'Irak'ı özgürleştirme'..

Bu Amerikalıların Irak'ı işgal operasyonunun diğer adı. Yani Amerikalılar Irak'ı işgal ederken Irak halkını özgürleştireceklerini söylüyorlardı..

Dün Bağdat'tan eski bir dostum aradı.. Oradaki durumu tüm detayları ile anlattı.. Saddam karşıtı olan bu dostumum şu andaki durumdan şikayetçi olduğunu görünce 'Amerikalıları siz istediniz, şimdi de şikayetçisiniz.. Nasıl olsa artık özgürsünüz' deyince, biraz duraksadı sonra da telefonun o mekanik titreşimlerinde bile hisettiğim bir buruklukla 'evet özgürüz ama özgürlüğümüzü tatma va yaşama özgürlüğümüz yok' diyerek uzunca bir ahh çekti..

Yani Saddam diktatörlüğünden kurtulan Iraklılar, özgür olmanın tadını değil de cefasını çekmektedirler..

Amerikan işgal yönetimi devlette çalışan herkesin işine son verdi. Kıdem tazminatı olarak da her Iraklıya yalnızca 50 dolar ödendi. Şu anda Irak'ta hiç bir devlet kurumu yok.. Sağlık, su, elektrik ve benzeri hizmetlerin tümü aksamaktadır..

Irak işgal kuvvetleri giderek tüm ülkeye yayılıyor..

Yıl sonuna kadar Irak'taki Amerikan askerlerinin sayısı 250 bini bulacak.

Yani Amerikalılar henüz Irak'ı işgal etmediler..

Amerikalar söz verdikleri gibi yönetimi Iraklılara devretmeye niyetleri yok.. Amerikalı Sömürge Valisi şimdilik seçim düşünmediklerini söylüyor..

Yani Irak'a özgürlük ve demokrasi vaad eden Amerikalılar her zaman ve her konuda olduğu gibi yine yalan söylediler.

Kaldı ki Amerikalıların böyle bir amacı ve çabası da yoktur.. Yani İslam Konferansı'ndaki demokrasi söylemlerinden dolayı Abdullah Gül'ü kutlayan Colin Powell aslında yalan söylüyordu..

Çünkü Amerikalılar yalnız ve yalnız kendilerine hizmet eden demokrasiler isterler..

Onlara göre, Tezkere'yi rededen bir Türkiye demokrat olamazdı..

Onlara göre Filistin Halkının ezici çoğunluğu tarafından demokratik bir seçimle seçilen Arafat barıştan yana olamazdı..

Yine onlara göre, İran halkının % 77'sinin oyu ile seçilen Hatemi Amerikan çıkarlarını tehdit etmektedir..

Amerikalılara göre demokrat olanlar, babasına darbe yapan Katar Emiri Şeyh Hamed, İngilizlerin işbaşına getirdiği ve Osmanlıya ayaklanan Şerif Hüseyin'in torunu Kıral Abdullah, İsrail ile dostluk ilişkileri kuran Hüsnü Mubarek, yine İngiliz ve Amerikalıların işbaşına getirip korudukları Suud ailesi ve İstanbul'un bir semti kadar olan ülkesini Amerikalıların emrine veren Bahreyn emiri..

Amerikalılar Irak'a ne özgürlük ne de demokrasiyi getirmeyecektir..

Çünkü Irak halkının tüm etnik ve mezhepsel katmanlarının ezici çoğunluğu Amerikan işgaline karşıdır..

Gün gelecek bu insanlar işgale karşı savaşacaktır..

Yedi bin yıllık tarihi olan Arap, Kürt, Türkmen, Asuri ve Kildanisi ile Irak halkının tüm kesimlerinden böylesi onurlu bir tavır beklenmektedir..

Bağdat'ın düşmesinden bu yana Iraklılar 78 Amerikalıyı öldürdüler, bir o kadarını da yaraladılar..

Buna tepki olarak Amerikalılar son üç günde yoğun operasyonlar düzenliyorlarlar.. Bu opreasyonlarda 100'ü aşkın Iraklı öldürüldü..

Operasyonların hedefi milliyetçi Araplar, Müslüman Kardeşler örgütünün yoğun olduğu bölgelerdi.. Çünkü işgale karşı direnişin başını bu gruplar çekiyordu.. Şii gruplar ise henüz beklemeyi tercih etmektedir..

Bu gruplar Amerikanın İran'a yönelki politikalarının sonucunu beklemektedirler. Amerikalılar ise, bu grupların işgale karşı tavırlarına göre İran'a yönelik politikalarını ya seretleştierecek ya da yumuşatacak..

Başka bir ifade ile Iraklı Şiiler uslu durursa Amerikalılar da İran'ı rahatsız etmekten vazgeçecek.. Yani şu anda kışkırtılan ve sokaklara döktürülen İranlı gençler yüzüstü bırakılacak..

Yok eğer tersi olursa ve Iraklı Şiiler işgale karşı yani Humeyni'nin deyimi ile 'Büyük Şeytan'a karşı ve islam adına mücadele etmeye başlarlarsa işte o zaman Amerikalılar hem Iraklı Şiilere hem de onları desteklemesi muhtemel İran'a karşı topyekün savaş başlatacaklardır..

Yoksa Amerikalıların terörist gruplar listesinde yer alan İranlı Halkın Mücahitleri militanları neden hala Irak'ta barınmalarına izin veriliyor?..

Neden Amerikalılar, İran halkını ayaklanmaya davet eden ve Kaliforniya'dan yayın yapan Farsça Televizyona izin veriyorlar?..

Neden Amerikalılar, İran'da yaşayan 15 milyon Azeriyi ayaklandırmanın olanaklarını araştırıyorlar?..

Yoksa Amerikalılar ve İsrailliler 'İran ve Suriye ile ilişkilerinizi kesin' derken yarın obür gün Türkiye'yi bu Azeri meselesinde İran'a karşı mı kullanmak istiyorlar?..

Nasıl olsa Türkler Sünni ve İranlılar ve Irak'ın muhtemel yöneticileri ise Şii!!

Amerikalılar bu ayrımı Irak'ın içinde yapmaya ve körüklemeye başladılar bile.. Bakalım bölgeye sıra ne zaman gelecek !!

Umarım beklerken yalnızca seyirci durumunda kalmayız!!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu