AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Dünyanın dört bir yanındaki "Mevlana aşıkları" 730 yıl önce bütün insanlığa yapılan sevgi ve dostluk çağrısına uyarak, Türkiye'ye geliyor. Bu aşıklardan biri de İspanya'nın en ünlü kanalı TVE 19'un program yapımcısı İciar Torrecilla.
Dış basında Ramazan ayında İstanbul'da yaşanan terör olayları ile ilgili abartılı haber ve görüntülere yer verilmesine rağmen, Hz. Mevlana'nın 730 yıl önce bütün insanlığa yaptığı sevgi ve dostluk çağrısına uyan dünyanın dört bir yanındaki 'Mevlana aşıkları' Türkiye'ye geldi. İşte bu Mevlana aşıklarından biri de İspanya'nın en ünlü kanalı TVE 19'un program yapımcısı İciar Torrecilla. İspanya'da Türklere karşı eskiden beri çok büyük bir sevgi olduğunu ve her zaman Türkiye'ye gelebilmek için fırsat beklediğini belirten Torrecilla, "İstanbul'a geldiğim ilk anda kendimi evimde, Türkleri de ailemin birer üyeleriymiş gibi hissettim" diyor. Önce Nasreddin Hoca'yı keşfetti İciar Torrecilla'nın Türkiye'ye olan ilgisi Nasrettin Hoca ile başlamış. Televizyon programcılığının yanısıra psikoterapist de olan İciar, Nasreddin Hoca'nın hayatı esprilerle, her türlü olumsuzluğa rağmen bile pozitif bir noktadan bakabilme özelliği ile yaşaması, onun Akşehir'e yani Nasreddin Hoca'nın yaşadığı kültür coğrafyasına ilgi göstermesini sağlamış. Nasreddin Hoca'nın veli kimliği ile dünya insanlığı için verdiği mesajlara yoğunlaştığı günlerde İciar, bu kez de Hz. Mevlana'yı tanıma fırsatı bulmuş. 'Sema'yla terapi yapıyor İciar, Hz. Mevlana'ya olan ilgi ve sevgisinin başladığı andan itibaren hayatının farklı boyutlara sürüklendiğini belirterek şöyle konuşuyor: "Televizyonda hazırlamakta olduğumuz bir programda spiritüel literatürün incelendiği bir kitabın tanıtımı için çalışmalar yapıyordum. Hristiyanlık, Musevilik, Taoizm, Budiz , İslamiyet ve İslam sufizmi konuları işleniyordu o kitapta. O programda sufizmin çok önemli temel taşlarından biri olan "Hz. Mevlana ve aşk"a dair görüşleri de izleyicilerimize aktarmıştık. Diğer spirütüel öğretiler bir tarafa Hz. Mevlana ve onun sufizm anlayışı beni çok fazla etkiledi. Daha sonraki bütün araştırma ve incelemelerim sürecinde Hz. Mevlana ve onun eserlerinden edindiğim bilgi ve tecrübeleri, psikaytri tedavilerimizde ele almaya başladık. Hatta psiyatri profesörümün tavsiyesi üzerine hastalarımızla birlikte terapilerimizde sürekli olarak 'Sema' yapmaya başladık. Belirli bir zaman sonra, terapileri uygulayan terapistler ve terapiye katılan hasta ya da ilgililerin gönüllerinde ferahlık ve gönül atmosferinde bir takım pozitif gelişmeler tespit ettik." İspanya'da yapılan bu ilginç terapi teknikleri sonucunda hastalar üzerinde çok olumlu gelişmelere şahit olunması, İciar'yı Hz. Mevlana'nın eserlerine daha da yoğunlaşmasına neden olmuş. Çevresinden "Hz. Mevlana ve eserlerini terapilerinizde neden tercih ediyorsunuz şeklinde yöneltilen sorulara "Onun hayata son derece realist bir bakışı olduğunu, ayrıca insana, hayat ve olaylara dair her zaman pozitif yaklaştığını, insanlığın bu bakış açısına, inanç ve hayat görüşüne ihtiyacı olduğu" cevabını vermiş. O BİZE İNSANLIĞIN İLACINI SUNUYOR Hz. Mevlana'nın sırlarını onun eserlerinde ve referans aldığı kutsallıklarda bulmanın mümkün olduğunu kaydeden İciar Torrecilla, "Türkiye'ye geldiğim için o kadar yoğun bir duygunun içindeyim ki sanki Şems-i Tebrizi ile Hz. Mevlana'nın buluştukları andaki hasret ve aşkın vuslatını yaşıyorum. Hz. Mevlana bugün insanlığın içinde bulunduğu olumsuz şartlara ilaç olabilecek, en kutsal değerleri bize sunuyor ve bizi sevgiye davet ediyor. Bu eşsiz, bir o kadar da kutlu davete, dünyanın bir çok ülkesinden gelen insanlarla Rumi'de buluşmak en güzeli. Bizim görevimizde Türkiye'deki gördüğümüz sevgi ve dostluk ışıklarını ülkelerimizde bütün insanlara götürebilmek ve anlatabilmek. Semazenlerin nurlu ışıklarını bütün insanlığın gönlünde yeşertebilmek" diyor. ŞAMİL KUCUR
|
|