Etrafta, sizi görecek, sizin gördüğünüzü görecek kimse yok. Yalnızsınız. Çok güzel bir şeye tanık oluyorsunuz. Diyelim, gün batıyor. Güneş, ufka dokunuyor. Güneşin ufuk çizgisine dokunduğu yerdeki kızıllık, boşluğa yayılıyor, size kadar geliyor. Ufka doğru, birbirlerine daha yakın görünen bulutlar, pamuk şekeri gibi, pembeleşiyor. İçinizde bir coşku, bir güzelliğe tanık olmanın coşkusu. Ama, yalnızsınız. Paylaşamıyorsunuz.

Böyle zamanlarda, bu coşkunun biraz eksik olduğunu hisseder misiniz? Paylaşacak birilerini arar mısınız? Gördüğünüzü, bir başkasına söylemek, hissettiğinizi bir başkasına hissettirmek ister misiniz?

Medya ne zaman soğuktur?

İşte, bazen, paylaşmaktır 'medya' dediğimiz şey. Bir coşkuyu paylaşmak... Bazen bir coşkuyu, bir güzelliği; bazen sevgiyi, bazen acıyı, hüznü paylaşmak. Hepsinden daha önemlisi, 'gerçeği' paylaşmak. 'Doğru'yu, doğruları paylaşmak. Binlerce, yüzbinlerce insanla paylaşmak.

'Paylaşma'nın bir vasıtası olarak baktığınız zaman, çok soğuk, çok kaygan çağrışımları olan 'medya' kavramının, güzelleştiğini görürsünüz.

'Medya'nın bu işlevini unuturuz çoğu zaman. Medya, bir 'kamuoyu oluşturma aracı', büyük güçlerin elinde toplumları yönlendirme aracı, bir 'aldatma' aracı olarak çıkar karşımıza.

O toplumun 'içinde' değilse, o ülkenin insanlarına 'yabancı'ysa, onlarla aynı sofrada oturmuyorsa, 'insan'ı sevmiyorsa 'medya'ya hükmedenler, aldatabilirler.

İnsanların, 'medya'ya bakarken, gazete okurken, televizyon seyrederken, radyo dinlerken, özellikle bu vasıtaları kullanarak 'neler olup bittiğini' anlamaya çalışırken, 'aldatılma', 'manipüle edilme' ihtimalini gözönünde bulundurmaları, medyaya hep ihtiyatla bakmaları, biraz da bu yüzdendir.

Amacı 'yanıltmak' olanlara karşı...

Oysa, bir dostunuzla konuşurken, güvende olduğunuzu hissedersiniz. Onun söylediklerinden emin olursunuz. Onun, sizi yanıltmak istemediğini bilirsiniz.

İşte, Yeni Şafak'ın okurlarıyla ilişkisi, böyle bir dostluk, böyle bir güven ilişkisi. Okurlarımız ve biz, hepimize ait olduğunu düşündüğümüz şeyi, paylaşıyoruz. Gerçeği, paylaşıyoruz.

Yeni Şafak, okurlarına, bu 'paylaşma' ilkesinin bir gereği olarak, iyi şeyler sunmak istiyor. Bugüne kadar olduğu gibi, gelecekte de, okurlarını, maksadı 'yanıltmak' olanlar karşısında daha donanımlı kılacak şeyler.

Yeni Şafak, bu görevini, öncelikle haber ve yorumlarıyla yapıyor. Haber ve yorumlara, yani 'gazete'ye ek olarak, bir vasıtamız daha var: Yeni Şafak'ın kültür hizmetleri.

Çok önemli bir 'başvuru' kitabı

Yeni Şafak, 'Kültür Hizmetleri' konusunda, hem muhteva, hem de sunuş anlamında 'niteliğe', 'seviye'ye, her zaman, büyük bir özen gösterdi. Okurlarımıza sunduğumuz bütün eserler, alanlarında yazılmış önemli eserlerdi. Eserlerin baskısı ve diğer dış nitelikleri mümkün olanın en iyisiydi.

Yeni Şafak, önümüzdeki dönemde, yine, çok önemli bir 'başvuru' kitabını okurlarına sunmaya hazırlanıyor. Geçen hafta, hazırlıklarımızın 'tamam' olduğunu söylemiştik. Okurlarımız için titizlikle seçtiğimiz bu 'kaynak' eserle ilgili açıklamalarımızı, önümüzdeki günlerde yine Yeni Şafak sayfalarında bulacaksınız.

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu