|
|
İşler tıkırında
Önce şunu yazmakta yarar var. Youla'yı Gençlerbirliği'nden tanırım. Süratli, ancak dangul-dungul futboluyla görüntü veren Beşiktaş'ın bu gol adamının neden bu takıma alındığını dün gece de çözemedim. Ne bir topu tutuyor, ne de golü düşünüyor. Sahada süratli koşmayı meziyet sayan, ancak futbolun ve golün semtine uğramaktan uzak görünen Youla'ya verilen paranın bugünkü adı düpedüz müsrifliktir. Daha doğrusu sokağa atılan paradır. Bunun son örneğini dün geceki maçta hep birlikte gördük. Şimdi gelelim dün geceki maça... Koskoca ilk 45 dakika içinde Ailton'un sahada varlığı ile yokluğu belli değildi. Ancak bu yarıda Ailton'un pas alamaması da dikkatimi çekti. Ama 61. dakikada Ailton'un nasıl bir golcü olduğunu gördük. Sol ayağını raket gibi kullanıp, topu köşeye bıraktı. Bu arada Rıza Çalımbay'ın golü attıktan 7 dakika sonra Ailton'u kenara almasına da mana veremedim. Youla gibi ne yaptığı belli olmayan bir futbolcu dururken, golü atıp, kendini bulan Ailton'un neden yedek kulübesine alındığının hesabını Rıza Çalımbay vermeli. Beşiktaş'ta başta Gökhan olmak üzere Kleberson, Koray ve Cordoba çok iyiydi. Sonuç olarak Gençlerbirliği savunması bir kez hata yaptı, bunun sonucunda da 3 puanı hediyesiyle birlikte Beşiktaş'a verdi.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |