T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 13 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ | ||
|
Geçen gün verdiğimiz pilav tarifinde, o pilavın çok su kaldıracağını belirtmiştik. Yanılmamışız. Danıştay'ın bir öğretmenin başörtüsüyle ilgili kararı, birçok kesimden tepki toplamaya devam ediyor. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, sokakta kılık kıyafetine göre herkesin kontrol edildiği bir ülkeye demokratik ülke denilemeyeceğini belirtti. MEHMET AĞAR: KARAR DEMOKRATİK DEĞİL
Ağar, şöyle konuştu: "Bize göre özgürlük alanlarının genişletilmesinin söz konusu olması lazım. Özel yaşama müdahale alanını bu derece genişleten bir bakış açısına evet dememiz mümkün değil. Bütün sokakları kamusal alan haline getirirseniz, Türkiye baskıların değil özgürlüklerin genişletildiği bir ülke olmak yolunda ilerlemeli. Türkiye mevcut rejimini yasaklarla değil, özgürlüklerle güvence altına alacaktır. Millet cumhuriyet rejimine yürekten bağlıdır, kendi özgürlük alanlarına da saygı gösterilmesini beklemektedir. Meseleyi böyle ele almak lazım. Aksi takdirde sokakta kılık kıyafetine göre herkesin kontrol edildiği bir ülkeye demokratik bir ülke denilemez. İşyerlerinin kendine özgü kuralları vardır buna kimsenin bir şey söylediği yok. Ama sokaktaki özgür yaşamı kurallar çerçevesine koyduğunuz zaman buna nasıl demokratik toplum diyebilirsiniz böyle bir şey olabilir mi?" ŞEVKET KAZAN: ANAYASA'YA AYKIRI
SP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan da kararın Anayasa'ya aykırı ve tamamen keyfî bir karar olduğunu söyledi. Okullarda ne öğrencilerin ne de öğretmenlerin başörtüsü takamayacakları hususunda hiçbir kanunda yasak bulunmadığını belirten Kazan, yetkisini Anayasa'dan alan organlarca alınan kararlarda, "kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin özüne dokunmamak" ve "Toplumun huzurunu dikkate almak" mecburiyeti bulunduğunu ifade etti. Kazan, "Danıştay bu kararıyla insan hakları sözleşmelerine ve Anayasa hükümlerine aykırı olarak ortaya atılan 'kamusal alan yasaklamasını' daha da aşırıya giderek, vatandaşın sokak ve caddelerdeki giyim ve kuşamına indirgemiştir. Bu karar Anayasa'ya aykırıdır, tamamen keyfidir" dedi. ERKAN MUMCU: TEMYİZE GİDER
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, bir gazetecinin "Danıştay 2. Dairesi tarafından okula gidiş gelişlerde başörtüsü takan bir öğretmenin idarecilik yapamayacağı yönünde verdiği ararı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine "Ben yargıdan böyle bir karar çıkacağını düşünmüyorum" dedi. * Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kararı okumadım. Kararın öyle yorumlanması fevkalade yanlış olur. Kararın öyle yorumlanacağını zannetmiyorum. Zannederim kararın bir temyiz aşaması da var. Onun da tamamlanmasını beklemek lazım. Ama devlet memurlarının mesai dışında kılık-kıyafetini düzenleyecek bir yasa yetkisi, yönetmelik yetkisi yok. Bu temel İnsan Hakları'na aykırıdır. Dolayısıyla yargı kararının bu yönde olacağına ihtimal vermiyorum. Her ne kadar haberler böyleyse de bu, açık biçimde hukuka aykırı, ben yargıdan böyle bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Yargının verdiği kararın haberleştirilmesi aşamasında bu biçime dönüşmesinden endişe ediyorum."
DANIŞILACAK KONULAR BELLİ OLDU
* O halde sayalım bakalım.
Aşağıdaki listede belirtilen eylemleri tespit edilen memurlar yönetici olabilirler mi?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |