AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kuzey Irak gerçekleri ve İkinci Tezkere (1)

Tezkerenin TBMM'de reddedilmesinden hemen sonra Iraklı Kürtler sokaklara dökülerek Türk bayraklarını yaktılar. Savaş yanlısı çevreler bu gösterileri bahane ederek hemen ikinci tezkerenin Meclis'e getirilmesi için hükümete, vekillere ve kamuoyuna baskı yapmaya başladılar.

Piyasanın (!) çökme ihtimalinden medet uman ve bu olmayınca çaresiz kalan çevrelerin yardımına Kürtler yetişti. Bu çevrelere göre Meclis hemen ikinci tezkereyi kabul etmeli ve Türkiye Amerika ile birlikte Kuzey Irak'a girmelidir..

O zaman gelin hep birlikte Kuzey Irak gerçeklerine bakalım..

1- Kürtler 75 yılı aşkın bir süredir Kuzey Irak'ta savaşıyorlar.

Başta İngilizler tarafından ayaklandırılan ve sonra da yüzüstü bırakılan Kürtler bir ara Sovyetler tarafından daha sonra da İranlılar ve en sonunda da Amerikalılar tarafından kullanıldı ve bir kenara atıldı.

2- 1974'te Saddam yönetimi Kürtler'e özerklik vererek şu andaki konumlarına kavuşmalarına yardımcı oldu. Bu durum da Irak'ın içişleri olarak kabul edildi..

1- İran savaşı ile meşgul olan Bağdat yönetimi 1987'de Ankara ile imzaldığı anlaşma ile Türk ordusunun Kuzey Irak'a girerek PKK'lıları takip etmesine izin verdi. Nitekim 1987-1991 döneminde bu bölgeden Türkiye'ye karşı ciddi eylemler olmadı.

3- 1991'de Amerikalılar'ın kışkırtması sonucu binlerce Kürt Türkiye sınırına doğru itildi. Bunu bahane olarak kullanan Amerikalılar Ankara'ya Çekiç Güç teklifi ile geldi.

3 aylığına gelen Çekiç Güç 11 yıldır İncirlik'ten kalkıyor ve Kuzey Irak'taki Kürtler'i sözde Irak saldırısından koruyor. Çekiç Güç olmasaydı Kuzey Irak şu andaki durumunda olmazdı!

4- Kürtler'i Saddam'dan koruyan Amerikalılar PKK'lıların Irak ordusunun silahlarına el koymasına yardımcı oldu. Amerikalılar bununla yetinmeyerek zaman zaman PKK'lılara askerî yardımda bulundu.

5- PKK 1991-1995 döneminde Türkiye'ye karşı askerî eylemlerini artırdı.

6- 1993'te birleşen iki Kürt grubu yani Mesut Barzani ve Celal Talabani bir yıl sonra birbirleriyle savaşmaya başladı. Bu arada Irak muhalefet güçleri de Kuzey Irak'ta örgütleniyordu.

7- Ağustos 1996'de Saddam'ın ordusu yasak bölgeye geçerek Talabani'nin kontrolündeki Erbil'e girerek şehri Barzani'ye teslim etti.

8- Bölgede bulunan Çekiç Güç yani Amerikalılar Saddam'ın ordusuna müdahale etmedi ve Erbil'de bulunan muhalefet güçlerini dağıtmasına göz yumdu. Bu arada aralarında Türkmenler'in de bulunduğu yüzlerce muhalefet temsilcisi Iraklı askerler tarafından ya yakalandı ya da öldürüldü. Geri kalanlar Irak dışına kaçtı.

9- İran sınırına kadar kaçmak zorunda kalan Talabani kısa bir süre sonra yine İranlılar'ın desteği ile (Çekiç Güç seyretti) Barzani'nin karargahına kadar dayandı. Türk ordusu müdahale etmeseydi bugün belki de Barzani olmayacaktı.

10- Türkiye ise bu süre içinde Barzani ile birlikte PKK'ye karşı işbirliği yapıyordu. Talabani ise buna yanaşmıyordu.

11- Amerika ve İngiltere 1996 sonunda Türkiye ile birlikte Ankara sürecini başlattı. Bu sürecin amacı Barzani ile Talabani'yi barıştırmaktı. 2002 başlarında amacına ulaşan bu süreç ile hem Barzani hem de Talabani Türkiye ile yoğun ilişki kurdu ve bu ilişkilerle ekonomik askeri ve siyasi konumlarını güçlendirerek bugünkü konuma geldiler. Tüm bu süre içinde Amerikalılar hep devredeydi.

12- Eylül 2002'de Washington'de yapılan bir toplantıda Amerikalılar Kerkük meselesini Kürtler'in kafasına soktu. Kürtler yıllarca süren sessizlikten sonra Kerkük'ün bir Kürt şehri olduğunu söylemeye başladılar.

13- Daha sonra yapılan tüm toplantılarda Amerikalılar hep kışkırtıcı tavırlar alarak Kürtler'i yanlarına çekmeye özen gösterdiler.

14- 17 Aralık'te Amerikalılar'ın Londra'da topladığı Irak muhalefet konferansında da Amerikalılar Kürtler'in tüm istemlerini destekledi ve Irak'ta federal bir sistem kurulmasını ve bu sistemde Türkmenler'in azınlık olarak kabul edileceğini ve İran destekli Şiiler'in daha fazla söz sahibi olmalarını desteklediler. Bunlar ise bütünüyle Türkiye'nin beklentilerine ters düşüyordu.

15- Türkiye'den üs ve limanları isteyen Amerikalılar tüm görüşmeler sırasında Anakara'ya başka Kürtler'e de bambaşka şeyler söylüyorlardı.

16- Nitekim daha tezkere oylanmadan önce bile Irak mühalefetini Erbil'de toplayan Amerikalılar gelecekte Irak'ın federal bir yapıda olacağını ve bu yapı içinde Türkmenler'in azınlık sayılacağını kabul etti.

17- Bundan cesaret alan Kürtler Türkmenler'e karşı baskıyı artırdılar ve Türk bayraklarını yakmaya başladılar.

Yarın bu konuya devam edelim ve gerçekleri görelim.


9 Mart 2003
Pazar
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED