AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Toplumu sarsan şiir…

Şiirden, gerek kendi özgül ağırlığının altında ezilmesini, gerek asıl görevini kötüye kullanmasını, gerekse asla determine edilemezliğini kayıt dışı bırakmayı göze almak pahasına da olsa, birtakım ideolojik/toplumsal talepler bekleyenlerin sık sık şu tür yakınmalarını işitiriz: "Artık, toplumu sarsan şiirler yazılmıyor!"

Öyle zannedilir ki, bir şair çıkacak ve öyle şiirler yazacak ki, tüm toplum derinden sarsılarak, kendine gelecektir.

Hatta, yazılan şiir yalnız bu toplumu sarsıp kurtarmakla kalmayacak, başka toplumları da, hatta dünyayı da bu sefil düzenden çekip çıkaracak, felâha kavuşturacaktır..

Ne güzel bir hayâl, bir beklenti değil mi?

Ama, nerde böyle şiirler!?

Söz konusu anlayış sahiplerine göre, şu hâliyle günümüz şiiri, bırakın toplumu ve dünyayı kurtarmayı, kendini bile kurtarmaktan acizdir, yoksun ve yoksuldur.. Baksanıza, mırıl mırıl sesler çıkarmakta, bedbîn, bîkarar, şüpheci, pesimist ve dolayısıyla da kendine bile hayrı olmayan, toplumun dışında ve ancak üç-beş kişinin beğenisini okşayan bir sessizliğe taliptir bugünün şiiri..

Böyle şiir olur mu?

Olmaz tabii!.

Oysa şiir dediğin, vurduğu yerden ses getirmeli, hepimizin gözünü açmalı, bizi içinde bulunduğumuz uyuşukluktan kurtarmalı, yerine göre toplum katmanlarında bir bomba etkisi uyandırmalıdır..

Ne mi yapmalıdır şiir?

Ne bileyim ben; örneğin televolelerden, yerli dizilerin saçmalıklarından, gelir dağılımı uçurumundan, hortumcu zihniyetten, enflasyondan, ithalat çılgınlığından, doların bir düşüp bir yükselişinden, savaşların çirkinliğinden, toplumsal kaostan, ahlâk erozyonundan, siyaset tüccarlarından, YÖK sorunsalından, işkence ve kötü muameleden, işçi sınıfının ezilmişliğinden, koca dayağından, çocuk istismarından, başörtüsü sorunundan, etnik ayrımcılıktan, mezhep taassubundan… (Daha neler neler; aklınıza ne gelirse sayabilirsiniz!) kurtarmalıdır bizi!

Başka türlü olmaz: Şiir bütün bunların hakkından gelebilmeli ve bizi, hepimizi mutlu, müreffeh, insan haklarına saygılı, çağdaş dünyanın nimetlerine kavuşmuş bir toplumun üyeleri hâline getirebilmelidir..

Şiir, eğer bu güce sahip değilse, ne işe yarar? Çekiverin kuyruğunu gitsin!.

Yazıktır canım, hebâ olan zamana..

Kâğıt israfından başka nedir; bir sürü dergi ve kitap sayfasında yüzlerce, binlerce şiirin yer alması? Toplumu sarsmadıktan, dünyayı çirkinlik ve her türlü kötülükten arındırmadıktan sonra kime, neye, nasıl ve ne kadar yararı vardır bu şiirlerin?

"Ya, alt tarafı şiir bu kardeşim; terminatör değil ki!" demeyin sakın..

Ne demiş eskiler: Denize düşen yılana sarılır!

Biz de diyoruz ki: Denize düşen şiire sarılır!

Yaa, ne sandınız? Ne var ki bunda?

Şiir bu, şiir..

Taş gibi şiir!..

Hem de, toplumu sarsan şiir.. Ama nerdeee…


24 Kasım 2003
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED