Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Başbakan Erdoğan, sert açıklamalarıyla önce AB'yi uyardı, ardından kriz yönetimi liderliğini üstlendi. Erdoğan ve Gül'ün uyarıları, İngiltere'nin elini güçlendirdi.
Lüksemburg ile Ankara arasında yaşanan diplomasi trafiğinin ilk gününde sert açıklamalarıyla AB'ye "sözünüzde durun" mesajı veren Başbakan Erdoğan, son gün kriz yönetimi liderliğini de üstlendi. Kızılcahamam'da AB'ye son mesajını veren Erdoğan, şöyle dedi: "Siyasi ilkelerimize ve Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun olan bu duruşu koruduğumuzu ve koruyacağımızı özellikle belirtmek istiyorum. Biz ne kadar AB'ye ihtiyaç duyuyorsak en az bizim kadar AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. AB liderlerini ve dünyada her yanındaki dostlarımızı küresel barış ve istikrar için sağduyulu olmaya davet ediyorum. AB küresel güç olmayı hedefliyorsa, küresel güç olurken yarınlarda medeniyetler çatışmasının ortadan kaldırmak istiyorsa, -bunu blöf olsun diye söylemiyorum- Medeniyetler ittifakının gerçekleşmesi şarttır. Türkiye'nin AB'de bulunmasını hazmedemeyenler, medeniyetler buluşmasına karşı çıkanlardır, bunu da ilan ediyorum. Doğacak zararın bedeli onlara ait. Eğer aklı selim galip gelmezse insanlığın geleceği açısıdan yazık olur." Diplomasi trafiği AK Parti kampından Genel Merkez'e doğru yola çıkan Erdoğan, yolda ABD Dışişleri Bakanı Rice ile görüşerek diplomasi trafiğini başlattı. Genel Merkez'de Dışişleri Bakanı Gül ve Başmüzakereci Babacan'la bir araya gelen Erdoğan, Lüksemburg'dan gelen taslaklar üzerinde çalıştı. Erdoğan, Almanya Başbakanı Scröder ve İtalya Başbakanı Berlusconi ile telefon görüşmesi yaptı. Bu sırada Lüksemburg'da "Ankara onay verdi" haberleri konuşulmaya başlandı. Ankara, bunun Avusturya ve Rumları güçlendireceği endişesiyle Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki'nin ağzından, "Henüz uzlaşma yok" açıklaması yaptı. Sezer'den onay alındı Akşam saatlerinde ise Lüksemburg'dan gönderilen son metinde Ankara'nın istediği değişikliğin kabul edildiği belirtildi. Erdoğan, Bakanlar Kurulu ve MYK üyelerini çağırarak görüşlerini aldı. İtiraz gelmeyince metinle ilgili nihai karar saat 19:00 civarında alındı. Erdoğan, metin konusunda Cumhurbaşkanı Sezer'i telefonla arayarak bilgi verdi. Sezer'in olumlu görüş bildirdiği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Gül de, CHP lideri Baykal'ı arayarak bilgi verdi. Toplantıda herkes Plassnik'e karşıydı AB Dışişleri Bakanları toplantısında hemen tüm üyeler Avusturya'nın direnişine tepki gösterdi. En sert tepkiyi veren Almanya Dışişleri Bakanı Fischer, "Türkiye'nin önüne konacak belgeyi sulandırırsanız Ankara bizden uzaklaşır" diye uyarırken, Portekiz Dışişleri Bakanı Diago Freitas do Amaral da, Plassnik'in kendisine yöneltilen eleştirileri dinlememesi üzerine sinirlenerek, Straw'dan "Plassnik'i uyarmasını" istedi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Asselborn, "AB itibar ve güvenilirlik sınavından geçiyor. Sonuç alamazsak AB'nin hasarı büyük olur" ifadesiyle Fischer'e destek verirken, Hollanda Dışişleri Bakanı Bot ise "Olumsuz sonuç Avrupa için kötü bir gün olur. Halklarımıza Türkiye'nin Avrupalı olduğunu söylemeliyiz" dedi. Fischer, uzlaşma sağlandıktan sonra da, "Avrupa kazandı. Burada galip gelen veya mağlup olan yok. Kıbrıs sorunun çözüleceğinden de eminim" diye konuştu. Straw'dan Çek bakana fırça AB Genel İşler Konseyi'nin önceki akşam yerel saatle 17.00'de başlayan toplantılarında en çok ter döken kişi AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw oldu. Toplantıların başında Rumlar, "Türkiye'nin NATO üyeliğimizi veto etmeme garantisi" gözüyle baktıkları maddenin belgeye girmesinden dolayı rahattı. Straw, sadece Avusturya üzerinde yoğunlaştı. Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik ile de defalarca görüşen Straw, Plassnik'in ısrarlarını Ankara'ya, Ankara'nın "reddini" de Plassnik'e taşıdı. Avusturya engelini son dakikalarda, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Başbakan Blair, Almanya Başbakanı Schröder, İtalya Başbakanı Berlusconi'nin de girişimleriyle aşan Straw, bu kez Türkiye'nin "üye ülkelerin diğer kurumlara üyeliğinin veto edilmemesi" maddesine karşı çıkması nedeniyle Rumlarla karşı karşıya geldi. Ancak Straw, Rum engelini de son anda ürettiği "ek metin" formülüyle aştı. 24 ülkenin onayının ardından Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, "Prag'dan henüz onay alamadım" diyerek Straw'dan "anlaşma sağlandı" açıklamasını bekletmesini isteyince, Straw kızarak, "Prag'ı ara, ikna için bol şans dilerim. Eğer ikna edemezsen telefonu bana ver" dedi ve Prag'dan gelecek onayı beklemeksizin "anlaşma olduğunu" açıkladı. Die Welt: Rezil olmaktan kurtulduk Standard: Schüssel memnun T. Zeitung: Türkiye zaten hak etmişti
|
|