T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 13 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İhsan DENİZ

'Kar içinde yanan kar'

"Kar, hafifçe yüzünü gösterdi. Bursa ahalisi olarak bizler de, biraz olsun 'kar kokusu' almayı başardık bu mevsim. Uludağ'a bakarsanız, oradakilerin, 'kar kokusu'nu iyice içlerine sindirdiklerini söyleyebiliriz.

Kar, müthiş bir mevsim meyvası! Allah'ın insanoğluna sunduğu en güzel ikramlardan biri.. Olağanüstü denge unsuru..

İnsanın hisleri ister istemez hareketleniyor yağan kar'ı görünce; romantizmi kabarıyor, melânkolisi artıyor, giderek tuhaf bir hüzün kaplıyor içini. Bana sorarsanız, en çok da "aşk"ı arıyor insan, kar ile karşılaşınca!

Çocukluğumuzda kar ile daha uzun süreler ve daha yoğun bir biçimde içli-dışlı olduğumuzu hatırlıyorum. İstanbul Küçükyalı'daki evimizin penceresinden, önümüzdeki geniş bahçeye -şimdi oralarda bahçe falan kalmadı; her taraf bina yığını oldu- bakarken, yağan kar altında gıda arayan kuşların oluşturduğu o fotoğraf hiç gitmez gözümden. O yıllarda her çocuk gibi ben de mahalleli arkadaşlarla kartopu oynar, iliklerime kadar ıslanır ve üşürdüm. Bazı 'fazla' uyanık arkadaşlar, şiddeti ve etkisi artsın diye, kar'ın içine küçük taş parçaları koyardı. Şimdiki nesillerin bu tür 'numaralar' yapıp yapmadığını bilmiyorum. Aslına bakarsanız, çocukların şöyle doya doya kartopu oynayacağı, karların içinde yuvarlanacağı ve dolayısıyla kar'ın tadını çıkaracağı geniş alanlar bile kalmadı büyük şehirlerde..

Yanılmıyorsam, '84 kışı da çok şiddetli geçmişti İstanbul'da. Belki Boğaz'ın suları '50li yıllardaki gibi donmamıştı ama; kara, deniz ve hava ulaşımı tümüyle aksamış, insanlar yoğun kar yağışının etkisi altında âdeta şoka uğramış ve gündelik hayat tam anlamıyla felç olmuştu. Hatta, beni ilk defa ziyarete gelecek fakülteden bir arkadaşım, o ilk gelişini birkaç gün ertelemek zorunda kalmıştı. Caddebostan'dan Küçükyalı'ya gelmesi bile bir dert olmuştu o şartlar altında. Hatırlıyorum; bir öğrenci bütçesinin hayli aşan o yılın kış şartları öylesine baskındı ki, yakacak odunum tükendiği için, komşumuz olan teyzeden odun istemek zorunda kalmıştım birkaç sefer.

Ben kar'ın 'ne' olduğunu, 1994-95'de Ağrı/Eleşkirt'te gördüm, yaşadım, tanıdım, hissettim. Aylarca yerden kalkmayan o kar'ın, nasıl bir rûh hâline sebebiyet verdiğini orada anladım. "Kar kurtlanması" deyimini orada buldum. Metrelerce yığılan kar'ın tabiatı nasıl kendine boyadığını doyasıya orada seyrettim. Soğuktan, kaloriferli evlerin bile tuvalet giderlerinin donduğuna şâhit oldum. Oralarda bulunmadan önce, hep merak ederdim; eksi 20-30 derecedeki soğuk neyin nesidir, nasıl bir şeydir, insana etkisi nedir diye.. Bir gece Erzurum'da, eksi 40 derece olan hava ısısıyla karşılaştığımda, inanamamış, üzerime kat kat giyindiklerime rağmen, kendimi sanki çırılçıplakmış gibi hissetmiştim. Erzincan-Erzurum arasındaki dağ yollarında otomobilimiz bir bozulsa..

Geçen yıl Bursa'ya yağan yoğun kar, son yılların en güzel kış mevsimini yaşamamızı sağlamıştı. Bir pazar günü bizim çocuklarla gezintiye çıkmış, Mahfel civarında Uludağ'ın eteklerini arkamıza alarak fotoğraflar çektirmiştik. Benim, çocukluğumun kış günlerine dair, ara-sıra bakabileceğim herhangi bir fotoğrafım ne yazık ki, yok!

Şimdi, camdan bakıyorum. Kar'ın billûr taneleri gibi süzüle süzüle karşıki damlara yağışını seyrediyorum. Ne de güzel yağıyor! Aslında yağmıyor, âdeta 'ağıyor'!..

Kar yağıyor ve ben "Kar içinde yanan kar"ı düşünüyorum..."

Bu yazıyı hatırlayanlar çıkabilir. Bir mevsim yazısı olarak, kimi değişikliklerle yeniden bu sütuna konuk etmek istedim.


Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi