T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Kaş yapayım derken

Hayatımızda "kaş yapayım derken göz çıkartmak" cümlesini sık sık kullanırız. Bende bugünkü yazımda bu konuya temas edeceğim. Geçenlerde Ankara Anıttepe'deki spor kompleksinin yanından geçiyordum. Bu tesiste bir hareketlilik olduğunu görünce, inşaatın içine daldım.

Efendim, bilmeyenler için yazıyorum, zamanında burada 3 futbol sahası ve soyunma odaları vardı. Zaman içinde, bu futbol sahalarından birinin yerini, açık yüzme havuzu aldı. Futbol maçları ise, iki toprak sahada oynanıyordu. Soyunma odaları ise pislik içindeydi.

Şimdi...

Bu futbol sahalarından birisi daha gitmiş, yerine atletizm sahası yapılmış. Yeni atletizm sahası mükemmel. Görmelisiniz, hem mimari, hem de spor tesisi açısından çok güzel bir yapıt olmuş. Bu güzelimtesisi görünce ağzım bir karış açık kaldı.

Ancak...

Böylesine güzel bir tesis yapılırken, mevcut tesisin ortadan kaldırılmasına karşıyım. Oysa, böylesine büyük bir sentetik pistli atletizm sahasının yerine, daha "mütevazi" tesis yapılması daha akılcı geldi, bana. Ortadan kaldırılan futbol sahasının onarımı yerine getirilseydi, bir taşla iki kuş vurulacaktı. Böylesine mükemmel atletizm tesisinin sentetik zemininin üzerine, genelde "sağlık spor" yapmayı düşünenler, kilo fazlası olanlar çıkacak.

Yukarıda da değindiğim gibi, avuç dolusu parayla mevcut atletizm ve futbol sahaları onarılıp, spor yapma imkanını elde edenlere daha çok hizmet verilebilirdi.

Ama...

Sporumuzu yönettiklerini zannedenlerle, Futbol Federasyonu yöneticileri arasındaki sürtüşmenin boyutu, futbol sahasının ortadan kaldırılmasına kadar vardığına dikkat çekmek isteri. Tekrar etmekte yarar var...

Yapılan atletizm tesisi mükemmel. Bunu gerçekleştirenlere binlerce kez minnet borçluyuz. Ben, atletizm tesisi yapılırken, futbol sahasının ortadan kaldırılmasına karşıyım. Daha başka bir anlatımla, tesis yahılırken, tesis yıkılmazdı.

Önümüzdeki günlerde, atletizm tesisinin üzerine kimlerin çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Ankara'daki Naili Moran ve 19 Mayıs Stadı'nın sentetik pistlerinin üzerine doğru dürüst sporcu çıkartamadığımız gerçeği önümüzde dururken, şimdi de Anıttepe'deki tesisinin yapımındaki mantığı birileri bana anlatmalı...

Bu tesisin üzerinde şimdi 1 tane futbol sahası kaldı. Bu futbol sahasının ortadan kalkacağı müjdesini (!) şimdiden vereyim. Onu da önümüzdeki günlerde Çim Hokeyine verdikten sonra, Anıttepe'de futbolun izleri iyice silinecek. Ondan sonra, ortaya çıkıp, gençliğimize spor konusunda gerekli ilgiyi gösterdiğimizin palavrasını yine atıp tutacağız.

Ah, "kaş yapayım derken, göz çıkartmamayı" bir de öğrenebilsek.


18 Temmuz 2002
Perşembe
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED