FAHRİ SARRAFOĞLU / İSTANBUL
Türkiye Selülöz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş. (SEKA), 1954 yılında kurulmasıyla oluklu mukavva ile tanıştı. Özel sektör, 1960 yılından sonra oluklu mukavva yatırımına ve üretimine ilgi duymaya başladı. Türkiye oluklu Mukavva Sanayii'nin en hızlı gelişme dönemi, 1975-1995 yılları. Büyük kuruluşlar, 1981 yılında başlayarak gelişmiş teknolojiye dayalı, yüksek kapasiteli yatırımlara yönelmiş, bazıları da ikinci ve üçüncü oluklu hatlarını işletmeye almıştır. Türkiye'de oluklu mukavva sektöründe yer alan tek devlet kuruluşu SEKA ise 1993 yılında oluklu ve kutu fabrikasını satarak bu alandan çekildi. Bugün 105 özel sektör kuruluşuna ait 111 fabrika 21 ilimizde faaliyet göstermektedir.

Oluklu mukavva üretimi ve mukavvanın ihracatımızı artırması yönündeki etkisi konusunda Mizan Oluklu Mukavva ve Ambalaj Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı M. Nuri Görenoğlu ile görüştük. Kendisi aynı zamanda MÜSİAD Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Vergi Konseyi üyesi.

Öncelikle oluklu mukavva sektörünün ihracatımıza olumlu etkisi konusunda bilgi alabilir miyiz? Neden ihracatı arttırıcı etkisi var?

Bakın bugün hala giderseniz eğer hala tahta kasalarla sebze ve meyvelerin taşındığını görürsünüz. Tabii ki bu şekilde ürünlerimizin taşınması hem ürünlere çabuk bozulmasını hızlandırdığı için zarar veriyor, hem de hijyen açısından AB ülkeleri tarafından kabul görmediği için bu şekilde ihraç ettiğimiz zaman ürünlerimiz geri dönüyor. Mukavva ile ambalaj yapıldığı zaman birçok faydaları var. Hafif olduğu için, aynı nakliye ücreti karşılığında daha çok ürünün taşınmasına imkan tanıyor, tahta ve plastik kasa gibi ağırlıkları kadar nakliye ücreti ödetmiyor. Depozit ve iadeden dolayı ambalajlanan ürüne ek maliyet getirmiyor. Ambalaj kullanıcılarını kabzımallara ve komisyonculara bağımlı kılmıyor. Ayrıca kullanıldıktan sonra, geri kazanılarak yüzde 100 hammaddeye dönüşebiliyor. İşte bunun için AB mukavvayı tercih ediyor.

Oluklu mukavva üretim ve tüketim miktarları ne kadar?

Oluklu mukavva dünyada 130 yıldır kullanılmaktadır. 2003 yılında Türkiye'de 2,9 milyon ton kağıt-karton tüketilmiştir. Oluklu mukavva üretiminde AB 6.cısıyız ama tüketiminde kişi başına 12 kğ'lık tüketimle AB'nin gerisindeyiz. Oluklu mukavva sektörü, bu miktarın yüzde 38'ini tüketen lider sektör konumundadır. NSSC Fluting hariç, oluklu mukavva kağıt hammaddesi yerli üretimle karşılanmaktadır. Bununla beraber, talebi karşılayabilmek amacıyla, her yıl aynı kalite ve özelliklerde yaklaşık 170.000 ton Kraft Liner kağıt ithal edilmektedir. 2003 yılında toplam oluklu kağıtları tüketiminin yüzde 23,6'sı Kraft Liner (beyaz ve renkli dahil) kağıttır. Bu oran Avrupa'da yüzde 20,7'dir.

Türkiye geri dönüşen oluklu mukavva konusunda ne durumda?

Türkiye, geri dönüşen oluklu mukavva atıkları bakımından hala yüzde 100'e ulaşamadığımız için tam başarıdan söz edilemez. Oluklu mukavva atıklarının geri dönüş oranı 2003 yılında yüzde 67'ye ulaşmıştır. Bu konuda düzenlemelere ihtiyacımız var.

MÜSİAD Genel Başkan Yardımcılığı yanında İstanbul Vergi Konseyi üyesiniz. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız oldu?

Sektörde özellikle küçük ölçekli firmalar tarafından gerçekleşen kayıt dışı ekonomi haksız rekabete neden olmaktadır. Yüksek KDV oranları kayıt dışılığı ve sahte belge kullanımı teşvik etmektedir. MÜSİAD'ı temsilen bulunduğum Vergi Konseyi'nde bu konuyu pek çok kez dile getirdim. Vergi Konseyi, Sayın Maliye Bakanımızın himayesinde aylık periyodik toplantılar gerçekleştiren ve konusunda uzman çok değerli üyelerle çalışmalarına devam ediyor. 30'un üzerindeki üyesi ile Konsey, Maliye Bakanlığı'na tavsiyelerde bulunan, özel gündemlerle toplanan ve çalışmalarını Sayın Bakanımıza ve Sayın Gelirler Genel Müdürüne sunarak, tamamen fahri çalışmalar ile ülkemizin uzun yıllardan beri devam eden maliye ile ilgili sorunlarına çareler bulmaya gayret etmektedir.