Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine verdiği yemekte, "Güneydoğu'da teröristlere karşı operasyon yapmayın" şeklinde bir konuşmanın olmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, 'Olsaydı gerekli cevabı verirdim' dedi.
HABER MERKEZİ, DUYGU GÜVENÇ / ANKARA
Başbakan Erdoğan, Lübnan'a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada önceki gece AB ülkelerinin Ankara büyükelçilerine verdiği yemekte Güneydoğu operasyonları ile ilgili bir konuşma olmadığını belirterek şunları söyledi: "Ben bugün dağıtılan yazılı metin içinde böyle bir şeyin, ifadenin geçtiğini yeni öğrendim. Orada böyle bir şey söylenmiş olsa bir defa ben bu operasyonların gereğini, bundan sonra da terör örgütü oradaki bu anlayışını sürdürdüğü sürecede operasyonların devam edeceğinin gereğini kendilerine anlatırdım. Ve onu bir görev olarak anlatırdım. Yani bu bir lütuf değil, bulunduğum Makamın gereği zaten. Bunu yapmak durumundayım. Yani kalkacak, bizim evlatlarımızı, askerlerimizi şehit edecekler, sürekli olarak mayınları döşeyecekler, uzaktan kumandalarla bu süreç devam edecek. Bunlara karşı operasyonları durduracaksınız. Bunun mantığı, bunun izahı var mı? Ama dün akşam (önceki akşam) Büyükelçiler, yanında gerek bakan arkadaşlarım gerek diğer arkadaşlarım vardı, böyle bir ifade kullanmadılar. Fakat yazılı metinde daha sonra böyle bir şeyin olduğunu bu sabah (dün sabah) arkadaşlar, söyledi." 'Kamusal alanı, halk sorar' Öte yandan Başbakan Erdoğan AB Büyükelçileri ile yediği yemek sırasında Türkiye'nin ekonomiden turizme kadar pekçok alanda gelişme kaydettiğini belirterek, nüfus cüzdanlarının din hanesinde "islam" yazıldığını anımsatan Litvanya Büyükelçisi Vytautas Nauduzas'a verdiği yanıtta, AB Büyükelçilerini şaşırttı. Erdoğan, Türkiye'de kamusal alanın tartışmalı olduğunun uygulamalarla görüldüğünü belirtti ve bunu "200 metre ötede Çankaya Köşkü var, oraya benim eşim giremiyor ama burası Başbakanlık Konutu ve burada başörtüsü ile dolaşabiliyor. Türkiye'de bu konuda milletin mutabakatı var ama kurumsal mutabakat yok. Halk bu konuda kararı verecektir, millet bunun sonucunu ödetecektir" cevabını verdi. Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından bir AB Büyükelçisinin anlatımına göre ortam oldukça gerildi. Araya İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi peter Westmacott girdi ve Westmacott, "Bizler eşlerimizin ne giydiğine karar veremiyoruz" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı. 'Reformlar durdu' eleştirisi Yemekte ayrıca AB Komisyonu Temsilcisi Kretchmer Türkiye'de demokratikleşme, reform ve ilerleme sürecinin durduğunu kaydederken, "Böyle giderse Türkiye müzakerelere başladıktan 1 ay sonra yayınlanacak olan İlerleme Raporu öncekinden de kötü olacak" dedi. AB Dönem Başkanlığı adına konuşan Hollanda Büyükelçisi Sjoerd Gosses, ise TCK ve son yasal düzenlemelerin "bazı eksikliklere karşın" olumlu olduğunu belirtirken, "Biz AB'nin, hükümet ve ülke için çekiciliğini yitirdiğini hissediyoruz. Bu ülkede katılımla ilgili hayal kırıklığı olduğu görülüyor ki bu da insanları başka yerlere bakmaya ve modrenleşme çabalarını bırakmaya yöneltiyor" dedi. 'Ekümeniği tanıyın' önerisi Gosses konuşmasında ifade ve din özgürlüğü konusunda daha fazla özen gösterilmesi gerektiğine işaret ederken, kurumların uygulama alanında daha az hareketli olduğuna işaret etti. Gosses, kültürel haklarla ilgili, dil gibi konularda günlük yaşamda, bürokraside pekçok sorunla karşılaşıldığını belirtti. Vakıflar Kanunu'nda yapılacak düzenlemede,"daha esnek" olunmasını isteyen AB Büyükelçileri ayrıca Eğitim-Sen ile ilgili yargı kararını "reformlar konusunda geriye gidiş" olarak değerlendirdi. Bir büyükelçi, Ekümenik sıfatının tanınmasının Türkiye için bir avantaj olabileceğini ileri sürdü. 'AB'ye yeni katılım zor gözüküyor' Büyükelçi Gosses, referandumların Türkiye üzerine etkileriyle ilgili yorum yapmanın erken olacağını belirtirken, referandumda hayır diyenlerin büyük çoğunluğunun AB'nin genişlemesinin çok hızlı olduğunu düşünenlerin oluşturduğunu kaydetti. Büyükelçi, yeni üyelerle ilgili endişelere de işaret ederek, "Bu özellikle kısa dönemde yeni katılımlar için uygun ortam yaratmaz" dedi. Erdoğan yemek sırasında Ermenistan'a yönelik , "Tarihi tarihçilere bırakalım tartışsınlar ve sonucunu kabul edelim" önerisini de tekrar anlattı. Erdoğan'ın önerisinin AB'de olumlu karşılandığını belirten bir Büyükelçi, "Bunun sonuçları Belçika'da görüldü" dedi. Erdoğan: Lübnan'a her türlü yardıma hazırız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çerçevesinde her türlü yardım ve katkıya hazır olduklarını söyledi. Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile Başbakanlık Sarayı'nda, yaklaşık 1 saat görüştü. Edilen bilgilere göre, görüşmede, Türkiye ile Lübnan arasındaki ekonomik, ticari, siyasal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi gündeme getirildi. Erdoğan'ın, görüşmede, ''Birbirimize o kadar çok yakınız ki şöyle bir seslensek birbirimizi duyarız. Lübnan seçimleri demokratik ve özgür bir ortamda yapıldı. Halkın iradesinin sandığa yansımasından dolayı memnuniyet duyduk. Birlik diliyoruz'' dediği öğrenildi. Görüşmede, karşılıklı yatırımın artırılması konusunda görüş birliğine varıldığı bildirilirken, Başbakan Erdoğan'ın, ''Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çerçevesinde her türlü yardım ve katkıya hazırız. Türkiye, bölgenin refah ve barış sürecine katkı yapmaya hazırdır'' dediği öğrenildi. Hariri'ye dua Başbakan Tayyip Erdoğan Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile yaklaşık bir saat görüştü. Görüşmenin ardından Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, bombalı saldırıda hayatını kaybeden eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin ailesini ve kabrini ziyaret etti. Hariri'nin eşi Nazik Hariri ve çocuklarına başsağlığı dileyen Erdoğan, daha sonra taziye defterini imzaladı. Nazik Hariri, Erdoğan'a, Refik Hariri'nin rozetini ve Kuran-ı Kerim sundu. Erdoğan da Nazik Hariri'ye Kuran-ı Kerim hediye etti. Erdoğan ve eşi daha sonra Nazik Hariri ile birlikte Muhammet El Emin Camii'nde Refik Hariri'nin kabri başında dua okudular. ANA uçağında içki içildi! Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisi sırasında polemik konusu olan ve Hürriyet Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün köşesinde çağrı yapmasına yol açan Başbakan'ın uçağında içki içme polemiği lübnan gezisinde son buldu. Başbakan'ın gezisini izleyen gazetecilerden Milliyet gazetesinden Güngör Uras, Akşam'dan Nuray Başaran, Hürriyet'den Enis Berbereoğlu ve Cumhuriyet gazetesinden Oral Çalışlar içki içtiler. Gazeteciler, içki içmelerini fotoğraflamayı da ihmal etmediler. Çanta son anda geziye katıldı
Başbakan Erdoğan'ı, Esenboğa Havaalanı'nda uğurlama sırasında ilginç bir olay yaşandı. Uçağın kapıları kapanmasına rağmen bir koruma görevlisi uçağın ön bölümüne giderek pilotla iletişim kurdu ve uçağı hareket ettirmemesini istedi. Daha sonra uçağın arka kapısına merdiven yanaştırılarak iki çanta yetkililere verildi.
|
|