Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Milli Eğitim Bakanı Çelik, YÖK Başkanı Teziç'in, hükümetin bilimadamı yetiştirilmesi için yeterli kaynak ayırmadığı eleştirisine, AR-GE ödeneklerinin 2005'te 129.5 trilyon liraya yükseldiğini hatırlatarak cevap verdi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üniversitelerin yeni bilim adamları yetiştirmesi için gerekli imkan ve kaynakların hükümetçe esirgenmediğini, AR-GE'ye de daha önce hiç olmadığı kadar büyük bütçeler ayrıldığını anlattı. Çelik, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Bahçeşehir Üniversitesi'ndeki konuşmasını eleştiren YÖK Başkanı Prof. Dr Erdoğan Teziç'e de cevap vererek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı'nı yakışıksız sözler kullanmakla itham etmek, devlet adabıyla bağdaşmaz" dedi.
129.5 trilyon ödenek YÖK ve tüm üniversitelere 2002'de ayrılan bütçenin 3.11 katrilyon lira olduğunu, konsolide bütçe oranının yüzde 2.69, 2005'te ise bu miktarın 5.18 katrilyona, konsolide bütçedeki oranının da yüzde 3.33'e yükseldiğini bildiren Çelik, üniversitelere doğrudan ödenen AR-GE ödeneklerinin, 2002'de 17 trilyon civarında iken, 2005'te 129.5 trilyon liraya yükseldiğini kaydetti. Çelik, başta üniversiteler olmak üzere 2005 yılında araştırma kurumlarının yararlanması için TÜBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatı'na 450 trilyon lira tahsis edildiğini vurguladı. Çelik, "17.5 milyar avro bütçesi olan 6. Çerçeve Programı'na proje ile katılarak bu muazzam fondan yararlanma konusunda ne yazık ki üniversitelerimiz beklenen performansı gösterememişlerdir" dedi. Muhatap YÖK değil Çelik, Başbakan Erdoğan'ın, söz konusu konuşmasında, "YÖK'e, üniversitelere ve akademik camiaya yönelik iddia edildiği türden hiçbir ifade kullanmadığını" vurgulayarak, şunları kaydetti: "Orada sarf edilen sözler, Sayın Teziç'in ifadesiyle 'jest ve hareketler'in hiçbirisinin hedefi ve muhatabı YÖK, üniversiteler ve genel olarak akademik camia değildir. Sayın Başbakan her türlü özelleştirme, değişim, dönüşüm ve yeniliğe karşı çıkanlara yönelik olarak söz konusu ifadeleri kullanmış, bir zihniyeti sorgulamış ve dolayısıyla oradaki jestler de söz konusu zihniyetin mensuplarına yönelik olmuştur. Esasen, meseleyi iyi anlamadan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı'nı yakışıksız sözler kullanmakla itham etmek, devlet adabıyla bağdaşmaz." Başbakan'ın, "Niçin vakıf üniversiteleri kurulabiliyor da özel üniversiteler kurulamıyor?" şeklindeki sorusunun muhatabının YÖK olmadığını da belirten Çelik, Erdoğan'ın, bunun anayasal bir engelden kaynaklandığını çok iyi bildiğini ifade etti. 'Gerçeği ifade etti'
Başbakan Erdoğan'ın, "bilim adamı yetiştirme görevinin YÖK ve üniversitelere ait olduğunu" söylemesinin, "bir görevin hatırlatılması ve bir gerçeğin ifade edilmesinden ibaret olduğunu" ifade eden Çelik, "Nitekim, hükümetimiz, 2003-2005 yılları arasında geçici, vizeli personel çalıştırılması ve profesör, doçent kadroları dışında üniversitelerimize 14 bin 800 yeni kadro tahsisi yapmıştır. Tahsis edilen her türlü kadronun izne bağlı olarak kullandırılması, bir program dahilinde, makro ve mikro ekonomik dengeler ve politikalar göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Bu uygulama, YÖK'e ve üniversitelere mahsus değildir. Kadroların izne bağlı olarak kullandırılması bütün bakanlıklar ve diğer kuruluşlar için de geçerli olan bir uygulamadır" dedi.
|
|