AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Bayram, paylaşmaktır

Acımasız bir oyunla karşı karşıyayız. Politik sonuçlar elde etmek, insanları, toplumları, ülkeleri belli bir istikamete sevkedebilmek için, cana kıymayı önemsemeyen acımasız bir oyunla...

Sokakta, her şeyden, bütün kötülüklerden, bütün fesatlıklardan habersiz... Teröristten, teröristi kullanan gücün hesaplarından habersiz, sokakta yürüyen insanı...

Belki, bir türkü tutturmuş, yürüyen insanı. Belki, dudakları oruçla kapalı, yürüyen insanı. Belki, rızık peşinde koşan insanı. Evet, o insanların dilindeki türküyü, dudaklarındaki orucu önemsemeyen, hiç mi hiç önemsemeyen bir oyunla karşı karşıyayız.

Zalim bir oyunla.

Biz, 'Bir insanı öldürmeyi, bütün insanlığı öldürmekle eşdeğer' sayan bir geleneğin mensupları olarak, o katilleri yeniden, yeniden, yeniden, lanetliyoruz.

Saldırı, hepimize, bütün ülkemize ve bir anlamda 'insan'a, bütün insanlığa yapılmıştı. Yine de, bazı yürekler, daha çok yandı. Önce, bu mel'un saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına, sonra da bütün milletimize, sabır, metanet ve başsağlığı diliyoruz.

Hepimiz için, son bir fırsat

Rızkı veren, yerin ve göklerin yaratıcı olan Allah'tır. Bütün sofralar, O'nun sofrasıdır. Bütün nimetlerin sahibi O'dur. Bize, açlık hissini veren. Bize nimetlerini hissedebilme yeteneğini veren. Bize, 'lezzet'i veren, O'dur. Bu gerçek, bütün mevsimlerde, bütün zamanlarda aynıdır.

Mü'minler, '11 Ayın Sultanı' diye andıkları Ramazan-ı Şerif'te, bir 'nimet'le, bir 'rahmet'le, bir 'sevgi'yle karşı karşıya bulunduklarını, adeta, Rabbleri'nin konuğu olduklarını, başka zamanlara göre, daha çok hissederler.

Bu yüzden, kendilerine verilen nimetleri, başka zamanlarda paylaştıklarından daha çok paylaşırlar.

Çünkü, mü'min olmak, İslam olmak, paylaşmaktır aynı zamanda. Kardeşliği paylaşmak, sevgiyi paylaşmak, dünü, bugünü ve yarını paylaşmak. Ekmeğimizi, suyumuzu, soframızı, rızkımızı paylaşmak.

Bugün, Ramazan'ın son günü. Dudaklarımızda, kalbimizde, son orucumuz. Elimizde son bir fırsat. Bayramdan önce, bir yoksula, yoksulun da onurunu gözeterek, güzel bir şey sunmak için. Onun çocuğu da, yarın, bayram gününde yeni bir şey giymenin sevincini yaşayabilsin diye, elinde imkan olanlara verilmiş, son bir fırsat.

Ve yarın bayram. Sevginin, kardeşliğin başköşede olduğu, kutlu gün.

Bütün evlerimizi aydınlatsın bayram. Bütün kalpleri şenlendirsin, bütün yüzleri güldürsün.

Bayramınız, mübarek olsun...


24 Kasım 2003
Pazartesi
 
EDİTÖRDEN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED