AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Batılılaşma trajedisi

Bir ülke, kendisi istediği zaman, kendi imkanlarını, dinamiklerini, kaynaklarını harekete geçirerek kalkınabilir, büyüyebilir ve yeniden merkez ülke rolü oynayabilir. Bir ülkenin kalkınması, büyümesi için Batılılaşması gerekmiyor. Aksine Batılılaşmak demek, her şeyden, bu ülkeden kolaylıkla vazgeçebilmekle sonuçlanabilecek bir halet-i ruhiye düzlemine geçmektir.

Bu ülkede yaşamak, bu ülkeye sahip çıkmak ancak Müslümansanız mümkün olabilecek bir şeydir. Müslüman olmayan birinin bu ülkeyi başı dara düştüğünde terk etmekte pek de zorlanmayacağını söylemek bile gerekmiyor.

Dolayısıyla büyük ve güçlü bir ülke hâline gelmenin yolunun Batılılaşmaktan geçtiğini söylemek büyük bir yalandır.

Aksine Batılılaşmak, gönüllü olarak köleleşmek demektir. Kölelerin büyük işler yapabildiğini, yapabileceğini herhalde kimse söyleyemez. Köle ruhlular da tıpkı köleler gibi, başkaları için, başkaları adına ve hesabına çalışırlar.

Batılılaşmanın, Batılı hegemonik güçlerin askeri, ekonomik, siyasi ve kültürel hegemonyalarını yaygınlaştırmak ve pekiştirmek amacıyla geliştirilen yanlış ve yanılsatıcı bir iddia, bir mit (efsane) olduğu kanıtlanmış durumda. (Bunun için Robertson, Hall, Wallerstein, Bourdieu, Baudrillard, Robins, Latouche... gibi düşünürlerin metinlerine bakmak yeterli).

Eğer bir ülke yeterli imkanlara, dinamiklere, kaynaklara sahip olduğu halde, bunları harekete geçiremiyorsa bunun birkaç temel nedeni olabilir: Birincisi, o ülkedeki siyasi, ekonomik ve kültürel iktidar aygıtlarına hakim olan elitler, ülkenin kaynaklarını, imkanlarını, dinamiklerini harekete geçirme konusunda gerçekten beceriksizdir.

İkincisi, elitler, kendi hegemonya ve otoritelerinin tehlikeye girmesinden korktukları için bu konuda atılması gereken adımları desteklemiyor veya önlüyor olabilirler. Üçüncüsü de, dış aktörlerin, bu tür adımları ve atılımları çeşitli nedenlerle ve çoklukla örtük yöntemlerle engellemeleri sözkonusu olabilir.

Türkiye'nin sorunu, Batılılaşmak değil; "çağdaşlaşmak" yeniden büyük ve güçlü bir ülke olmaktır. Evet artık kalkınmak, çağdaşlaşmak, büyümek, büyük ve güçlü olmak Batılılaşmak demek değil. Eğer birileri bu ülkede hala "Batılılaşma hayalinden, idealinden" sözediyorlarsa, bilin ki, bu kişiler ya "aptal", çağdışı, beyinleri sulanmış yani her şeyi çok masumane bir şekilde değerlendiren, "salak"; ya da "kötü niyetli", "köle ruhlu" yani "asalak" kişilerdir.

Bu sıralarda değişik vesilelerle zaman zaman hatırlattığım gibi, Türkiye, Batılılar tarafından sömürgeleştirilemedi ama kendi kendini sömürgeleştirme yolunu seçti: Batılıların sömürgeleştirdikleri ülkelerde yaptıkları şeyleri bizim ülkemizde bizim elitlerimiz yapınca şaşırıp (dona)kaldık. Dostumuz, düşmanımız birbirine karıştı(rıldı). Neyi dost, neyi düşman bellememiz gerektiğini bilemez hale geldik. Sürgit kendisini, kendi kültürünü, anlam ve sembol haritalarını, tarihsel tecrübesini, birikimini, dinamiklerini ötekileştiren, olumsuzlayan, düşman belleyen ama bunun farkında bile olmayan tuhaf bir ülkede / arafta yaşamaya ve sapla samanı birbirine karıştırmaya başladık.

İşte Türkiye'nin trajedisi bu: Yaşadığı trajediyi bilememesi. Oysa dostu düşmanı birbirine karıştırılan; kimliği, kültürü, asli dinamikleri ötekileştirilen, zoraki olarak düşman belletilmeye çalışılan bir toplum; enerjisi, birikimi, heyecanı, özgüveni tüketilen, sıfırlanan bir toplum demektir. Böylesi bir toplum bir trajediden ötekine sürüklenmeyecek de ne yapacaktır!

Bizim Türkiye olarak dostumuzu düşmanımızı tam olarak tanıyabilmemiz için, yaşadığımız trajediyi farkedebilmemiz; bunun için de hayallerimizde aşk veya nefret duygularıyla yaşattığımız, büyüttüğümüz Batı'yla artık fiilen yüzleşmemiz, karşılaşmamız, buluşmamız gerekiyor. Böylelikle kendimizi de, ötekini de tanıyarak kendimize gelebilmemiz; kendi çağdaşlaşmamızı, yenilenmemizi ancak kendi dinamiklerimizden, imkânlarımızdan, deneyimlerimizden yola çıkarak gerçekleştirebileceğimizi farketmemiz mümkün olacaktır.


12 Ekim 2005
Çarşamba
 
YUSUF KAPLAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED