Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye'de istihdamı arttıracak unsurların "yatırım ortamının geliştirilmesi, çalışma piyasası ve verimlilik reformu ile mali sektör reformu" olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Washington'da Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz ile görüşmesinin ardından, Banka, Türkiye'de istihdamı arttırmaya yönelik politikalar içeren ayrıntılı bir rapor hazırladı.

Andrew Vorkink, Türkiye'nin en önemli sosyo ekonomik sorununun işsizlik olduğunun altını çizen Vorkink, istihdamı arttırmak için Dünya Bankası olarak gerek mali gerekse teknik tüm yardımları yapacaklarını söyledi.

İşveren, işçi almak yerine fazla mesai yaptırıyor

Türkiye'nin büyük bir ekonomik büyüme sağladığının altını çizen Vorkink, "Ancak bu büyümeye rağmen, Türkiye'de ekonomi yeterli düzeyde istihdam yaratamıyor" saptamasında bulundu.

Vorkink, hızlı büyüyen ekonominin yeteri kadar istihdam yaratamamasının sebebi olarak ise 15 yaşın üstündeki çalışabilir nüfusun, istihdam talebinden çok daha fazla artmasını gösterdi.

İstihdam artışının önündeki diğer bir engelin, işverenin, işçi çalıştırma maliyetleri nedeniyle, yeni bir istihdama gitmek yerine, mevcut çalışanlara fazla mesai yaptırdığına dikkat çeken Vorkink, buna kanıt olarak, 1995'te bir haftada toplam 45 saat çalışan Türk işçisinin, 2003'teki çalışma saatinin 52'ye çıkması olarak gösterdi. Türkiye'de işçi ücretleri değil ancak diğer yan maliyetlerin yüksekliğine dikkat çeken Vorkink, gerek yeni işçi çalıştırma maliyetlerinin (vergi, sigorta, tazminat vb.) yüksekliği ve işsizlik sigortasından faydalanabilme sınırlarına ulaşmadaki zorluk sebepleriyle, gerek işverenin, gerekse işçinin zorunlu olarak kayıtdışı ekonomiye yöneldiklerini vurguladı.

Vorkink, Türkiye'de, istihdama dolaylı etki yapan finansman kaynaklarının henüz gelişmediğini belirterek, özellikle mortgage sisteminin (uzun vadeli, uygun koşullu konut finansman sistemi), Türkiye'deki işsizliğin çözümünde anahtar role sahip olacağını tespit ettiklerini belirterek, "Mortgage sisteminin, Türkiye'de istihdamı arttıracak çok önemli bir mali enstrüman olacağına inanıyoruz" dedi. Vorkink, "Halen GSYH'nin yüzde 0,5'inin altında bir paya sahip olan mortgage sisteminin, en çok istihdam yaratacağı sektör inşaat sektörü olacak. İnşaat sektörünü, hizmetler ve sanayii izleyecek" dedi.

Macaristan, işsizliği azalttı

Vorkink, Türkiye'ye de önerdikleri bu programı, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin de uygulayarak önemli başarılar elde ettiklerini belirterek, "Özellikle Macaristan, işsizliği yüzde 15'ten yüzde 7'ye indirdi" ifadesini kullandı. Vorkink, Türkiye'nin, nitelikli ve eğitimli istihdamı arttırması neticesinde, AB ülkelerinin, Türkiye'den, istihdam açısından kaygılanmayacaklarını, bunun sonucunda, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinin hızlanacağına da dikkat çekti.

Hedef, vatandaşa ucuz konut

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de halkın uygun koşullarda konut edinmesinin hükümet olarak, bu yeni süreçteki en önemli hedeflerinden biri olduğunu söyledi. Barclays Capital ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından düzenlenen "İpotek Teminatlı Menkul Kıymetler" konulu konferansta konuşan Şener, şöyle konuştu: "Halkımızın uygun koşullarda konut edinmesi, yeni süreçteki en önemli hedeflerimizdendir. Konut finansman sisteminin temel amacı, vatandaşlarımıza uygun koşullarda konut kredisi imkanları sunmak ve konut sahibi olmalarının desteklemektir."

Şener, bu değişikliklerle sistemin önünü tıkayan bazı engellerin aşılması ve aynı zamanda çeşitli vergisel teşviklerle sistemin desteklenmesinin amaçlandığını ifade ederek, vatandaşlara konut edinmeleri için kaynak kullandıracak kredi kuruluşlarının kendilerine yeterli ve ucuz kaynak bulabilmesinin, sistemin etkili bir şekilde işleyişinde önem taşıdığını vurguladı. Taslakta yeni maddelerle kredi kuruluşlarının fon temin etmekte kullanabilecekleri alternatif finansman araçları yeniden düzenleniyor

« Geri Dön