T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 27 ARALIK 2005 SALI | ||
|
Doğrusu, ben de üzerime alındım; çünkü Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saray'ın "Kalkmış bir avuç yazar-çizer geçinen zibidi tayfası özgürlük de özgürlük diyor" sözleri, başkalarının (örneğin, düşüncelerine katılmadığı Orhan Pamuk'un bile) konuşma özgürlüğünü savunan bu satırların yazarını da bir şekilde ilgilendiriyor. Mehmet Saray bir tarihçi. Bir akademisyen... Parlak bir akademisyen olduğunu düşünüyorum. Çünkü, kendi ifadesiyle, "demokrasinin beşiği olan İngiltere'de" okumuş. İngiltere sadece demokrasinin beşiği mi? Aynı zamanda bilimin beşiği. Demek ki, değerli profesör, varlığını (yani parlak kariyerini ve demokrasi anlayışını), bilim ve demokraside ileri telakkilerden sayılan anglosakson kültür geleneğine borçlu. Mesele nedir? Değerli tarihçi Mehmet Saray, 90 bin askerimizi kaybettiğimiz ünlü Sarıkamış Harekatı'nın yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Türkiye Şehitleri'ne Yürüyor" panelinin açılış konuşmasını yapmak üzere olay mahalline (yani Toprak Otel'e) çağrılıyor. Orada güzel bir konuşma yapıyor. Mesela şöyle bir şeyler söylüyor: "İnsanlar birbirlerinin haklarına saygı göstermelidirler. Türk milletinin en önemli hasletlerinden biri de bu saygıdır." Güzel değil mi? Fakat konuşmasının başında "saygı"ya vurgu yapan Saray, ilerleyen bölümlerde saygıyı filan boşverip ağzına geleni söylüyor; "Talihin cilvesine bakın ki, ben İngiltere'de okudum; demokrasinin beşiği olan yerde" sözünü araya sıkıştırmayı da ihmal etmiyor tabii... Talihin bir cilvesi olarak İngiltere'de okumuş ve demokrasinin ne olduğunu öğrenmiş Mehmet Saray'a göre, "Türkiye Cumhuriyeti'nde aylardır suç işleniyor, bir avuç yazar-çizer geçinen zibidi tayfası da kalkmış özgürlük de özgürlük diye tutturuyor..." Türk milletinin en önemli hasletlerinden birinin saygı olduğunu hatırlatan ve iyi de eden Saray, yazar-çizer geçinen bir avuç zibidiyi haşladıktan sonra, sözü hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılması karşısında "suskun" kalan Cumhuriyet Savcılarına getiriyor. Burada kullandığı dil neyse ki gerçekten saygılı: "Açık söyleyeyim ki, ben İngiltere'de okudum, demokrasinin beşiği olan yerde... Hiçbir demokratik ülkede hak ve özgürlükler devleti ve milleti bölmeye, yıkmaya, teröre yönelik kullanılamaz. Benim sevgili Cumhuriyet Savcılarım da, özür dilerim, ne yaptıklarını bilmiyorum..." Bakmayın "bilmiyorum" dediğine. Bence biliyor... Sevgili Cumhuriyet Savcılarımızın 301. maddeyi nasıl çalıştırdıklarını İngiltere'de okumuş ve demokrasinin ne olduğunu öğrenmiş Mehmet Saray bilmez mi? Panel sonrası gazetecilerin "Üç-beş zibidi ile kimi kastettiniz? Orhan Pamuk'u mu?" sorusuna verdiği cevap ise aynen şöyle: "Bu da dahil bir çok insanı... Basına bakın, görürsünüz. Bakınız; onurlu ve şerefli bir insan ise o, madem itham etti, neden 30 bin Kürt kardeşimi öldürmüşüm. Burada şehit var. Bir kısmı Türk'tür bir kısmı Kürt. Haa, 1 milyon Ermeni'yi öldürmüşüm. İnsanda haya diye birşey olur. Vicdansız adam. Gitti ödül almak için bunları yaptı. Buralara geldi; benim Kars'ımda olmadık sahtece yazılar yazarak gitti romancılık yaptı. Onu destekleyenler var." İşte, talihin bir cilvesi olarak İngiltere'de okumuş ve demokrasinin ne olduğunu öğrenmiş Prof. Dr. Mehmet Saray... Bu "ileri" görüşlerin demokrasinin beşiği olan İngiltere'den tevarüs ettiğini düşünmüyorum. Nesnel ve serinkanlı durmanın, hele "saygılı olma"nın öğrenilebilecek bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Belki de bu yazının başlığı "Cumhuriyet ve terbiye" olmalıydı. Bilmiyorum...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |