu, paranın resmi transfer sistemleri kullanılmaksızın bir coğrafyadan diğerine transferini sağlayan bir havale sistemi. Ülkeden hiçbir fiziksel nakit çıkışı olmuyor. Sistem hem yasal hem de yasadışı fonların transferinde kullanılabiliyor.

Sahte veya Yanıltıcı Fatura (Hayali İthalat, İhracat): Değeri çok düşük veya hiç olmayan bir mal ihraç edilmiş gibi gösteriliyor ve fatura buna uygun düzenleniyor. Yurt dışındaki suç geliri ihracat geliriymiş gibi gösterilerek ülkeye getiriliyor.

Fonların Fiziken Ülke Dışına Kaçırılması: Suç geliri, elde edildiği ülkeden, denetim eksikliği veya işbirliğine müsait kuruluşların bulunduğu ve fonların kolaylıkla yatırılabileceği başka ülkeye fiziki olarak çıkarılıyor. Fiziken ülke dışına çıkarılan nakit veya hamiline çek, senet, seyahat çekleri gibi diğer finansal enstrümanlar, kaynağından bir ölçüde de olsa uzaklaşmış oluyor. Daha sonra gittiği ülkede yapılan bir dizi işlemle birkaç ülkeyi de dolaşarak ve aklanmış olarak ilk çıktığı ülkeye getirilebiliyor.

  • ANKARA

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •    İş'in Sırrı

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi