Fenerbahçe taraftarını sevindiren bir sonuç, kuşkusuz. Ama elinde Alex gibi bir oyuncu bulunduran takımından da ,şiir gibi futbol bekliyor insan. Rakip ne denli güçlü olursa olsun, Fenerbahçe gibi transferde fırtınalar koparan bir takımın maçı kazansa bile böyle kötü futbol oynamaya hakkı yok. İşte bu tek cümle, maçın gerçekçi eleştirisidir. Bireyler önemlidir ama, futbolun bireysel olduğunu söyleyebilir miyiz? Yıldızlar topluluğu Fenerbahçe'nin futbol mantığı bu ise, o zaman ne hakla her maçı kazanmak isteyebilir?. Kadrosuna bakıyorum, taa savunmasından başlayarak, en uç adamına kadar ofansif oyunu benimseyen adamlardan kurulu. Alex gibi Brezilya Milli Takımını coşturan bir yıldız almışsın, ama orta alandan başlayan hücum organizasyonu yok denecek kadar az. Çok acayip doğrusu. Hooijdonk, Nobre, Serhat, Tuncay, hatta rakip savunmanın hatalarını affetmeyecek, Aurelio ve tabii ki Alex var, ama iyi futbolu mumla ara. Yani takımın yarısından fazlası golcü!. Olacak şey mi?..

Elbette Samsunspor'un hakkını yemek istemiyoruz..

Derslerine iyi çalışmışlar. Hadlerini bilerek oynadılar. Fenerbahçe'yi dar alanlara mahkum ettiler. Çok koştular ve forvette sadece Cenk ve Celil'i bıraktılar. Serkan'ı geç düşündüler ve ikinci golden sonra da zaten oyundan düştüler. Buna rağmen uzayan dakikalar içinde bir de gol attılar.

İlk yarıda aklımda kalan iki olaydan biri Alex'in markajda üç kişinin arasından ne büyük bir rahatlıkla çıktığı, ikincisi ise Hooijdonk'un kaçırdığı penaltı. ilki çok şıktı. İkincisi için "olur böyle şeyler" diyerek hoşgörüyorum. Ama Fenerbahçe'nin dün akşamki futbolunu asla hoşgöremiyorum.. Çünkü aklıma Şampiyonlar Ligi geliyor, dehşete düşüyorum.

SALİH SEZER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu