T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
"Politika" ile "Ahlak" dost olamazlar mı?

Ankara'da sergilenen ayıplı davranışlara bakıp, Bülent Ecevit'e acıyacak değiliz.. Aynı ayıpları, sağlıklı olduğu dönemde, Ecevit'in kendisi de defalarca yapmadı mı?

1980 öncesinde "Güneş Motel Koalisyonu"nu kurarken, sanki Hüsamettin Özkan'ın bugünkü durumundan daha mı erdemliydi?

Ama yine de, bugünkü durum daha rahatsız edici..

Çok gizli, el altından yapılması gereken siyasi pazarlıklar, çok açık, ortalarda yapılıyor.

Bunları yapanların temel hedefi Türkiye'ye nefes aldırmak ve toplumun önünde bir çıkış yolu açmak olsa, birşey demeyeceğiz..

Ama bu pazarlıkları yapanlar, Türkiye'yi dibe vurduranlar.. Ecevit'e "vefa bağları" ile bağlanıp, işbirliği içinde ülkeyi krizden krize sürükleyen siyasi kadroların bir bölümü, şimdi Ecevit'i devirmeye çalışıyor..

Yani, Ecevit'le Türkiye'nin bir yere gitmeyeceğini ve MHP ile Türkiye'nin Avrupa'ya gidemeyeceğini anlamak için, sadece Ecevit'in hasta olması mı gerekiyordu?

Peki, olup bitenlerdeki uygunsuzluklara ne demeli?

İlle de politika, normal insanların taşımayacağı kadar ağır "Kural Dışılıklar" mı içermeli?

Hep tekrarladığımız bir fıkra var ya..

5 yıldızlı otelin müdürü, 6 yaşındaki Temel'in annesinin yanına gitmiş..

-Hanımefendi.. Bundan böyle, küçük Temel'in otelin havuzuna girmesini yasaklıyoruz, demiş..

Kadın şaşkın ve öfkeli,
-Neden, diye sormuş..
Müdür cevap vermiş,
-Çünkü küçük Temel, otelin yüzme havuzuna çiş yapıyor..
Temel'in annesi sinirlenmiş, bağırmış,
-Bütün çocuklar, havuza çiş yapıyor!..
Müdür acı acı gülmüş,
-Ama sizin oğlunuz, çişini tramplenden yapıyor havuza, demiş..

Ankara'da durum böyle değil mi?

Radikal'de Murat Yetkin yazdı..

29 Ekim 2001'in Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, "Türkiye'deki 15 aktif orgeneralden ikisi ile", Murat Yetkin sohbete başlıyor.. Bu iki orgenerale, iki orgeneral daha katılıyor.. Sohbeti dinleyenlerin arasında, kuvvet komutanları da var..

Sonuçta generaller, "Neden Ecevit kendinden sonra DSP'yi devralacak bir ismi işaret edip, yönetimin ve ülkenin önünü açmıyor" diyorlar..

Murat Yetkin'e, aynı resepsiyonda bir emekli general, görevdeki bir orgeneralin yanında şunları anlatıyor biraz sonra,

-Birkaç hafta önce, Bodrum'da generaller Hüsamettin Özkan'la biraraya gelip, aynı şeyleri konuştular.. Aynı generaller, İstanbul'da konuyu bir grup işadamına da açtılar..

Murat Yetkin'in yazdıklarına göre, Hüsamettin Özkan bu olup bitenleri Ecevit'e aktarmamış..

Herhalde vefa duygusunun yoğunluğundan olacak, "Bunları duymamış olayım" demiş..

Bu arada, Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar'a da, aynı mesajı vermiş bir Korgeneral..

Murat Yetkin sonra yanına İsmet Berkan'ı da alıp, Ecevit'e gitmiş ve tanık olduğu olayları ve bilgileri aktarmış.. "Bunları Özkan da biliyor" deyince, odada bulunan Hüsamettin Özkan "Bunları size arz edemedim" diye, mahçup bir özür dilemiş..

Sonra da, Ecevit'lerle Özkan'ın arası açılmış..

Yaşayanlar hatırlar.. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi öncesinde, zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel, bir mektupla, M. Savunma Bakanı Ethem Menderes'e "Darbe Duyurusu" yapmıştı..

Ethem Menderes de bunu, Cumhurbaşkanı Bayar'a arz edememişti ya..

Yani durum böyle..

Ecevit'in Devlet Bakanı Derviş, açık açık, Ecevit'i devirmek için, İsmail Cem'le Özkan arasında arabuluculuk yapıyor şimdi.

Küçük Temel, tramplenden neden işemesin havuza yani?

ŞAKA

Siyaset Oscarları..

Bu yılın "Siyaset Oscarları"nın adayları, belli oluyor..
İşte bazı ödüller ve adaylar..
"Koalisyonu korumak istiyor görüntüsü oscarı" Mesut Yılmaz'a..
"Erken seçim istiyor görüntüsü oscarı" Devlet Bahçeli'ye..
"Ülkeyi kendisi yönetiyor görüntüsü verme oscarı" Bülent Ecevit'e..
"Ecevit hükûmetinin bakanıyken, bu hükûmeti yıkma görüntüsü verme oscarı", Kemal Derviş'e..
"Kuzuların Sessizliği Özel Oscarı" Türk halkına..

AL LAFI-KOY RAFA

Ecevit'in omurgasından, liberal-sol parti çıktı!

Garip bir ülke olduk.. Ecevit'in hastalığından, "liberal-sol" bir parti çıkartmaya çalışıyor birileri..

Hüsamettin Özkan bu hareketin öncüsü.. Herhalde ilhamını, Ecevit'in omurgasından aldı..

Ecevit'in sağ kolu Özkan'ın sol kolu İstemihan Talay da, ideolojilerini şöyle belirlemiş..

-Turgut Özal'ın 1983'te sağdan yaptığını, bu hareketin soldan yapması lazım, demiş..

Türkiye'ye geldiğinden beri, "Halk"ın ne düşündüğünü, belirli işadamlarının sofraları ile tenis kortları arasında algılayan Kemal Derviş de, herhalde bu "Liberal-Sol" partinin ideoloğu olacak..

Kolay aslında.. İşin içine biraz Harold Lasky'den esinlenmiş Fabiancılık, biraz Sweezy-Baran esintili Amerikan sosyalizmi katar.. Bunu da, İMF reçeteleri ile perçinler..

Açık söyleyelim..

Devrede halk, yani "seçmen" olmayınca, herkes istediği ideolojiyi seçip, istediği partiyi kurar..

Ankara'nın çıkmaz sokaklarında saray komploları ile politika kolaydır..

Ama, "Halkı bilinçlendirmek, dolmayı pirinçlendirmeye benzemez."

Bu böyle biline..


12 Temmuz 2002
Cuma
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED