Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	İhsan DENİZ ideniz@yenisafak.com.tr

Bursa Araştırma Kütüphanesi, Mehmet Ali Deniz Kültür Vakfı bünyesinde yaklaşık üç buçuk yıldır hizmet veriyor. Hâlen, Bursa'nın kamuya açık ilk ve tek özel kütüphanesi.. Nüvesini, rahmetli Mehmet Ali Bey'in beş-altı bin kitabının oluşturduğu kütüphane, şu an için yirmi bin civarındaki eserle okuyucularına hitap etmekte.

Kütüphane olarak sonradan düzenlenen Kayhan'daki dört katlı bina, esasen, bir işyeri projesiyle yapılıp dizayn edildiğinden, fizikî şartlar bakımından ister istemez çeşitli handikapları da içinde barındırıyor. Bu anlamda, yekpare bir görünüm arz etmekten uzak. Üç kata yayılmış rafları tamamiyle dolu ve artık kütüphaneye alınan veya hibe edilen kitaplar, sergilenme imkânından mahrum. Kısacası, içinde bulunulan şartlar dahilinde, Bursa Araştırma Kütüphanesi, ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kalıyor..

Bu durumu yakînen müşâhede eden vakıf yönetimi ve mütevelli heyeti, hizmetin daha iyi ve verimli yapılabilmesini temînen, geniş bir arsa üzerinde bina edilecek yeni bir kütüphane yapımı için kolları sıvadı. Yaklaşık iki buçuk yıl önce, gerekli araştırmalardan sonra, yine Kayhan'da, şu anki binamızın hemen karşısındaki boş arsa satın alındı. Oysa, bizi hiç de hoş olmayan bir sürpriz bekliyordu: İnşaat ruhsatı için belediyedeki resmî işlemler esnasında 'onay' verildiği hâlde, günün birinde Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan gelen bir yazı, yüzümüzün asılmasına neden oldu. Meğer bir önceki dönemin Osmangazi ilçe belediyesi, bütün o mıntıkayı giderayak "Yeşil saha" ilân etmiş! Bir belediye düşünün ki; bir bölgeyi yeşil saha ilân ediyor ve aynı belediye, söz konusu kararını görmezden gelerek, o bölgede inşaat için yapılan bir baş vuruya onay veriyor.. Akıl alacak gibi değil! "Birimler arası koordinasyonsuzluk" şeklindeki savunma, elbette bizi gülümsetmekten başka bir işe yaramamıştı.

Neyse, uzatmayalım. Seçimler sonrası, yeni gelen belediye yetkilileri nezdinde gerekli girişimler yapıldı, konunun önem ve anlamı anlatıldı. Osmangazi Belediyesi ve ilgili birimler, kütüphane binasının yapımı için gerekli düzenleme ve iyileştirmeleri hayata geçirdi. Ve nihayet, geçtiğimiz mart ayında kütüphane ve kültür merkezi olarak hizmet vermesi plânlanan binamızın temeli atıldı. İki buçuk yıllık bir gecikmeye mâl olan inşaat, şimdi hızla ilerliyor.

Sözün burasında, neticede bir kültür hizmeti verecek olan kütüphanemiz için her türlü ilgi ve yardımı esirgemeyen, yasal düzenlemeler bağlamında mesai harcayan, başta Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe olmak üzere, diğer tüm etkili ve yetkili kişilere hem kendi adıma hem de vakfımız adına teşekkür ve takdirlerimizi arz etmek istiyorum. Göreve geldiğinden bugüne, Bursa'nın pek de alışık olmadığı bir tarzda kültür ve medeniyet değerlerimize sahip çıkan, unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş, dahası harabe hâline gelmiş eski eserlerin restorasyonunu sağlayarak onların yeniden hayat bulmasına öncülük eden Recep Bey'in çalışmaları, hiç kuşkusuz her türlü takdirin üzerindedir.

Bir-bir buçuk yıl içinde tamamlanarak hizmete geçmesi plânlanan kütüphane ve kültür merkezi, ikisi bodrum olmak üzere toplam beş kattan oluşacak ve yaklaşık bin beş yüz metre karelik bir kullanım alanına sahip olacak. Okuma, sergi, internet, konferans salonları ve cafesiyle, sanıyorum Bursa'nın kültür hayatına yepyeni bir veçhe katarak, büyük bir ihtiyacı giderecek. (Yeri gelmişken şunu da belirteyim: Kayhan'da bizim bulunduğumuz Kirişçi Kızı Çıkmazı ve o mıntıka, eski ve yeni yapıların iç içe olduğu bir bölge; çevreye açılan sokaklarıysa dar! Dolayısıyla, Allah göstermesin, herhangi bir yangın hadisesi karşısında müdahale şansı barındırmaktan uzak. Zira, itfaiye araçlarının dar sokakları aşması neredeyse imkânsız.. Umuyorum, belediye bunun da hâl çaresine bir an önce bakar.)

Şahsen benim idealim, zaman içinde yüz bin eseri içeren bir kütüphanenin okuyucu ve araştırmacıların hizmetine sokulması! Zaten, 'kütüphane' dediğiniz, en az yüz bin eserle hizmet veren bir yer olmalı, değil mi?

Bunu başaracağımıza inanıyorum!..

Geri dön

Yazdır

Yukarı