T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 7 ŞUBAT 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yazdıkları hep konuşuldu

Birçok paşa, milletvekili ve valinin de mensubu olduğu Bedirhani aşiretinden bir Kürt olan tarihçi Cemal Kutay, yazdıklarıyla tartışmalara neden oldu. Araştırmalarından hiç kopmayan Kutay'ın vefatı tarihçileri üzdü.

Zatürre ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi altında tutulduğu Marmara Üniversitesi Vakfı Academic Hospital'da önceki gece 21.00 sularında ölen Cemal Kutay, 1909'da Konya'da dünyaya geldi. Orta öğrenimini Kadıköy Lisesi'nde tamamlayan Kutay, 1924-1928 yılları arasında Anadolu Ajansı'nda muhabirlik ve Hakimiyet-i Milliye'de istihbarat şefliği ve fıkra yazarlığı yaptı. Konya'da Yeni Anadolu Gazetesi'ni ve Zaman dergisini, İstanbul'da Halk Gazetesi ve Millet dergisini çıkaran Kutay, pekçok gazete ve dergide, özellikle tarihi konularda yazarak kazandığı 'tarihçi' unvanını, ömrüne yaklaşık 190 kitap sığdırarak zihinlerde pekiştirdi.

1909 yılında yaşama gözlerini açtığı 'çöküş dönemi' Osmanlısı'ndan 21. yüzyıl Türkiyesi'ne uzanan 97 yıllık ömrü ile Cumhuriyet'in tanığı olan Cemal Kutay'ın vefatı, tarih çevrelerini ikiye böldü. Tarihçiler, Kutay'ın Cumhuriyetin tanığı olmasını inkar etmezken, ünlü tarihçinin kimi konularda objektif olamadığını düşünüyor.

KÜRT DEDENİN ATATÜRKÇÜ TORUNU

Tarih eğitimi almayan ama ortaya attığı "Türkçe ibadet" ve "Atatürk Şamandı" gibi iddialarda bulunan Cemal Kutay, hayatının son günlerine kadar, kaleme aldığı kitapları ve makaleleri, asistanları vasıtasıyla Moda'daki evinde yazdırır ve büyük harflerle yazılan yazıları konferanslarında okurdu.

Kürt Azizan hanedanından Abdullah Han'ın oğlu olan Kutay'ın üç göbek önceki dedesi Bedirhan Bey, Osmanlı-Rus harbine 20 bin atlı ile katılarak, Rus tarih kitaplarında bile o zaman Osmanlı'nın kazanılan tek zaferinin sahibi olarak gösterilmiş. Osmanlı-Rus Harbinde gösterdiği başarıdan sonra Sultan Abdülmecit tarafından İstanbul'a davet edilmiş ve bugünkü Darüşşafaka binası, oturmasına tahsis edilmiş. Cemal Kutay'ın babası Tahir Bey ise, Konya'da İstinaf Ceza Mahkemeleri Reisliği, Milli Mücadele yıllarında da Mahkeme-i Temyiz başkanlığı yapar. Tahir Kutay, Süreyya Hanım'la evlenir ve yedi çocuk sahibi olur. Paşalar, bakanlar, büyükelçiler çıkarmış Fatin Rüştü Zorlu, Eşref Kuşçubaşı, Vasıf Çınar gibi birçok kişinin mensup olduğu Bedirhani Aşireti'nden olan Cemal Kutay, küçük yaşta başladığı gazetecilik yıllarının ardından, 'Türkçe ibadet', 'Atatürk Şamandı' gibi iddiaları ile gündemden düşmeyen bir araştırmacıydı.

Kutay'ın, mason olduğu iddialarına karşı cevabı ise şöyleydi: "Bana teklif getirdilerse de kabul etmedim. Büyük mason üstadları dostumdu ama gizli açık hiç bir derneğe, cemiyete üye olmadım Ayrıca bana son zamanlarda Şaman olduğumu da söylüyorlardı. Şamanlık bir din değildir, bir histir.

Bir tarihi yitirdik

  • Semavi Eyice
    Yakın tarihimiz için kıymetli bilgileri olan bir tarihçiydi. Osmanlı Devleti'nden çok, Cumhuriyeti ve özellikle ilk yıllarını iyi bilen ve anlatan bir kişiydi. Ölümü, ülkemiz için büyük bir kayıp. Allah rahmet eylesin.
  • Toktamış Ateş
    Yaşamı boyunca bir tarihçi olarak üretken bir resim çizdi. Ancak zaman zaman bazı konularda fazlaca duygusal olduğunu düşünüyorum. Her ölüm erkendir ve uzun bir yaşam sürmesine karşın vefatından üzüntü duydum. Sevenlerine ve ailesine baş sağlığı dilerim.
  • Mustafa Armağan
    Cemal Kutay için, Osmanlı'yı Cumhuriyet'e bağlayan ve bugüne taşıyan neslin son temsilcisi diyebiliriz. Bir tarihçiyi değil, bir tarihi yitirdik. Zaten kelimenin dar anlamında bir 'tarihçi' değildi kendisi. Özellikle yakın tarihimizi en iyi bilen bir kaç kişiden biriydi. Ancak akademyanın dışında kalarak tarihi popülarize etme gayreti, kendisini zamana zaman garip angajmanların içine itiyordu.
  • ÖMER ÇAKKAL / ŞAMİL KUCUR


    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •  ANKET

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi