AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
SUÇLU ARAMAK- SUÇU ÖNLEMEK
Sağlık sektöründeki kamu alımlarında etkin ve verimli bir ihale sisteminin oluşturulması ve sürdürülmesinde, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin etkin işbirliği önemli bir ön koşuldur. Bu sektördeki alımları; "ilaç", "tıbbi sarf malzemeleri", "tıbbi cihaz alımları" olarak sınıflandırabiliriz. Son yıllarda idareler kit karşılığı cihaz edinme uygulamalarına da ağırlık vermişlerdir. Etkin bir satınalma sisteminin kurulabilmesi için her bir gruptaki temel sorunları gerek Kamu İhale Kurumu'na yapılan şikayetler gerekse de idareler ve sektör temsilcilerince dile getirilen şikayetler temelinde belirlemek gerekmektedir. Yapısal sorunlar çözüme kavuşturulmadan, alınacak palyatif tedbirlerle alandaki tüm sorunların çözüleceğine inanmanın gerçekci olmayacağı açıktır. Ancak acil olarak da sorunu çözmeye yönelik ilk adımlar atılmalıdır. Kamu İhale Kurumu'na sağlık sektöründeki alımlarla ilgili olarak yapılan şikayetler temelde; teknik şartnamelerin belirli marka veya modeli tarif ederek rekabeti engellemesi ve ihale komisyonlarınca şartnamelere uygun mal alınmaması iddiaları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Şikayetlerin yoğunlaştığı alanlara bakarsak bu şikayetlerin ve yanlış uygulamaların Kamu İhale Kanununun yürürlüğe girmesinden öncede olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak; şikayetin iletileceği, ihaleyi yapan idare dışında bağımsız bir otoritenin olmayışı ve Kamu bürokrasisinin şikayetçilere "aba altından sopa gösterme" alışkanlığı sebebiyle bu yanlış uygulamalar sadece kulaktan kulağa dile getirilmiş, hiçbir zaman yüksek sesle geniş bir kamuoyu kitlesiyle tartışılamamıştır. Yanlış uygulamalar kendisini süreç içersinde skandallar ve neşter, balina, buffalo, paraşüt, örümcek ağı gibi esrarengiz operasyon kodları ile göstermiştir. Bugün temel yönelimimizi belirlemek ve tercihimizi yapmak zorundayız: Kamu kaynakları ile rekabeti engelleyerek herhangi bir kurala ve düzenlemeye tabi olmayan bir kamu satın alma sistemini mi savunacağız yoksa sıkıntılı da olsa doğruyu bulmak için temel belirlemeleri ortaya koyan yeni bir kamu satın alma sistemini kurmaya yönelik çabalarımı destekleyeceğiz. İnsan hayatı ve sağlığı gibi kutsal değerlerin arkasına saklanarak "kuralsızlığı" ve yöneticilerin "sınırsız inisiyatifini" savunup, yolsuzluk ve usulsüzlüklere davetiye mi çıkaracağız yoksa; zor olanı seçip herkese eşit muamele, kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve hesap verebilirlik ilkelerini devlet ve toplumun vazgeçilemez kuralları olarak kabulü için gayret mi sarfedeceğiz. Skandallar patladığı zaman tabulaştırdığımız sistemi koruma adına hep başkalarını suçlayarak günü kurtarmanın dayanılmaz tuzağına mı düşeceğiz yoksa; uluslar arası ilaç kartellerine rağmen sistemi sorgulama cesaret ve kararlılığını gösterip radikal tedbirlere imza atacak mıyız. ABD'DE MUADİLİ OLAN ÜRÜN BİZDE ORİJİNAL ÜRÜN
Son neorecorman skandalında SSK'nın satın alma yetkilileri hala Kamu İhale Kanununu suçlamaya devam ediyor. Dün yaşanan tıbbi sarf malzemesi skandallarını unutarak kurumsal satın alma politikaları oluşturmak yerine "başkalarını suçlama" kolaycılığını devam ettiriyorlar Hafta içi aynı ilacın farklı sağlık birimlerince ihalelerde 70 milyon TL'ye kadar indirilerek alındığı ortaya çıktı. Bunu sağlayan ise hazırlanan teknik şartnamelerde etkin madde olarak yalnızca "epoetin" yazılması idi. Teknik şartnameler, epoetin yerine epoetin beta veya epoetin alfa temel alınarak hazırlandığında ülkemizde yalnızca istekliler epoetin beta için Roche firmasının "Neorecorman" ilacını; epoetin alfa içinde ülkemizde ithalatçısı Gürel firması olan "Eprex" ilacını teklif edebilmektedirler. Bazı sağlık birimleri -buna üniversite hastaneleri de dahil olmak üzere- yalnızca "epoetin" etken maddesiyle ihaleye çıkmış ve ihaleye epex ve "neorecorman" birlikte girmiş, iki firmanın rekabeti sonucu fiyat bir anda 70 milyon tl ye kadar düşebilmiştir. Bu ilaçlar konusunda ABD Gıda ve İlaç Örgütü 2004 yılında Onkoloji ilaçları Danışma Komitesi yaptığı bir çalışmada "epoetin alfa ve beta"nın temel olarak aynı kategoride değerlendirmiş; her iki ilacı da eşdeğer ürün kabul etmiştir. Ancak skandala katkıda bulunan yöneticilerimiz neorecorman adlı ilacı rekabeti engelleyerek orijinal ürün olarak ihaleye çıktıkları yada tek satıcı olarak belirleyip ihalesiz, doğrudan alım yaptıkları için 244 milyona almak durumunda kalmışlardır. Önemini vurguladığımız teknik şartnamelerin oluşturulmasında anlaşıldığı üzere ilk adım Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nce atılmak zorundadır. Bu güne kadar ihmal edilen muadil ilaç yani "eşdeğer ürün" ve "benzer ürün" listeleri uygulayıcıların taktirine bırakılmadan ülke genelinde sağlıklı bir şekilde oluşturulmalı ve ilaç fiyatları hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.(Bu konudaki çözüm önerilerimize önümüzdeki haftaki yazımda devam edeceğim.)
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |