Müslüman, Hıristiyan ve Musevi din adamları, tüm dünyaya "dinleri savaş aracı olarak kullanmayın" mesajı verdi. İstanbul'da başlayan Barış ve Tolerans Konferansı'na, ABD Başkanı George W. Bush, Papa 16. Benedictus, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso da gönderdikleri mesajlarla destek verdiler.

Bu yıl ikincisi düzenlenen ve üç gün sürecek olan "Barış ve Tolerans Konferansı" değişik ülkelerden gelen Müslüman, Hristiyan ve Musevi din adamlarının katılımıyla gerçekleşiyor. İstanbul Rum Patriği Bartholomeos, merkezi New York'ta bulunan Appeal Conscience Vakfı'nın (ACF) Başkanı ve Başhahamı Arhur Schneier'in ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun himayelerinde Swisotel'de gercekleşen Konferansın bu yıl ki konusu, Güneydoğu Avrupa'da, Kafkaslar'da ve Orta Asya'da diyalog ve anlayış.

Anlayış eksikliği tehdid ediyor

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, konferansta İngilizce yaptığı konuşmada dini liderler olarak dinin şiddeti haklı göstermediğini güçlü bir şekilde açıklamaları gerektiğini belirterek, "Dinin, terörizmin aktörleri tarafından kullanılamayacağının altını çizmek bizim görevimiz olmalı" dedi. Farklılıklara hoşgörüsüzlük ile diyalog ve anlayış eksikliğinin, insanlığın günümüzde yüz yüze geldiği problemler arasında yer aldığını belirten Bardakoğlu, bu tür problemlerin tek bir medeniyeti ya da ulusu değil tüm insanlığı tehdit ettiğini Bardakoğlu, "İslam dininde böyle samimi bir diyalog için hiçbir engel bulunmamaktadır. Çünkü İslam en başından beri dinlerarası diyalogu kabul etmiştir. Kaynağı ne olursa olsun din adına yapılan her türlü radikal harekete ve şiddet eylemine karşı olmalıyız. Biz dini liderler olarak, dinin şiddeti haklı göstermediğini güçlü bir şekilde açıklamalıyız" diye konuştu.

'Ekümenik patrik' ibaresi

Konferans programında "ekümenik patrik" ibaresiyle yer alan Fener Rum Patriği Bartholomeos da iki topluluğun çatışmaya girmesi durumunda, bu toplumların dini liderlerinin de söz konusu yönde sürüklenmelerinin neredeyse kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Çatışmaların her zaman taraflar için yıpratıcı olduğunu, ancak dini liderlerin soğukkanlılıklarını ve tarafsızlıklarını korumaları gerektiğini vurgulayan Bartholomeos, " Tabii ki her çatışmada, herkes kendi tarafının tezinin doğru olduğu konusundaki yanılgıya düşmemelidir. Çünkü, Tanrı herkesin Tanrısıdır. Siyasi değerlendirmelerimizi hiçbir zaman için Tanrı'ya mal etmeyelim" dedi.

'Kentlerin kraliçesi İstanbul'

Türkiye Musevileri Hahambaşısı İsak Haleva da Türkçe yaptığı ve "Kentlerin kraliçesi İstanbul'un bir sakini ve 40 asra dayanan Musevi dininin mütevazı bir temsilcisi olarak sizleri yürekten selamlıyorum" diyerek başladığı konuşmasında, konferansın, hoşgörü ve anlayışa en fazla ihtiyaç duyan iki bölgeyi tema olarak alması nedeniyle tarihe geçebilecek önemde olduğunu söyledi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II'nin de konferansta okunan mesajında, dinlerarası çatışmaların politikacılara dayanak verdiğini, buna dayanarak, siyasilerin çatışmalara neden olabildiğini belirtti.
Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanı Marietta Giannakou da önemli olanın sadece yasal düzenlemeler değil, halkların bir arada yaşamaları yönünde eğitilmeleri olduğunu vurguladı. Gürcistan Katolik Patrikliği Başpiskoposu Elias II de, Kafkaslar bölgesinde bugün ne barış ortamının, ne de tam bir çatışma ortamının söz konusu olduğunu, ancak bu durumun gelecekte düzeleceğine inandığını söyledi. Elias II, dini liderlerin dünyadaki sorunlara göz yumamayacağını ifade etti. Kafkas Müslümanlar Konseyi Başkanı Şeyh Allahshukur Paşazade de, din aleminin başlıca görevinin, bütün insanlığa hayır getiren yollar aramak olduğunu vurguladı. İskenderiye Patriği Teodoros ise, bütün Afrika'da din, dil, renk ayrımı yapmadan, hiçbir dini fanatizme kapılmadan halklar arasında barışın sağlanabilmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini vurguladı.

Dini liderlerin katılımıyla dün başlayan '2. Barış ve Tolerans Konferansı'nın ilki 1994'te düzenlenmişti. İlk konferansta Boğaziçi Deklarasyonu yayınlanmış ve özellikle Balkan ülkelerindeki sıkıntıların yarattığı tehlikelere karşı din adamlarının katkılarının önemi vurgulanmıştı.

Papa: Dünya barışı diyalogla sağlanır

Papa 16. Benedictus konferansa gönderdiği mesajında şunları kaydetti: ''Eğer çözüm bulmak istiyorsak, diyalog kurmamız gerekir. Ancak diyalog sayesinde dünya barışçı ve yaşanabilir bir yer olabilir. İstikrarlı barışı ancak demokrasi sağlayabilir. Dolayısıyla milliyetçilik, demokrasinin çabalarına yardımcı olmuyor.''

Barosso: Dinlerin sorumluluğu büyük

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso da konferansa gönderdiği mesajda, değişim ve toplumlar arası kaynaşma konusunda 3 semavi dinin liderlerinin çok büyük sorumluluğu bulunduğunu vurguladı. Barosso, "Avrupa, kışkırtmalara karşı koymaya devam edecektir ve amacı barışı, istikrarı sağlamak olacaktır'' dedi.

Annan: Tüm dini liderler BM'nin dost ve müttefiki

BM Genel Sekreteri Kofi Annan da mesajında tüm dini liderlerin BM'nin müttefikleri, dostları olduklarının altını çizerek "Eğer amaçlarınız konusunda kararlıysanız BM size destek olacaktır. Bizim taahhüdümüz, insanlığın refahını korumaktır ve değişik kültürler arası diyalogu desteklemek amacındayız'' dedi.

Bush: Türkiye'den daha ideal bir ülke olamazdı

ABD Başkanı George Bush da mesajında, eşitliğin tüm insanlar için geçerli bir prensip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bizce, böyle bir diyaloğa evsahipliği yapacak Türkiye'den daha ideal bir ülke olamazdı. Çünkü Türkiye, kültürler arasında köprü kuran bir ülkedir.''