İNTİHAR SALDIRILARI: 37 ÖLÜ Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyindeki Halis bölgesinde, bir askeri üssün içindeki restoranda düzenlenen intihar saldırısında 23 kişi öldü. Ordu yetkilileri, 29 kişinin de yaralandığı saldırıyı düzenleyen intihar komandosunun askeri üniforma giydiğini kaydetti. Bağdat'ta bomba yüklü araçla düzenlenen bir diğer intihar saldırısında ise sekiz polisin öldüğü bildirildi. Savunma Bakanlığı'nda yetkili bir kaynak, "Zeferaniye Mahallesi'nde, intihar saldırganının içinde bulunduğu bomba yüklü aracı patlattığını" belirtti.

Irak'ta Kürtlerin Kerkük kentinde yüzlerce Türkmen ve Arabı tutuklayarak, kuzey Irak'taki cezaevlerine gizlice gönderdiği bildirildi. Washington Post gazetesinin, ABD hükümeti belgeleri ve tutuklananların ailelerine dayanarak dün verdiği habere göre, Kürt güvenlik birimleri, Kerkük sokaklarında Türkmen ve Arapları tutukladı. Bu tutuklamalar, bazen Amerikan güçlerinin bilgisi dahilinde yapıldı.

Gazete, Dışişleri Bakanlığı'nca Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne gönderilen ve yasadışı tutuklamalar ile cezaevine nakiller konusundaki kaygıların ifade edildiği gizli bir telgrafı ele geçirdiğini yazdı. Telgrafta tutuklamaların, Kürt siyasi partilerin "yükselen kışkırtıcı tavır içinde Kerkük'te otoritesini uygulamayı'' amaçlayan "planlı ve yaygın girişiminin'' parçası olduğunun ifade edildiğini belirten gazeteye göre, "5 Haziran tarihli telgrafta zorla yapılan tutuklamaların, sadece etnik gruplar arasındaki gerilimi artırdığı ve ABD'nin güvenilirliğini tehlikeye attığı'' kaydediliyor.

30 Ocak'tan sonra hız kazandı

Washington Post, Arap liderleri, Kerkük polisi ve Amerikalı yetkililerin, "Türkmen ve Araplara yönelik tutuklamaların, iki Kürt partisinin Kerkük'te kontrolünü sağlamlaştırdığı 30 Ocak'taki seçimden sonra hız kazandığını'' söylediğini de yazdı. Saddam Hüseyin rejimi döneminde, Araplara ev ve ekonomik teşvikler verilerek Kerkük kentinin etnik dengesini değiştirmeyi amaçlayan "Araplaştırma'' siyaseti, Türkmenler ve Kürtlerin tepkisini çekmişti. Irak'ın ABD önderliğindeki işgal güçlerince işgalinden sonra Saddam döneminde Kerkük'ten sürülen çok sayıda Kürt geçici anayasanın 58. maddesine göre kente geri dönmeye başlamış ve bu da Kürtlerin kent üzerindeki kontrolünü artırmıştı. 58. madde Araplaştırma politikası çerçevesinde Kerkük'ten atılanların geri dönmesinden sonra yerel nüfusun, bölgesel hükümete bağlı olmak isteyip istemediğine kendisinin karar vermesini öngörüyor.

WASHINGTON

'Kürtler kitlesel tutuklama yapıyor'

Iraklı Kürtlerin, Kerkük'te Türkmen ve Arapları kitlesel olarak tutukladıkları ve Kuzey Irak'ta Kürtlerin kontrolündeki hapishanelere gönderdiği ileri sürüldü. Küçük bir Arap partisi olan Irak Cumhuriyetçiler Birliği Genel Sekreteri Ahmed El Obeyd, Reuters'a yaptığı açıklamada, tutuklamaların Saddam'ın devrilmesinden hemen sonra başladığını ama ocak ayında yapılan genel seçimlerden sonra çok daha sık rastlanır olduğunu söyledi. Obeyd, "Elimizde, Erbil ve Süleymaniye'de Kürtlerin hapishanelerinde 250 kadar kişinin olduğunu gösteren belge ve bilgiler var. Tutuklulardan bazılarının kesinlikle nerede olduğunu biliyoruz, ama bazılarının nerede olduğu hakkında bir fikrimiz yok'' dedi. Kerkük'teki Kürt yetkililer ise Arap veya Türkmenleri özellikle hedef alan tutuklama veya gözaltılar yapıldığı iddialarını reddettiler ve diğer hapishaneler dolu olduğu için militanlar ve suçluların düzenli olarak gözaltına alınıp kuzeydeki hapishanelere gönderildiğini ileri sürdüler. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı, Kerkük'te yüzlerce Türkmen ve Arabın Kürtlerce kaçırıldıkları ve tutuklandıkları iddiasıyla ilgili olarak, konuyu araştırıp takip ettiğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, kendisine yöneltilen bir soruya cevap verirken, "Konu tarafımızdan ciddiyet ve kararlılıkla izlenmekte olup, ABD ile Irak makamları nezdinde gerekli araştırma yapılmaktadır'' dedi.

« Geri Dön