![]() |
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'nin en çok zarar eden kurumu olarak tarihe geçen ve daha sonra tasfiyesine karar verilen Türkiye Demir Çelik İşletmeleri eski yöneticilerinin millete attığı kazığın faturası hesap edilemiyor.
Türkiye'nin en çok zarar eden kurumu olarak tarihe geçen ve daha sonra tasfiyesine karar verilen Türkiye Demir Çelik İşletmeleri eski yöneticilerinin yolsuzluğunun faturası hesap edilemiyor. TDÇİ'ye bağlı İskenderun Demir Çelik Müessesesi ile Em-Export isimli şirket arasında yapılan anlaşmanın maliyeti şimdilik 22 trilyon lira oldu. Anlaşma neydi? TDÇİ ile Mehmet Erduran'a ait Em-Export isimli firma 1983 tarihinde, iki yılda teslim edilmek üzere 235 bin ton demir kütüğü üretmek için bir anlaşma imzaladı. Toplam 235 bin ton demir teslim etmesi gereken İsdemir yönetimi fiyatlandırmada hata yaptıklarını belirterek Em-Export'la yaptığı anlaşmaya aykırı hareket ederek teslimatı yapmadı. TDÇİ yetkilileri ile görüşmelerden sonuç alamayan Em-Export anlaşma hükümleri uyarınca konuyu 1988'de yargıya intikal ettirdi. 12 yıl süren davadan birisi 2000 yılında kesinleşti. Mahkeme TDÇİ'nin taahhüt ettiği demiri "ayni" olarak ödemesine karar verdi. Ancak Ankara İcra Müdürlüğü "demiri paraya çevirip bedelinin hemen ödenmesini istedi. Bunun üzerine TDÇİ'nin Bütün bina ve demirbaşları haczedildi. Demir Çelik İşletmeleri faizleriyle birlikte firmaya 22 .6 trilyon lira ceza ödedi. Em-Export'un TDÇİ ile yaptığı anlaşma nedeniyle zarara uğradığı ve artık ihracat yapamadığı gerekçesiyle 1990 yılından sonraki süreyi kapsayacak şekilde tazminat davası açtığı ve bu davayı kazanması halinde devletin 20 milyar dolar ödeyeceği öğrenildi. Yine zamanaşımı kurtardı Konu, TBMM Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) Komisyonu'nda bir kez daha gündeme getirildi. TDÇİ'nin faaliyetlerinin denetlendiği KİT Komisyonu'nda milletvekilleri sorumluların yargılanıp yargılanmadığını sordu. Yüksek Denetleme Kurulu üyeleri, "İhmali olanların tamamı, zamanaşımı nedeniyle yargılanamadılar" cevabını verdi. 1983 yılında İsdemir'in müessese müdürü olarak sözleşmeye onay verenler arasında DYP'den Zonguldak Milletvekili olarak TBMM'ye giren ve bir dönem Enerji Bakanlığı da yapan Şinasi Altıner olduğu öğrenildi. Altıner 2001 yılı sonunda da Kardemir'in başına getirilmişti. YDK müfettişleri aralarında Şinasi Altıner'in de bulunduğu kurum yöneticileri hakkında Ankara Asliye 22. Hukuk Mahkemesi'nde 1994 yılında dava açıldığı; ancak davanın zamanaşımı gerekçesiyle reddedildiğini açıkladı. İsdemir'in ise Em-Export'un verdiği parayla alınan kömürlerle işleyip elde ettiği ürünlerin TDÇİ tarafından Irak'a ihraç edildiği belirtildi. Başbakanlık Denetleme Kurulu raporlarıyla delillendirilen bu olayın ne kayıtlara, ne de ihraç edilen ürünün paralarının bilançoya geçmediği tespit edildi. Paraları kimin aldığı da belli değil. Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürü Celal Dağgez anlaşmaya uyulmamasından dönemin yöneticilerinin sorumlu olduğunu belirterek "Ben göreve geldikten sonra olayı araştırdım. Aldığım bilgilere göre söz konusu cevher üretilmiş ve ihrac edilmiş. Kayıtlarda gözükmüyor ama öyle. Olayın sorumluları da zaman aşımından dolayı yargılanamamışlar" dedi. SAMİ GÖKÇE ANKARA
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |