9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, "Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde eşinin başörtülü olması engel olmaz; ancak cumhurbaşkanı eşinin giyimi için kural getirilmesi gerekir. Devrim kanunlarına ilave yapılmalı" önerisinin, "gereksiz çıkış" olduğu belirtildi. Tarihçiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife hanımın Çankaya'da başörtülü ve çarşaflı olarak yaşadığını hatırlattı.

Demirel'in sözleri tartışmaya açılmaya çalışılırken, yakın tarih uzmanları, "Devrim kanunlarına ek yapma" tartışması açmanın gereksiz olduğunu belirtiyor. Bunun için Latife hanım örneğini veren uzmanlar, 29 Ocak 1923 günü İzmir'de İzmir Kadısı'nın kıydığı nikahla Atatürk ile Latife hanımın evlendiğini hatırlatarak, şunları anlattılar:

Türk kadınına örnek gösterildi

Avrupa'da eğitim gören ve birkaç yabancı dil bilen Latife hanım, zaten bu özellikleriyle modern bir kadın olarak Atatürk'ün gönlünü almıştı. Latife hanımın başörtüsü hiçbir zaman çağdışı olarak nitelendirilmedi. Aksine eğitimiyle, katıldığı etkinliklerle Türk kadınına örnek gösterildi. Çiftin 1925'deki boşanmalarına kadar Latife hanım, hem Çankaya'da başörtülü olarak yaşadı hem de aynı kıyafetle Atatürk ile birlikte yurt gezilerine ve toplantılara katıldı.

Cumhurbaşkanı'nın eşi olarak resmi törenlerde ve toplantılarda başörtülü yer alan Latife hanımın kıyafeti hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmadı. Latife hanımın başörtülü olarak her kamusal alanda bulunduğu gibi sözkonusu kıyafetiyle gerek Çankaya'da gerekse diğer kamusal alanlarda bulunabilmesini sağlayan bir kanun çıkarılmasına da gerek duyulmadı.

Bu dönemde, sadece erkeklerin ve çoğunlukla memurların kıyafetleriyle ilgili kanuni düzenlemeler yapıldı. Kadınlara yönelik düzenleme ise 12 Eylül darbesinin ardından yaşanan askeri rejim döneminde çıkarıldı.

Devrim kanunlarına ek yapın?

Süleyman Demirel, CNN Türk'e yaptığı açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde eşinin başörtülü olmasının engel olmayacağını savunmuş, ancak cumhurbaşkanı eşinin giyimi için kural getirilmesi gerektiğini belirterek, "Devrim Kanunları'na ilave getirin" önerisinde bulunmuştu. Demirel, AİHM'nin türbanla ilgili kararının "dini simgelerin okullarda ve kamu kurumlarında çalışanlarda kulanılmaması" olduğunu, bunun, cumhurbaşkanlığını kapsamadığını savunmuştu.

Gül: Yasaya gerek yok

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD seyahati öncesinde Esenboğa Havaalanı'nda, gazetecilerin, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, cumhurbaşkanlığı seçiminde türbanlı eş için kanuni kural getirilmesi önerisini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Anayasa'da bir madde olduğunu hatırlatan Gül, "Yeni düzenleme yapmaya gerek yok. Bu gibi konularla tartışma yaratmayalım. Günü geldiğinde seçim yapılır" dedi.

Doğramacı: Mevhibe Hanım gibi örtünün

İhsan Doğramacı YÖK Başkanı olduğu dönemde, 87 yılında başörtülü öğrenciler için, "Başlarını Mevhibe hanım (İsmet İnönü'nün eşi) gibi kapatırlarsa, derslere girebilirler" demişti. Bunun üzerine ANAP milletvekilleri Mevhibe hanımın türbanını temsilen bazı çizimler yaptırıp, "Türbanlı öğrenciler en azından bu şekilde başlarını kapatabilsinler" diye çalışma yapmışlardı. Mevhibe İnönü, başını boyun kısmı açıkta kalacak şekilde türbanla kapatıyormuş.

CHP: Çankaya kamusal alandır

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Demirel'in "Cumhurbaşkanının eşinin türbanlı olabileceği" sözlerini değerlendirirken, Çankaya Kampusu'nun "kamusal alan" olduğunu savundu.
"Cumhurbaşkanlığı kamusal alan değildir de neresi kamusal alandır?" diye soran Anadol, "Yasal değişiklik yapılmadan cumhurbaşkanlığı alanının ideolojik üniforma sayılabilecek türbana kapalı olduğunu düşünüyorum. Sözünü ettiğimiz türban, başörtüsü değil" karşılığını verdi. Anadol, aradaki farkı açıklamadı.

'Cumhurbaşkanı öncekiler gibi seçilecek'

AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, "TBMM 10 cumhurbaşkanı seçti. Bundan önceki süreç, prosedür ne ise aynısı olacak" dedi.
Fatsa, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Demirel'in "eşinin başörtülü olmasının Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesine engel teşkil etmeyeceği" yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Fatsa, "Kimin nasıl seçileceği gayet açıktır. Şimdiye kadar TBMM 10 cumhurbaşkanı seçti. Bundan sonra da bu süreç geçerli. Kural, prosedür ne ise aynısı o olacak" diye konuştu.
"Vekil bürokrat" krizine de değinen Fatsa, AK Parti'nin 4 yıl önce kurulduğunu, ataması yapılan bürokratların parti ortada yok iken görev yaptıklarını kaydetti. "Milli sınırlar dışından, başka gezegenden gelmediler" diyen Fatsa, "Türkiye'de yetişmiş, vasıflı insanlar. Hesabını AK Parti verecek ise kimlerle çalışacağını belirleme hakkı vardır" diye konuştu.