Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Rahip Santaro'nun fuhuş mafyası veya misyonerlik faaliyetleri yüzünden öldürülmüş olabileceği senaryoları zayıfladı. Katili gören iki çocuğun ifadesini alan emniyet, katilin birileri tarafından kullanıldığını düşünüyor.

Recep Yeter

Trabzon'da önceki gün öldürülen Katolik Kilisesi Papazı Andrea Santore'nun öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, önemli delillere ulaştı. Rahibin fuhuş mafyası ya da misyonerlik faaliyetlerinden öldürülmüş olabileceği ihtimalini zayıf bir ihtimal olarak değerlendiren emniyet yetkilileri, her ihtimali değerlendiriyor.

Diğer yandan, Danimarka'da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i tasvir eden hakaretamiz karikartürlerin yayınlanmasından sonra yükselen tepkileri de dikkate alan emniyet çevreleri, katilin bu çerçevede kullanılmış olabileceği ihtimali üzerinde de duruyorlar.

İKİ ÇOCUK GÖRDÜ

Bu arada, rahibi öldüren katilin suikastten önce, Kilise'nin kapısında bir süre beklediği ve "Şu ayin bitse de rahibi öldürsem" dediği öğrenildi. Emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 16-17 yaşlarında olduğu belirlenen saldırganın, Papaz Santore'yi öldürmeden önce kilise dışında kendi yaşlarındaki iki çocuğa silahını gösterdi. Tanık olarak ifadelerine başvurulan iki çocuk ise saldırganın kendilerine silahını gösterdiğini ve "Ayin bir bitse bir an önce işimi bitirsem" dediğini iddia ettiler.

ÖRGÜT İDDİASI

Emniyet yetkilileri, 5 ay önce de Kilise'de görevli bir rahibenin bir genç tarafından bıçaklandığını, dava açıldığını rahibenin daha sonra davasını geri çektiğini de belirttiler. Trabzon'daki yerel gazeteleri arayan bir şahsın da eylemi Türk Direniş Örgütü adına yaptıklarını ve infazların devam edeceğini söylediği iddia edildi.

Andrea Santoro'nun cenazesi, dün Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak kiliseye getirilerek burada tören düzenlendi. Bu sırada Trabzon Müftüsü Ahmet Bulut, kiliseye gelerek Diyanet İşleri Başkanlığı'nın taziye dileklerini yetkililere iletti.

TÜRKİYE'DEN ÖZEL UÇAK

Andrea Santaro'nun cenazesi, törenin ardından ambulansla Trabzon Havaalanı'na getirildi. Cenaze, daha sonra THY'nin tarifeli uçağıyla 21.10'da İstanbul'a gönderildi. Cenazenin, İstanbul'dan İtalya'ya gönderilmesi için Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, askeri uçak tahsis ettiği öğrenildi.

İtalya ferdi bir olay olarak algılıyoruz

İtalya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli konsolos Stefano Canzio, Sancta Maria Katolik Kilisesi'nin rahibi Andrea Santaro'nun öldürülmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Olayı ferdi olarak yapılmış bir olay olarak alıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Cinayetin ardından Trabzon'a gelen Canzio, Vali Hüseyin Yavuzdemir'i de ziyaret etti. Havalanında gazetecilere açıklamalardabulunan Canzio, Trabzon'a naaşın nakli için geldiklerini belirterek, "Burada yetkililerle görüşeceğim. Pederin ölümü üzücü bir olay. Şu anda konu hakkında Türk makamlarıyla temas halindeyiz" diye konuştu. Bir gazetecinin cinayetin fuhuş çeteleriyle ilgili olup olamayacağı yönündeki soru üzerine Canzio, "Şu anda biz de bilmiyoruz" dedi.

BERLUSCONİ: FANATİZM DİNLE BAĞDAŞMAZ

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de olayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada "Hoşgörüsüzlüğe asla boyun eğmeme azmiyle, dinler ve uygarlıklar arası diyalogu canlı tutmak için gayret göstermeye devam edeceğiz'' dedi. Berlusconi, "Fanatik şiddet"in de dinle bağdaştırılamayacağını belirtti.

'BATI ÖFKESİNİN SONU'

Bu arada Türkiye Katolik Piskoposlar Kurulu Başkanı Başpiskopos Ruggero Franceschini ise cinayetin, karikatür krizi gerginliğinin bir uzantısı olduğunu iddia etti. Franceschini, "Trabzon'daki cinayet bir komplo ürünü değil. Karikatürlerden kaynaklanan öfkeli Batı karşıtlığının ürünüdür'' görüşünü savundu.