Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Geçmişte destek verdiği başörtülü öğrencilerin Arabistan'a gitmelerini isteyerek, 'dün dündür' felsefesinin yeni örneğini sergileyen Demirel, bu kez de "Sorunun çözümüne karşı çıkan yok" dedi

Ali Eyvaz

Başörtüsüyle üniversitede okumak isteyenlere, "Suudi Arabistan'a gidin" diyen eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erdoğan'ın tepkisinden sonra, "Dün dündür, bugün bügündür" felsefesinin yeni bir örneğini sergiledi. Demirel, "Arabistan'a gidin" sözleriyle hükümetin sorununu çözmesini istediğini, çözüme kimsenin karşı olmadığını söyledi.

KARŞI ÇIKAN YOK!

Ankara'da bir anaokulunun açılışına katılan Demirel, Yeni Şafak'ın sorularına ilginç cevaplar verdi. Demirel, "1987 ve 2002'de başörtülüler size geldiklerinde 'başörtüsü yasağı mantıksız' demiştiniz. Ancak şimdi Arabistan'a gidin diyorsunuz. Bu görüş farklılığının nedeni nedir?" sorusuna, "Başörtülüler Arabistan'a gitsinler' meyanında benim dediğim laf şu: Başörtülü kızların Türk üniversitelerinde okuyabilmeleri bugün mümkün değil. Eğer Türk çocuklarının okuyacakları ülke Türkiye ise buyurun başı sarılı genç kızları Türkiye'de okutun. Buyurun iktidarsınız" karşılığını verdi.

Demirel, "Siz Arabistan'a gitsinler dediniz, ancak başörtülü öğrenciler Avrupa'da okuyorlar" hatırlatması üzerine de, sinirlenerek şunları söyledi: "Bırak şimdi Avrupa yakasını. İktidarsınız, Türkiye'de okutun. Sayın Başbakan bugün diyor ki, 'Türk evlatlarının okuyacağı adres Türkiye'dir.' Buyurun okutun. Niye okutamıyorsunuz? Engeller var. Kaldırın bu engelleri. Buna karşı çıkan yok ki."

BIRAK DESTEKLEMEYİ

Süleyman Demirel, "Çözüm yönündeki girişimleri destekliyor musunuz?" sorusu üzerine ise "Bırak desteklemeyi... Benim destekleyip desteklemediğim sorun değil. Ortada bir polemik var. Başı bağlı kızlar üniversitede okuyamıyor. Üç buçuk senedir neredesiniz? Kaldırın bu engeli. Sonra, bu ülkenin çocuklarının dış ülkelerde okuması o kadar da ayıp bir şey değil" dedi.

'Yanınızdayım' diyordu

20 Mayıs 1987'de DYP binasında 12 başörtülü öğrenciyi kabulünde: "Haklarınızı tabi ki arayacaksınız. Eğitiminizin devam etmesi gerekir. Ben bu konuda elimden geleni yapacağım. Siz de bu vatanın evlatlarısınız."

Şubat 2002'de Kuleli Sokak'taki çalışma ofisinde "Demokrat Hanımlar" heyetini kabulünde: "Anadolu kadınının bir çoğunun başı örtülü. Başını örtenler ile açanlar arasında herhangi bir problem yok. Benim anamın, nenemin, bacımın başları örtülüydü. Siyasi kimliği olanlar bu meseleyi üzerlerine almazsa daha kolay çözülür. Başörtüsü yasağının mantığı yok. Kendinizi, derdinizi anlatmaya devam edin. Toplum bu tür yasaklara karşı çıkmalı. Hakkın savunuculuğunu üstlenmeli. Ancak toplum bunu yapmıyor. Kafi miktarda kamuoyu baskısı olsa zaten bu iş çok kolay çözülür. Mücadelenizi sürdürmeye, sıkıntılarınızı anlatmaya devam edin. Kur'an'da tesettürün olduğunu kabul ettirmeniz için zamanınızı harcayın."