Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
AB dışişleri bakanlarının iki günlük zirvesinin ardından Müzakere Çerçeve Belgesi kabul edildi. Türkiye artık "aday" değil "müzakere yapılan ülke."
"Tam üyelik" hedefli müzakereler dün "resmen" başladı. İmtiyazlı ortaklık gündemden çıktı, Rumların NATO üyeliğini veto hakkı "ek"le garantiye alındı. AB Dışişleri bakanlarının iki gün süren tartışmalarının ardından Müzakere Çerçeve Belgesi kabul edildi ve Türkiye, 42 yıllık yolculuğunda "adaylık"tan "müzakere yapılan ülke" statüsüne yükseldi. Avusturya geri adım attı ve "imtiyazlı ortaklık" yerine "tam üyelik aşamasında AB'nin hazmetme kapasitesinin dikkate alınması" ifadesiyle yetindi. "Tam üyelik" hedefi tekrar vurgulandı. Rumların belgeye koydurduğu "AB üyelerinin diğer uluslararası kurumlara katılımına engel olunmaması" ifadesi de, belgenin sunuşuna eklenen bir ifadeyle etkisiz kılındı. Avusturya'nın inadı kırıldı Lüksemburg'da iki gündür süren AB Dışişleri Bakanları toplantısının ikinci gününde Avusturya'nın inadı İngiltere'nin sürdürdüğü mekik diplomasisi sayesinde kırılırken, Müzakere Çerçeve Belgesi'ne "Türkiye'ye tam üyelik dışında başka alternatifler sunulmasında" ısrar eden Avusturya, "birliğin hazmetme kapasitesine" yapılan atıfla yetinmek zorunda kaldı. Kopenhag kriterleri ve 17 aralık kararları da "hazmetme kapasitesi"ni kapsıyor. Bu kez Rumlar devreye girdi Rumlar da, "AB üyelerinin uluslararası kuruluşlara katılımına engel çıkarılmaması"nda ısrarcı oldu. Ankara'dan gelen tepki üzerine İngiltere, "AB Konseyi'nin "Bu durum, tarafların uluslararası pozisyonlarına halel getirmez" ifadesini içeren bir "AB Konseyi notu" yayınlanmasını önerdi. Westmacott AK Parti'ye geldi Belge taslağı saat 16:00 sıralarında AK Parti Genel Merkezi'nde toplantı halinde olan Erdoğan, Gül ve Babacan'a iletildi. Metindeki değişiklik önerileri Ankara-Lüksemburg arasında gidip geldikten sonra, son olarak saat 18:30 sıralarında İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott, AK Parti Genel Merkezi'ne geldi. Son metinde, Kıbrıs Rum kesiminin de ikna edilmesi sonucu, "dönem başkanı İngiltere, AB Konseyi'nin de onayıyla" ifadesiyle, "yorumlama" konusunda Türkiye'ye güvence veren bölümün müktesabat içinde yer alması görüşü benimsendi ve metin üzerinde mutabakata varıldı. NATO düğümü dipnotlarla aşıldı Buna göre, daha önce 20 maddeden oluşan taslak Çerçeve Belgesi metninde Türkiye'nin itiraz ettiği 5. madde, son metinde 7. madde olarak yer aldı. Belgedeki madde sayısı da 22'ye çıktı. Müzakere Çerçevesi'nin üzerinde uzlaşma sağlanan 7. maddesi şöyle: "Katılıma kadar geçecek süre zarfında Türkiye'nin üçüncü ülkelere karşı olan politikalarını ve uluslararası örgütler içindeki tutumlarını (AB üyesi tüm ülkelerin bu örgütlere üyelik ve düzenlemeleriyle ilişki içinde olmak dahil olacak şekilde) giderek birlik ve üye ülkeler tarafından kabul edilen politika ve tutumlarla uyumlaştırması gerekecektir." 7. madde ile ilgili çerçeve belgesinin girişine ayrıca bir "dipnot" eklendi. Notta, "AB Konseyi Deklarasyonu" olarak yayınlanmak şartıyla, "Paragraf 7, uluslararası örgütlerin ve üye ülkelerin karar verme mekanizmalarının özerkliklerine halel getirecek şekilde yorumlanamayacaktır" ifadesi yer aldı. Bu not, Türkiye'nin, Rumlar'ın NATO gibi AB dışı uluslararası kurumlara girişine karşı "veto" yetkisini kullanabileceği anlamına geliyor. Veto hakkı 'müktesebat' oldu Diplomatik kaynaklar, Rum kesiminin itirazlarına rağmen bu konuda uzlaşı sağlanmasının, zorluklarla elde edilen önemli bir kazanım olduğuna dikkati çektiler. Bu sorunun sadece AB Dönem Başkanlığı açıklamasıyla çözümlenmesi durumunda, bunun zayıf kalacağını ve Ankara'yı tatmin etmeyeceğini belirten kaynaklar, 25 üyeli AB Konseyi'nin onayını alan son uzlaşı çerçevesinde Türkiye'nin tüm teşkilatlarda başka bir ülkenin üyeliğini veto etme hakkını koruduğunu vurguladılar. Kaynaklar, Türkiye'nin bağımsız karar alma hakkını garanti altına alan uzlaşmanın, AB Müktesebatı'nın bir parçası olduğunu belirttiler. Kıbrıs için Konsey açıklaması Müzakere çerçeve belgesinin yanısıra AB Konseyi tarafından Türkiye'nin Kıbrıs'la ilgili çekincelerine yönelik olarak da bir açıklama yapılması benimsendi. Straw ve Gül, hem telefonla hem de büyükelçi aracılığıyla Konsey tarafından yapılacak bir açıklama üzerinde çalıştılar. Belgede yapılan diğer değişiklik ise AB üyelerinin Türkiye'nin üyeliği konusunda kendi kamuoylarının görüşlerini dikkate alacağı yönündeki ifadeler oldu. Türk heyetinin Lüksemburg'a varmasıyla birlikte AB dışişleri bakanları ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Rehn ile birlikte müzakereleri "resmen" başlattı. Nefes kesen AB trafiği
|
|