AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Milli saray ve köşklerin mülkiyetlerine tecavüz ediliyor; satılamadığı için birçok saray eşyası bodrumlarda çürüyor. Kayıt sisteminin yetersizliği nedeniyle saraylardaki eşyanın sayısı bilinmiyor.
TBMM Hesapları İnceleme Komisyonu, AK Parti Tokat Milletvekili Ergün Dağcıoğlu başkanlığında 19-31 Temmuz tarihleri arasında saray ve köşklerde incelemelerde bulundu. Komisyonun hazırladığı 28 sayfalık raporda, 600 yıllık Osmanlı mirasının nasıl yok olmaya terkedildiği gözler önüne serildi. İşte rapordaki tespitler ve çözüm önerileri: Eserlerin sayısı bilinmiyor Komisyon raporunda, Milli Saraylar Envanteri'nin 1952 yılındaki envanter olduğu belirtilirken, 10.281 kaydın "tarihi", 62.380 kaydın ise "demirbaş" olmak üzere toplam 72.661 eşya kaydının yer aldığı belirtildi. Raporda, "Eşyalar kayıt altına alınırken tek eşya, grup ve takım olarak kayedilmiştir. Birden fazla parçaya sahip objelerin birçoğu, bir envanter numarası altında tanımlanmıştır. Rakamlar kayıt sayılarını ihtiva etmekte olup, gerek günümüz envanter anlayışı, gerek eser irdeleme anlayışı dikkate alındığında, bir envanter numarası verilmiş olan takımların farklı cinste birçok parçayı içermesi sebebiyle, toplam eşya sayıları konusunda teknik olarak net rakamlar içermemektedir" denildi. Ölüye zimmet yapılıyor Raporda, "Saray eşyası satılmaz" düşüncesinin birçok hurda ve köhne saray eşyasının bodrumlarda bekletilmesine neden olduğu hatırlatılarak, "Dolmabahçe Sarayı'nda devir teslimin gündeme geldiği 27.09.1996 tarihinden günümüze kadar gelen 7 yılı aşkın südede, beş kez devir teslim işlemi başa dönülmek suretiyle tekrarlanmış, ama hiçbir zaman bir kişiye sarayın tamamının zimmetlenmesi gerçekleştirilememiştir. Basın yayın organlarında gündeme gelen 'ölüye zimmet' olayı, bugüne kadar yapılmış çalışmalarla boyutu oldukça küçülmüş olmasına rağmen bir gerçeği ifade etmektedir" denildi. Taklit edilemeyen etiket Saraylardaki tarihi eşyaların barkodlanması ve dijital fotoğraflarının çekilmesi çalışmalarına yeni başlanıldığını ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Saray, köşk ve kasırlarımızda bulunan tüm tarihi ve demirbaş eşyalar, taklit edilemeyen yeni bir etiket ile işaretlenerek, kayıtlarına uygunlukları teyit edilecektir. Sayımlarda dijital fotoğraf makinesi ile eşyaların bugünkü görüntülerinin bilgisayar ortamına aktarılması ,daha sonraki sayımlarda eşya tanımlanmasında bu görüntülerden yararlanılması imkanını verecektir." Tarihi miras işgal ediliyor Komisyon, incelemeleri sırasında saray ve köşklerin mülkiyetlerine tecavüz edildiğini tespit etti. Yıldız Porselen Fabrikası'na çıkan Yahya Efendi Sokağı'nın özel şahıslar tarafından haksız ve hukuksuz yere trafiğe kapatıldığını tespit eden komisyon, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı görüşmelerin ardından bu sokağı ulaşıma açarak Yıldız Porselen Fabrikası'na ulaşımı kolaylaştırdı. Depreme karşı önlem alınmalı Beylerbeyi Sarayı'nda ise saray içindeki tüm askılı objelerin avizeler dahil olmak üzere depreme karşı sağlamlaştırılması, porselen objelerin bulundukları yerlerde uzmanlarca korumaya alınması istendi. Maslak Kasrı'nın 7 No.'lu salonunda bulunan ve depremde duvardan ayrılan şömine ile aynanın da restore edilmediği ortaya çıktı. Beylerbeyi Sarayı'ndaki harem bahçesinin ise itfaiye araçlarının girebileceği ölçülerde yeniden restore edilmesi gündeme getirildi. Beylerbeyi Sarayı'nın bahçe sulaması için yıllık 70 milyar su faturası ödendiği belirtilirken, bahçe sulaması için artezyan açılması istendi. Tahtakurusu ve rutubetle mücadele "Saray ve köşklerin tahta kurusu gibi ahşap zararlılarına karşı ilaçlanması gerekmektedir. Küçüksu Kasrı'nın fümigasyon yöntemiyle ilaçlanmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Dolmabahçe Sarayı ve Ihlamur Kasrı, rutubet giderme çalışmalarında pilot bölge olarak belirlenmiştir. Toprakta nemin yükselmesini önlemek için aktif elektro-osmas ağı kurulmuş ve enjeksiyon yöntemiyle de nemle mücadele başlatılmıştır. Dolmabahçe Sarayı ve Ihlamur Kasrı'nda olumlu ne-ticeler alınmış olup, bu olumlu sonuçların diğer saray ve kasırları da kapsayacak şekilde genişletilmesi tavsiye edilmiştir." BİLAL ÇETİN / ANKARA
|
|