T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 1 AĞUSTOS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KUTLU

Robota bağlamak

Biz izinde iken Dünya Kupası başladı ve bitti.

Bir hışm ile geldi geçti. Peh, peh, peh...

Doğrusu pek bir şey anlamadık, futbolun zevkine varamadık.

Gençler arasında yaygınlaşan bir tabir var:

Psikopata bağlamak. Sürekli agresif, dengesiz tavırlar gösteren, bununla racon kesen kişilere söyleniyor. Bazen kişi "beni kızdırmayın neler yaparım neler" mânasını, olumlu olarak da kullanıyor.

Bu aslında olumsuz, ama nedense olumlu da kullanılan tabiri değiştirerek Dünya Kupası'na yamayalım.

Bu kupada hocalar ağız birliği etmişcesine futbolu "robota bağladılar".

Tek forvetle oynanan, savunma ağırlıklı, oynamaktan ziyade oynatmamayı hedefleyen bir anlayış. Takımlar "kurulu makina" gibi oynayınca yıldızlar parlayamadı.

Akılda kala kala "Zidane'ın kafası" kaldı.

Transfer mevsimi boyunca etrafta isimler uçuşup durdu. Futbol tutkunları bu süreyi böylece oyalanarak geçiriyor. Hemen herkes ortaya ismi atılan futbolcunun transfer edilemeyeceğini biliyor, ama; ne demiş adam "anlat anlat, kulağa hoş geliyor".

Beşiktaş elinden geldiğince bir "sil baştan" yaptı, iyi de etti. Genç, enerjik bir takım vücut buluyor. Gençlerin kendilerini gösterme isteği Galatasaray maçında da belli oldu. Beşiktaş taraftarı sabırlı olmalı, bu takımda taşların yerine oturmasını beklemelidir.

Galatasaray'dan transfer hamlesini kimse beklemiyordu. Mali durum ortada. Hoca gençlere yer vermeyi denedi. Birkaç isim umut verdi. "Ön libero" çok konuşuluyor. Ama tek çiçek ile bahar gelmez. Takım aynı takım. Ayrıca Ümit Karan, Hasan Kabze sakat, Hakan son perdeyi oynuyor. Galatasaray'ın forvet sıkıntısı da var. Eğer adı geçen bir iki gözde futbolcuyu alamaz ise lige erken havlu atabilir. Mesela Bursa karşısında düştüğü durum iyi bir örnektir. Ben Bursa'yı çok iyi buldum, bu sezon sürpriz yapabilir.

Fenerbahçe hâlâ bilinmezlikler içinde. En başta Anelka ne olacak? Carlos dahil adı geçenlerden kim alınacak? Belli değil. Dinamo Kiev bir sınav sayılmalı. Fenerbahçe o maçta kendini boy aynasında görecektir. Zirveye oynayan ilk dört takımın hocası da artık yabancı. Bu ilginç bir durum. Bir zamanlar yerli hoca, yerli futbolcudan yana esen rüzgâr gücünü kaybetti.

Futbol dünyada olduğu gibi ülkemizde de seyirciye verdiği zevki giderek yok ediyor. Futboldan çok şike ve benzeri skandallar manşete çıkıyor. Bu gidişle tribünler boş kalacak. Ee, işi robota bağlarsan sonu böyle olur. Ya enerji biter, ya cıvata düşer.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi