A Milli Takımımız, İnönü Stadı'ndaki tarihi sınavda Yunanistan ile berabere kalarak gruptaki 2.'lik şansını zora sokarken, 2006 Dünya Kupası final umutlarını da çarşamba gecesine taşıdı. Bu karşılaşma sonrası yapılan eleştirilerde futbolculardan çok, teknik patron Ersun Yanal hedef tahtası haline getirildi. Kazakistan ile deplasmanda oynayacağımız maçın ötesinde, ikincilik için kıyasıya mücadele ettiğimiz Yunanistan'ın evinde oynayacağı Ukrayna karşılaşması da, hem Ay-Yıldızlı ekibimiz hem de Teknik Direktör Ersun Yanal açısından kader maçı olarak nitelendiriliyor.

Kazanmak yetmiyor

Millilerimiz, 'Kolay bir rakip' yakıştırması yapılan Kazakistan'ı deplasmanda yense dahi kulağımız Atina'da olacak. Grupta 2.'lik şansını arttırmamızı sağlayacak ekip lider Ukrayna. Shevchenko'lu Ukrayna, Yunanistan'ın konuğu olacak. Kontratak futboluna yatkın Ukrayna'nın, Yunanistan'ın kapalı savunmasını açamayıp, berabere kalması bile, bizi grup 2.'liği için biraz da olsa umutlandıracak. Bugünden itibaren çarşamba gecesine odaklanan Türkiye, ay-yıldızlı takımımızın 2006 Dünya Kupası Almanya final umutlarını tüketmeyeceğine inanıyor.

Acı son istenmiyor

Spor otoritelerinin belli bir kesimi, A Milli Takımımız'ın, Yunanistan önündeki futbolunun tatmin edici olmadığı görüşünü benimserken, diğer bir bölüm ise, 2.yarıda oynanan mücadeleci ve hücuma dönük futbolun umut verici olduğunu ve gruptaki 2.'lik şansının devam ettiğini vurguladılar. Ancak bilinen bir gerçek var; o da Milli Takımımız'ın Kazakistan'ı deplasmanda devirip, Yunanistan'ın evinde Ukrayna'ya puan kaybetmesi.

Suçu çizgide buldu

Ersun Yanal, Yunanistan beraberliği sonrası oldukça üzgün gözükürken, oynanan futbola ve takımına övgü yağdırmıştı. Genç hoca, maçta birçok gol pozisyonu yakaladıklarını vurgularken, "topun çizgiyi geçmemesini" şansızlık olarak değerlendirmişti. Ancak futbol severler ve spor otoriterlerinin çoğu, genç çalıştırıcının bu görüşüne katılmıyor ve kaderinin Kazakistan maçı sonrası belli olacağını söylüyor.